Atlanta traducir turco

Vai a Atlanta e observa.

Atlanta'ya gidip bir bak.

Casa dos Leeds Atlanta, Geórgia

Leeds'lerin Evi Atlanta, Georgia

A polícia de Atlanta.

Atlanta Polisi.

SEDE DA POLÍCIA DE ATLANTA

ATLANTA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ

Dr. Chilton, desculpe, tenho o avião para Atlanta ás 16 : 17.

Kusura bakmayın Dr. Chilton, 4.17 uçağıyla Atlanta'ya gidiyorum.

Birmingham e Atlanta.

Birmingham ve Atlanta.

Já em Atlanta, fez muito melhor.

Ama Atlanta'da bile daha iyisini yaptı.

A polícia de Atlanta apanhou-o.

Onu Atlanta polisi yakalamış.

É um assunto federal, por isso Atlanta mandou-o para nós.

Federal bir suç olduğu için Atlanta onu bize göndermiş.

Deram-me beca completa para ir a Atlanta AT tocando os tambores.

Davul çalarak Atlanta AT üniversitesinde okumak için tam burs kazandım.

Faz um dia sol bonito aquí, em Atlanta. A máxima será de 28ºC..

Atlanta'da bugün çok güzel ve güneşli bir gün.

E agora, a melhor estação de Atlanta inicia uma hora de música contínua.

Şimdi hiç duraksız müzik saatine başlarken... Hepiniz nasılsınız?

bom dia e bem-vindos ao treinamento de banda de Atlanta AT.

Günaydın, Atlanta AT Üniversitesi marş bandosu eğitimine hoş geldiniz.

Atlanta AT. está na casa!

Atlanta burada!

Preparem-se para ver o que é tocar o estilo AT..

Atlanta stili nasıl çaldığımızı görmeye hazırlanın.

Fiquem em pé pela melhor escola e a banda mais fera destas terras : Atlanta AT.!

En büyük okul Atlanta AT ve ülkenin en müthiş bandosu için ayağa kalkın.

Tudo começou faz 40 anos com duas bandas de Atlanta.

Her şey kırk yıl önce başladı.

Atlanta AT e a Univ. Morris Brown fizeram uma pequena competência para reunir recursos para uniformize.

İki Atlanta bandosu, Atlanta AT ve Morris Brown Koleji, üniforma alacak para bulma gayesiyle ufak bir yarışma düzenlediler.

Deem uma olhada.

Atlanta'dan Morris Brown. İşte karşınızda.

Damas e cavalheiros, quero lhes apresentar à Banda de Atlanta AT.!

Bayanlar ve baylar, sizlere Atlanta AT Marş Bandosunu takdim etmek isterim!

E agora, apertem os cinturões e subam na máquina de tempo da Atlanta AT..

Şimdi koltuk kemerlerinizi bağlayın ve Atlanta AT zaman makinesine binin.

O que há, ATL?

Nasıl gidiyor, Atlanta?

O ganhador e campeão do Grande Clássico do Sul do BET é a Universidade Atlanta AT!

Kazanan ve BET Büyük Güney Klasiği Şampiyonu... Atlanta AT Üniversitesi.

Atlanta está a postos.

Atlanta yayına hazır.

Precisamos de contactar Atlanta.

Atlanta'ya bağlanmak için telefon.

Sra. Awatiff, eles não nos estão a ver em Atlanta.

Bayan Awatiff, Atlanta'dakiler bizi göremiyor.

Isso já foi pedido pelo vosso escritório de Atlanta.

Atlanta ofisiniz onu talep etmişti zaten.

Naji, confiou num parvo de Atlanta.

Naci, Atlanta'daki birkaç serseme inandın.

É Atlanta.

Atlanta arıyor.

- É Atlanta.

- Atlanta arıyor.

Em Atlanta também.

Atlanta da iyi.

Bagdade para Atlanta.

Bağdat'tan Atlanta'ya.

Permite-lhe falar directamente para Atlanta.

Doğrudan Atlanta'yla görüşebiliyorsunuz.

Atlanta, respondam-nos.

Atlanta, bağlan hadi.

Olá, Atlanta.

Alo Atlanta.

Bagdade, fala de Atlanta.

Bağdat, burası Atlanta.

Uma transmissão desde Atlanta.

- Evet? Bu görüntü, CNN'nin Atlanta bürosundan geldi.

Atlanta é muito bonita nesta altura do ano.

Atlanta yılın bu zamanı çok güzeldir.

Boston, Atlanta e Houston estão em baixo.

Boston, Atlanta ve Houston düşüşte.

- Queimou Atlanta. Fazia a barba curta.

Atlanta'yı yaktı.

- Atlanta, lá perto.

- Atlanta civarları.

Atlanta-quente.

Sıcak Atlanta.

Em Atlanta, de 1996 até ao ano passado.

96'dan geçen yıla kadar da Atlanta'da.

Vou comparar com miúdos desaparecidos em Atlanta ou Fénix.

Atlanta ya da Phoenix'de kayıp çocuk ihbarlarıyla karşılaştıracağım.

Na semana seguinte, recebi uma carta de um advogado de Atlanta.

Sonraki hafta Atlanta'daki bir avukattan metkup aldım.

A polícia de Atlanta interrogou-o quatro vezes e teve de o soltar.

Atlanta polisi onunla dört gez görüşmüş ve bırakmak zorunda kalmışlar.

Também contém uma foto de um menor nu... que foi a vítima de um assassínio sem solução em Atlanta.

Ayrıca Atlanta'daki çözülememiş bir cinayetin kurbanının da çıplak bir fotoğrafını içeriyor.

O Arthur foi a uma audiência em Atlanta. Chegou o cliente das 10 : 30. Rex Rexroth.

Nafaka ödemeyen bir babayla toplantısı var. 10 : 30 randevun geldi, Rex Rexroth.

Ela é minha paciente desde o liceu, excepto quando morou em Atlanta.

Atlanta'da yaşadığı süre dışında liseden beri benim hastamdır.

Pode procurar um em Richmond ou Atlanta?

Belki Richmond ya da Atlanta'da.

O que há, Atlanta?

Nasıl gidiyor, Atlanta?