Alvin traducir turco

Céus, é o Alvin McClure.

Tanrım, bu Alvin McClure.

Alguém matou o Alvin McClure no Paväo de Bronze.

Birisi, Bronze Peacock'da Alvin McClure'ü vurmuş.

Alvin.

Alvin.

Alvin Metzler.

Alvin Metzler.

Espero que Alvin tenha sido educado consigo pois é muito nervoso.

Umarım Alvin içeride size karşı nazik davranmıştır. Çünkü çok üzgündü.

Então Alvin pensa que devia ter sido promovido?

Yani Alvin kendisinin terfi alması gerektiğini mi düşünüyor?

Alvin?

Şu... Alvin?

Alvim?

- Alvin?

Sim, Alvin.

- Evet, Alvin.

Isso é exactamente o que o seu secretário Alvin disse.

Sekreteriniz Alvin de tam olarak böyle söyledi.

Bem, suponho que Alvin soubesse.

Sanırım Alvin de bilirdi.

Alvin?

Alvin?

Não gosto de falar nas costas das pessoas, mas não penso que Alvin goste muito de si.

İnsanların arkasından konuşmayı sevmem efendim ancak Alvin'in sizden pek hoşlandığını sanmıyorum.

Novamente Alvin?

Yine mi Alvin?

Porque é que Alvin perdia tempo com as contas do seu patrão?

Alvin, neden sizin patronunuzun dosyalarıyla haşır neşir olsun?

Era sobre Alvin de novo.

Yine Alvin.

Alvin?

Alvin'e mi?

Está a sugerir uma conspiração entre Bertie e Alvin?

Bertie ve Alvin'in bir şeyler çevirdiğini mi öne sürüyorsunuz?

E você também, Alvin, vinte vezes mais.

Sen de katlanacaksın Alvin, defalarca.

De repente, Alvin, você é um sufocante fedor na minha vida.

Birden bire Alvin, boğucu pis bir koku olup çıkıverdin.

Se não deixarmos ele, o Pogey Williams e o Alvin Savage... entrar nos Búfalos,

Onu, Pogey Williams'ı ve Alvin Savage'ı...

férias DA PÁSCOA Tiveram umas férias luxuosas...

PASKALYA TATİLİ Charles Jamison, Pogey Williams... ve Alvin Savage, Harvey Cheyne'nin...

Charles Jamison, Pogey Williams... e Alvin Savage, que foram... hóspedes de Harvey Cheyne... na sua luxuosa mansão em Nova lorque.

New York'taki lüks evinde... misafir olarak... çok lüks bir tatil geçirdiler.

Aflige-me anunciar-vos que será impossível o meu primo, Alvin Hitchcock, entreter-vos com o seu canto.

Kuzenim, Alvin Hitchcock'un şarkısıyla sizi eğlendirmesinin olanaksız olacağını duyurmak bana acı veriyor.

No entanto, em homenagem ao Alvin, vamos, primeiro, observar um minuto de barulho.

Bununla birlikte, Alvin'e hayranlığımızın bir işareti olarak, önce bir dakikalık bir gürültü yapalım.

Naturalmente, o Alvin também não sabia tocar.

Elbette, Alvin de artık yapamıyor.

Agora, gostaria de apresentar um homem que se dedica ao serviço público. Um grande agente da lei. Um homem que nos guiará na nossa luta para um melhor governo,... o Delegado de Xerife Alvin Potts.

Sizlere kendini toplum hizmetine adamış harika bir kanun adamını, bizlere daha iyi bir yönetim için vermiş olduğumuz mücadelemizde öncülük edecek olan Şerif Yardımcısı Alvin Potts'u takdim etmekten şeref duyarım.

O agente Alvin Dewey chegou à casa dos Clutter... antes dos outros agentes do BIK.

Ajan Alvin Dewey, Clutter'ların evine... diğer KAB ajanlarından önce ulaştı.

Alvin, e o assassino dos Cuttler?

Alvin, Clutter'ların evinin etrafında dolaşan o adam...

Diga ao Alvin que é um presidiário.

Alvin'e söyle, bir mahkum aradı.

Vieram apresentar os vossos respeitos ao Alvin.

- Saygılarını sunmak için geldiler.

Serviços Secretos da Marinha OP-20-G. Esta máquina permite-nos interceptar cada palavra transmitida entre Tóquio e todas as Embaixadas japonesas.

KIDEMLİ YÜZBAŞI ALVIN D. KRAMER Donanma İstihbaratı

Os pais do Alvin são pessoas adoráveis.

Alvinin ailesi çok candan.

- Que excitação toda é aquela?

Ne o dışarıdaki gürültü Alvin?

Pertence a um tal de Alvin T. Nocker, RFD 4, New Frankfurt.

Aracı araştır. Alvin T Nocker, RFD 4, New Frankfurt'a gel.

- É Alvin Nocker de New Frankfurt?

- New Frankfurt'lu Alvin Nocker mısınız?

- Mantém-te na sombra, Alvin.

- Gölgede dur Alvin.

Conhece o Alvin Ailey?

Alvin Ailey'i duydunuz mu?

Alvin Ailey?

Alvin Ailey mi?

O homem que está na ponta da mesa... é o Sr. Alvin Gomski.

Masanın öbür başındaki beyin adı Alvin Gomski.

Harley, Alvin, acalmem-se!

Harley, Alvin, kesin siz de.

Isso explica porque é que o Alvin e os esquilos não me atendem o telefone. Olá!

Bu, "Kaliforniya Üzümleri" çizgi filminin neden aramalarıma cevap vermediğini açıklıyor.

Alvin Barrett... que matou-o?

AIvin Barrett... Kim öldürdü onu?

- Alvin, larga já esse ADN!

- Alvin, DNA'yı bırak!

Alvin Marsh?

Alvin Marsh'tan mı bahsediyordun?

O Alvin Pincus, que concorreu com o Pretty Boy Floyd...

Arka sokakların en iyisi Alvin, buranın en iyisi olduğunu söyledi.

O honorável bailio Alvin Valkenheiser preside.

Sayın Reeve Alvin Valkenheiser başkanlık ediyor.

Um bando de peneirentos todos emperiquitados... a quererem pavonear-se por aí.

Anlamı şu ki, Lily'nin Beyaz Şehir Piliçleri olarak deden Alvin'in çöplüğüne giriş yaptılar.

São os pais do Alvin, por isso é uma obrigação.

Sonuçta onlar Alvinin annesiyle babası.

Óla, Alvin!

Selam Alvin.

O último foi o Alvin Barrett.

Tamam, sonuncusu Alvin Barrett'di.