English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Angélique

Angélique traducir turco

78 traducción paralela
- Tudo bem com a Anqélique?
- Ettim zaten. Angélique ile her şey yolunda mı?
E das boas, a casa deles é uma beleza.
Angélique çok güzel dekorasyonlar yapıyor. Evleri mükemmeldir.
Anqélique, eu gostei do quadro.
Angélique... O tablo hoşuma gidiyor.
A Anqélique.
Angélique.
Olá sou a Angélique.
Selam. Ben Angelique.
Olá Angélique.
Selam, Angelique.
Angélique Delange...
Ben Angelique Delange...
Angélique Delange, chocolateiro.
Ben Angelique Delange, çikolata üreticisi.
- Angélique.
- Angelique.
Que nome adorável, Angélique.
Güzel isim, Angelique.
Angélique, minha pequena ratinha!
Angelique, benim küçük farem!
Antes de sair da cidade, Pensei que seria simpático aparecer e ver a minha pequena Angélique.
Şehirden ayrılmadan önce, benim küçük Angelique'ime sürpriz yapmanın iyi olacağını düşündüm.
Angélique?
Angelique?
O ermita é a Angélique.
Keşiş = Angelique.
Olá, sou a Angélique, emotiva.
Selam, ben Angelique, duygusalım.
Obrigado, Angélique.
Teşekkürler, Angelique.
Mergulha, Angélique.
Risk al, Angelique.
"A Condessa Angelique quer jovem de pernas grossas!"
"Kontes Anjelik kalın bilekli, genç köleler arıyor!"
O que acha do sistema de depilação do buço do Krusty?
Lady Krusty Bıyık Alma Sistemi hakkındaki düşüncelerin nedir Angelique?
Tu és Angelique.
Sen Angelique'sin.
Angelique fez muitas caixas a partir do seu desenho.
Angelique'de o kutulardan birçok vardı.
E então um deles conheceu Angelique, muito tempo depois.
Angelique'le karşılaştı çok çok sonra.
Angelique, vamos esclarecer as coisas o que tu queres é irrelevante.
Angelique, bu konuyu açıklığa kavuşturalım. Senin ne istediğin önemli değil.
Segundo Angelique Bones, uma metediça que mora nesta rua, só levava a escova de dentes, uma mala de documentos, bagagem, e um bilhete de avião para Calcutá.
Meraklı bir sokak pasaklısı olan Angelique Bones'e göre, Kalküta'ya giderken yanında sadece bir diş fırçası, cüzdan, denizaşırı bir bavul ve bir uçak bileti almış.
Hoje vem Angelique.
Bugün Angelique geliyor.
Angelique! Preciso de ti agora!
Angelique!
Oh, Hunter! - Angelique.
Hunter!
- Onde está Julia?
- Angelique! - Julia nerede?
E eu quero ficar aqui com a senhora Angelique.
Leydi Angelique ile burada kalmak istiyorum.
Angelique!
Angelique!
Eu não sou um especialista em DNA, mas no trabalho com o Dr. Angelique Corthals, um especialista neste domínio, tomámos as amostras de pele, músculo e ossos da múmia moderna.
Ben bir DNA uzmanı değilim, ancak bu alanda bir uzman olan Dr. Angelique Corthals ile birlikte çalışarak, modern mumyadan deri, kas ve kemik örnekleri aldık.
Mas Angelique ligou três vezes essa manhã.
Ama bu sabah Angelique üç kere aradı.
Mas eu vou ligar pra Angelique e perguntar sobre esse 1120.
Ama Angelique'i arayıp şu 11-20'yi soracağım.
- Angelique, leva o miúdo para dentro!
- Angelique, çocuğu arkaya götür!
Angelique, leva o miúdo para dentro!
Angelique, çocuğu arkaya götür!
Angelique, leva o miúdo para o quarto, agora!
Angelique, odaya götür şunu hemen!
Empurra o tipo, Angelique!
Götür şunu, Angelique!
Angelique, leva o miúdo!
Angelique, arkaya götür şunu!
Marie-Angelique Memmie Leblanc, a rapariga selvagem de Champagne.
Marie-Angelique Memmie Leblanc, Champagne'nin vahşi kızı.
- Conheces a Angelique?
- Angelique'le tanıştınız mı?
- Olá, Angelique.
- Merhaba Angelique.
Angelique, quantas vezes tenho que te dizer para não ficares fixa nele?
Angelique, ona bakmamanı daha kaç defa söylemem gerekiyor?
Deixe-me ouvi-lo dizer "Eu te amo, Angelique."
Seni seviyorum. Senin, "seni seviyorum Angelique" deyişini duyayım.
Angelique...
Angelique...
Sob o feitiço de Angelique, a minha amada Josette caminhou rumo à Colina das Viúvas. Onde muitas almas perdidas foram deixadas para morrer.
Angelique'nin büyüsü altında sevgili Josette'm, çaresizce Dullar Tepesine doğru yürüdü pek çok dağılmış ruhun ölümlerine gittiği yere.
Angelique me amaldiçoou para ser um vampiro, para que o meu sofrimento nunca acabasse.
Angelique, bir vampire dönüşmem için beni lanetlemişti böylece ıstırabım asla sona ermeyecekti.
Ressentida por eu nunca ser dela, Angelique colocou a cidade contra mim. E me condenou a sofrer minha angústia sozinho, no escuro.
Asla ona ait olmayacağıma kanaat getirerek Angelique, kasabayı aleyhime kışkırttı ve acımı, karanlıkta tek başıma çekmeye mahkum etti.
- Angelique.
- Angelique.
Na verdade, você preferiria vender a sua alma ao Satã do que vender outro peixe por Angelique Bouchard.
Aslında, Angelique Bouchard için balık satacağına ruhunu şeytana satmayı yeğlersin.
O que você quer, Angelique?
İstediğin şey ne, Angelique?
Você não tem capacidade de amar, Angelique.
Sen sevemezsin, Angelique. Bu da senin lanetin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]