Translate.vc / portugués → turco / Annabeth
Annabeth traducir turco
48 traducción paralela
A minha filha está a aguentar-se?
Kızım nasıl? Annabeth ne durumda?
Foi o que eu disse à Annabeth quando se casaram.
Nikahınızda Annabeth'e öyle demiştim.
A Annabeth já adormeceu?
Annabeth yattı mı?
Posso vigiar a Annabeth.
Annabeth'le otururum.
Quero que escreva : "Katherine Markum... filha amada de James e Marita, já falecida... enteada de Annabeth, irmã de..." "Irmã de Sara e Nadine."
Şöyle yazılsın : "Katherine Markum James ve müteveffa Marita'nın sevgili kızı Annabeth'in üvey kızı kızkardeşleri Sara ve Nadine'in ablası."
A Annabeth está morta por um cigarro.
Annabeth sigara istiyor. Sigara alacağım.
E na pobre Annabeth e no Jimmy... Essas coisas...
Zavallı Annabeth ve Jimmy'yi bu tür şeyleri.
Tenho-me sentado aqui, nos últimos anos... à espera de que a Katie regresse de algum sítio.
Son birkaç yıldır burada oturup Katie'nin bir yerlerden dönmesini beklerdik. Gece yarısına doğru Annabeth'e :
Cerca da meia-noite, dizia à Annabeth : "Vou sentar-me lá fora um bocadinho."
"Biraz verandada oturacağım." derdim.
A Annabeth disse que estavas aqui.
Annabeth burada olduğunu söyledi.
Michelle Annabeth Flaherty eu amo-te mais do que poderei explicar-te neste preciso momento.
Michelle Annabeth Flaherty seni şu anda anlatamayacağım kadar çok seviyorum.
James Emanuel Levenstein e Michelle Annabeth Flaherty declaro-vos marido e mulher.
James Emanuel Levenstein ve Michelle Annabeth Flaherty sizi karı koca ilan ediyorum.
Emily Annabeth Locke, em dez mil palavras ou menos.
Bin veya daha az kelimede... Emily Annabeth Locke.
Annabeth é que está tratando com eles.
Polisle sürekli konuşan Annabeth'ti.
Annabeth Wurmbrand, a viúva de Mars Wurmbrand.
Annabeth Wurmbrand. Mars Wurmbrand'ın dul eşi.
Annabeth.
Annabeth.
Annabeth!
Annabeth!
- Annabeth, onde estás?
- Annabeth, neredesin?
- Annabeth!
- Annabeth!
Vou buscar a Annabeth.
Ben Annabeth'i getireyim.
Não olhes, Annabeth!
Sakın bakma, Annabeth!
Annabeth, foi uma beleza de condução à semideus.
Annabeth, harikaydın, tam bir yarı-tanrı işi!
Annabeth, tenho muito orgulho em ti.
Annabeth, öyle gurur duydum ki seninle.
- Mas treinei a Annabeth.
- Yalnız bütün günü Annabeth'i çalıştırarak geçirdim.
Sem ofender, Annabeth, mas não podias fazer os passos nem com anos de treino.
Annabeth alınma ama, 1 yıl çalışsan dahi, İspanyol Valsi bile yapamazsın.
É complicado, Annabeth.
Buna "Zor Aşk" denir, AnnaBeth.
- Annabeth?
Annabeth?
- E a minha sobrinha Annabeth.
Ve yeğenim Annabeth. Annie.
- Ninguém me chama Annabeth.
- Kimse bana Annabeth demez. - Bırak o silahı.
Amo-te, mas tu e a Annabeth têm de ir para casa.
Seni seviyorum ama sen ve Annabeth eve gitmelisiniz.
A Annabeth matava-me se fôssemos sem nos despedir.
Hoşça kal demeden gidersem Annabeth beni doğrardı.
- O quê, à Annabeth?
Kimi, Annabeth mi?
Não vou a nenhum cruzeiro, Annabeth.
Bekârlar için olan gemi gezilerine gidemem, Annabeth!
Eu fiquei com a Annabeth.
Annabeth'te kaldım.
E mesmo que a Sra. Annabeth nunca dissesse, eu sabia que ela ia sentir a minha falta também.
Hiç söylememiş olsa da Bayan Annabeth'in bile beni özleyeceğini biliyordum.
Annabeth, vem!
Annabeth, haydi!
Talvez só tenha impedido Luke de destruir o Olimpo, porque Annabeth e Grover me ajudaram.
Belki Luke'un Olympus'u yok etmesini sadece... Annabeth ve Grover bana yardım ettiği için durdurabildim, değil mi?
Annabeth quer dizer que estamos consigo.
Annabeth'in söylemeye çalıştığı şey, Perce.. bizimde senin yanında olduğumuz.
Annabeth vigiava a árvore ontem à noite, e algo aconteceu.
Annabeth dün gece ağacı koruyordu... ve bir şeyler oldu.
Annabeth?
Annabeth?