Translate.vc / portugués → turco / Austria
Austria traducir turco
483 traducción paralela
Em Viena de Austria, de mãe dinamarquesa e de pai polaco, naturalizados franceses.
Annem Danimarkalı, babam Polonyalı. İkisi de Fransız uyruklu.
... e, portanto, considerando a agressão gratuita pelas forças armadas da Grã-Bretanha, Alemanha, Rússia, França, Estados Unidos, Japão, Itália e Austria, sob o comando do Almirante Harold Sydney, o Governo Imperial Chinês exige a rendição imediata e incondicional das forças armadas destas nações, em Pequim. E a entrega de todas as suas armas.
Sonuç olarak Çin hükümeti, Amiral Sydney komutasındaki İngiliz, Alman Rus, Fransız, Amerikan, Japon, İtalyan ve Avusturya silahlı güçler birliğinin derhal ve şartsız olarak silahlarıyla birlikte çok acil olarak Pekin'den ayrılmalarını talep ediyor.
" Leopoldo da Áustria capturou o Rei Ricardo no regresso das Cruzadas.
" Avusturya Dükü Leopold, Haçlı seferinden dönen Richard'ı tutukladı.
Como sabeis, meu irmão é prisioneiro de Leopoldo da Áustria.
Bildiğiniz gibi, ağabeyim Avusturya Dükü Leopold'un elinde.
Deve ser difícil deixar um meio como o dela, na Áustria.
Ama Avusturya'daki hayatı çok farklıydı. Bırakıp gelmesi zor olmuş olmalı.
Sim, o pequenote que costumava trabalhar nos estábulos do seu pai na Áustria.
Evet, eskiden Avusturya'da babanın ahırında çalışan ufak tefek adam.
Áustria, Hungria, Bélgica, Espanha.
Avusturya, Macaristan, Belçika, İspanya.
E a tutora imperatriz de Áustria também!
Müstakbel Avusturya imparatoriçesine de içelim!
Vais ser a Imperatriz da Áustria!
- Avusturya İmparatoriçesi olabilirsin. - Ben mi?
A jovem que há-de ser tua esposa e Futura imperatriz de Áustria, reúne todas as virtudes que podes desejar.
Eşin olacak olan bu genç bayan bir İmparatoriçede olması gereken tüm özelliklere sahip.
O imperador da Áustria que desce da sua carruagem por uma rapariga Que nem sequer sabe quem é E a convida para dar um passeio como se fosse um estudante apaixonado.
Bu bilinmeyen hanım Avusturya İmparatorunu faytonundan indirdi ve basit bir öğrenci gibi yollarda mı yürüttü?
Com efeito sou o Imperador da Áustria, e detenho um poder ilimitado,
Güçlü bir ülkenin lideriyim, ama tehlike her yerdedir.
Porque a corte da Áustria exige uma etiqueta muito rigorosa. O mesmo protocolo que a corte espanhola. E eu hei-de zelar para que se mantenha como está.
Avusturya hükümeti önündeki resmi seremoniler ve İspanyol seremonileri esnasında her duruma karşı itaatkar olmalısın.
Não me obrigues a dizer-te a toda a hora que mudes de vida Se aspiras a ser a Imperatriz da Áustria.
Avusturya İmparatoriçesi olacaksan hayat tarzını değiştirmen lazım.
Deus dê muitos anos à futura Imperatriz da Áustria.
Müstakbel Avusturya İmparatoriçesinin hayatına!
E no dia 20 partes para a Áustria de barco pelo Danúbio.
Nisan ayında bir gemiyle Danube'ye doğru yola çıkacaksın.
Saudamos a nossa amada pátria e a princesa Isabel da Baviera que Até hoje noiva do imperador da Áustria.
Bavaria'dan sevgili nişanlım Prenses Elisabeth'e bir kez daha Avusturya topraklarına hoş geldin diyor ve yeni yurdunda onu sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.
Fica patente a felicidade que temos ao recebemo-la na sua nova casa. Que Áustria seja para ti um segundo refugio. E que te possamos oferecer tudo
Avusturya onun ikinci evi ve yeni yurdu olacak ve sevgili Elisabeth yeni yurdunda birlikte çok mutlu saatler geçireceğiz.
A Áustria fica a quilómetros daqui.
Avusturya kilometrelerce uzakta.
Ou porque acredito em lutar pela Áustria, a 3 000 km daqui?
Avusturya'nın savaşlarını kilometrelerce uzakta savaşmaya inandığım için mi?
Na Áustria seria impossível para mim andar sozinha.
Avusturya'da, refakatsiz ata binmem imkânsızdı.
Tive a minha dose de festas formais na Áustria.
Avusturya'daki katı kutlamalardan gına geldi.
Não acho correcto que a Imperatriz da Áustria passe semanas sozinha na Hungria e não se importe com o seu marido ou país.
