Translate.vc / portugués → turco / Armani
Armani traducir turco
209 traducción paralela
Eu vou levar um casaco Armani e tu um microfone escondido.
Ben Armani ceket giyiyor olacağım, sen de dinleme cihazı taşıyacaksın...
- Armani, senhor.
- Armani, efendim.
- Vamos comprar fraldas Armani.
- Minik Armani bezleri alacağız.
- O Armani da polícia!
- Armani polis rozetiyle!
- Armani.
- Armani.
Este é um verdadeiro Georgio Armani!
Gerçek bir Giorgio Armani.
Armani também não trabalha em polyester.
Armani, polyester de yapmaz.
Acho que consegue uns iguais no Armani.
Armani'den alabilirsin.
Pessoas como Steve aparecem a cada década, como George Romany, Gianni Versace e Coco Channel...
Steve gibi sanatçilar 10 yilda bir gelir! Giorgio Armani, Gianni Versace, CoCo Chanel, Yves Saint Laurent'den bahsediyorum!
Uma mulher que veste fatos Armani de 3.000 dólares.
3 bin dolarlik Armani takim giyen bir kadin.
Armani?
Armani mi?
- Armani?
- Armani mi?
A Linda Farrell da piza, fato Armani, Novell Pharmaceuticals?
Pizzalı, Armani ceketli, Novell İlaç Şirketi Linda Farrell mı?
A camisa da Armani que te dei combina melhor com a gravata.
Sana aldığım mavi Armani gömlek bu kravatla daha iyi gider.
- 40. Por quê? Tenho um fato Armani novinho.
Yepyeni bir Armani takım almıştım, bana uymuyor artık.
Por que havia de ficar no armário?
Neden dolabımda öylece dursun ki? - Armani takımı mı?
- Um fato Armani? - Aceita o fato.
- Al takımı.
Vais dar-lhe este fato?
Ayrıca bu Armani.
- Vou. E é um Armani.
Armani?
- Armani, Jerry!
- Evet, evet, duydum.
Olha para isto.
Bak şuna. Armani. Evet.
- E quem te disse para o comeres? Eu dou-te um fato Armani, novinho em folha, e tu nem me ofereces um jantar!
Hey, ben sana gıcır gıcır bir Armani takım elbise veriyorum ve sen bana bir yemek bile ısmarlamyorsun.
Sopa e sanduíche, em troca de um fato novo da Armani!
Oh, yepyeni bir Armani takım elbise için çorba ve sandviç.
- Um fato Armani novinho.
- Yepyeni Armani takım, ister misin?
Um sacana do tipo lixo europeu vestido de Armani.
Armani takımı içinde Avrupai bir alçak.
É Armani.
Armani'den aldım.
- Armani?
- Hayır.
Quero esse belo drapeado Armani na frente.
Önde güzel bir Armani kesimi istiyorum.
Eu também vi o Witness e eles não usavam óculos Armani.
Armani gözlük takmıyorlardı.
Agora, pensem em Versace, Armani, Valentino.
Versace, Armani, Valentino'yu düşünün.
Mais tarde, na secção masculina, depois de encontrar os irmãos, George descobriu com prazer que os fatos Armani lhe ficavam bem.
Daha sonra, erkekler bölümünde geçen uzun bir süreden sonra ormanın kralı Armani kıyafetleri için de olmaktan çok memnundu.
Era um fato Armani e...
Ama takım elbisem Armani'ydi.
Armani genuíno.
Hayır, hakiki Armani'ydi. Ee?
É um Armani?
Armani mi bu?
Blusão Armani.
- Armani Windbreaker. - Cortino.
Vincenzo. Vincenzo Blusão Armani Cortino.
Vincenzo Armani Windbreaker Cortino.
Estamos aqui hoje para nos despedirmos da alma que partiu de Vincenzo Blusão Armani Cortino.
Bugün burda degerli bir ruhu ebediyete ugurlamak icin toplandik... Don Vincenzo Armani Windbreaker Cortino.
Sinto é a falta do meu blusão Armani, das camisas de tudo.
Hayır, yeni Armani ceketimi, tişörtlerimi, kravatlarımı her şeyimi.
Quero dizer, não te imagino a andar em casa de fato Armani vestido.
- Evinde de bu Armani takım elbiseyle misin? Hiç sanmıyorum...
Sim, e está a usar Armani.
evet ve Armani giyiyor.
Eu sei que tu pensas o contrário por causa do que aquele diretor com roupinha Armani viciado em Chardonnay te disse, mas...
- Ooo senin başka düşündüğünü sanıyordum çünkü bu bir Armani chardonnay-slugging sana anlatmıştım güven birikimi fakat
E, de repente, lá estava ele a usar Armani num domingo.
Birdenbire pazar günü Armani'si giyen birini gördüm.
- Deixa-se de rodeios, janota.
- Konuya gel, Armani.
Calças de pijama e casaco Armani.
Pijama donlar ve Armani ceket.
Segundo nos constou, Picasso, Sony, Armani, Rolex.
İstihbarata göre Picasso, Sony, Armani, Rolex.
Beija-me o cú!
Armani kıçımı yala!
Tenho um fato para esta noite, mas acho que preciso de um Armani.
Bu akşam için bir elbisem var ama sanırım Armani'ye ihtiyacım var.
Este fato é um Armani!
Onu yakalayın! Bunun markası Armani!
Armani não faz smokings azuis!
Armani, mavi smokin yapmaz.
Um Armani!
Evet, anlaşma buymuş.
Não.
- Armani mi?