Avocado traducir turco

Ele... Ele está a comer avocado vinaigrette e camarões.

O... o, sirkeli avokado ve karides yiyor.

- Avocado? - Não sei escolher avocado.

Avokado nasıl seçilir bilmiyorum.

mangas quatro ameixas encarnadas por dentro um avocado.

Mangolar. 4 içi kırmızı plumlar. Bir avokado.

- Abacate.

- Avocado.

Quando os guardas descobriram, meteram-me numa cela com o Abacate.

Gardiyanlar öğrenince, beni Avocado'nun yanına tıktılar.

Ouviste o que aconteceu ao Abacate?

Avocado'yu duydun mu?

- O Abacate diz que se cortou na estrutura do beliche ao sair da cama.

- Tweener. Avocado ranzadan inerken kenara takıldığını söylemiş.

Só digo que assim que o Abacate sair da enfermaria, o Tweener é um homem morto.

Avocado revirden çıkar çıkmaz, Tweener ölü bir adam.

Para isso teria de admitir o que fiz ao Abacate.

Bunun için, Avocado'ya yaptığım şeyi itiraf etmeliyim.

Soube que o Abacate cortou a mangueira no teu beliche.

Avocado ranzada aletini kesmiş.

Mas quero que me garanta protecção contra o Abacate e a pena reduzida.

Ama Avocado'dan kesin koruma ve cezamın indirilmesini istiyorum.

- As coisas do Abacate.

- Avocado'nun eşyaları.

Tweener, já conheceste o Avocado?

Tweener, Avocado'yla tanıştın mı?

- O Abacate quer um novo companheiro.

- Avocado yeni bir hücre arkadaşı arıyor.

Parece que o Abacate se afeiçoou a ti.

Avocado seni beğendi galiba.

Abacate Manga

# An avocado... # #... uckin'... mango... #

Mas nunca te preocupaste que o Rei tem avocado para si um poder absoluto, sem nenhuma limitação, para reformular a lei?

Kral'ın mutlak gücü elinde tutup kısıtlama olmadan kanunları yeniden yapması sizi hiç endişelendirmiyor mu?

Avocado, cebola, alho esmagado... e Bam!

Avokado, soğan, kıyılmış sarmısak - Bam!