İmparatoriçenin tek başına Macaristan'da haftalarca kalması kocası ile ülkesini düşünmemesi doğru değil diyorum.
Bem, minha querida, se quiser visitar a Imperatriz da Áustria, tem que ir à Hungria.
Şekerim Avusturya İmparatoriçesini görmek istiyorsan Macaristan'a gitmelisin.
Quando alguém esteve tão perto de se tornar Imperatriz da Áustria, não é realmente difícil de perceber.
... Avusturya İmparatoriçesi olmaya ramak kalmış birisinin hislerini anlamak zor değil.
O Imperador da Áustria tornar-se cunhado de uma actriz?
Avusturya İmparatoru, bir artistin eniştesi mi olacak?
Devias pelo menos ter pensado na Sissi, uma vez que ela é a Imperatriz da Áustria.
Hiç olmazsa Sissiyi düşünseydin. Ne de olsa Avusturya İmparatoriçesidir.
Quando vim com a minha mãe a Ischl para ser a sua noiva, não sabia nada sobre si, a não ser que era bonito e que era o Imperador da Áustria.
Senle nişanlanmak üzere Annemle İschl'e gediğimde hakkında bildiklerim, yakışıklı olduğun ve Avusturya İmparatoru olduğundu.
As relações entre a Áustria e a Itália não são neste momento as melhores, Vossa Majestade.
Avusturya ile İtalya arasındaki ilişkiler şu anda çok iyi değil, Majeste.
É por isso que tudo o que puder piorar as coisas deve ser evitado, especialmente desde que a Áustria ficou completamente isolada depois da última guerra.
Durumu daha da kötüleştirecek şeyler yapmamalıyız. Hele son savaştan sonra Avusturya'nın yalnız kaldığı düşünülürse!
Por exemplo, se a reunião for combinada com uma visita oficial a Milão e a Viena, isso seria uma boa estratégia relativa às relações entre a Áustria e a Itália.
Ben de ayni şeyi söyleyecektim. Örneğin, bu buluşma Milano ve Viyana'ya yapılacak resmî bir ziyaretle birleştirilirse İtalya ve Avusturya ilişkileri bakımından büyük bir hamle olurdu.
Certamente, Vossa Majestade. Mas as relações entre a Áustria e a Itália estão neste momento tão más que se devem fazer todos os sacrifícios para as melhorar.
Majesteleri ağır bir hastalıktan yeni kalktılar dolayısıyla temsil görevinin gerginliğiyle başa çıkamayabilir.
E não estão só em Alemanha ou Áustria...
Sadece Almanya'da veya Avusturya'da değil, onlardan her yerde var.
Trouxe-lhe uma lembrança da Áustria.
Avusturya'dan bir hediye getirdim.
"Invadam a Áustria. Tomem-na."
" Tüm Avusturya'yı alın.
Se as outras potências decidirem ficar, a Áustria não terá outra opção.
Eğer diğer güçler kalırsa Avusturya da seçeneksiz kalacaktır.
Não se apresse. Somos da Alemanha, Áustria e Hungria.
Biz Almanya, Avusturya ve Macaristan'dan geldik.
Salzburg, Áustria, nos últimos dias áureos dos anos 30
Salzburg, Avusturya. 1930'ların son Altın Günleri'nde.
Quer que acreditemos que a Áustria detém o monopólio da virtude?
Avusturya'nın iyi ahlakı tekelinde tuttuğuna inanmamızı mı istiyorsunuz?
Se os Nazis conquistarem a Áustria, o Senhor será o conjunto das trombetas.
Naziler Avusturya'yı ele geçirirse, bütün bando sadece sizden oluşur.
Elsa, isto é importante para a Áustria.
Elsa, bu Avusturya için önemli.
A Áustria continua a mesma.
Avusturya aynı.
- Isto é pela Áustria.
- Georg, bu Avusturya için.
- Pela Áustria?
- Avusturya için mi?
- A Áustria já não existe.
- Avusturya yok artık!
Se as crianças não cantarem isso refletir-se-á na Áustria.
Çocuklar şarkı söylemezse bu Avusturya'ya yansır.
Temos de sair da Áustria e desta casa esta noite.
Avusturya'dan ve bu evden gitmeliyiz. Bu gece.
Tinha a impressão, Herr Zeller, de que o teor dos telegramas, na Áustria, era confidencial.
Herr Zeller, Avusturya'daki telgrafların içeriklerinin özel olduğunu sanıyordum!
Pelo menos na Áustria que eu conheço.
En azından benim bildiğim Avusturya'da.
Demonstrará que nada na Áustria mudou.
Avusturya'da hiçbir şeyin değişmediğini gösterecek.
E o 1º prémio, a mais alta honra em toda a Áustria vai para o Coro da Família Von Trapp.
Ve birincilik ödülü, tüm Avusturya'nın en yüksek onuru Von Trapp Aile Korosu'nun.