Translate.vc / portugués → turco / Años
Años traducir turco
163,679 traducción paralela
Durante cinco anos?
5 yıl için mi?
Então vais mantê-lo preso durante cinco anos?
Onu beş yıl boyunca kilitli mi tutacaklar?
Esta ficou escondida durante cem anos.
Bu burada 100 yıldır saklı.
Incluindo o pessoal essencial e os lugares para as crianças com menos de 16 anos, ficamos com 80.
Gerekli elemanları ve 16 yaşının altındaki çocukları.. ... dahil edecek olursak bize kalan yer toplamda 80.
Não duram cinco meses, quanto mais cinco anos.
5 ay dayanamazsın, bırak 5 yıl olsun.
mais uma vez. Não será possível sobreviver na superfície durante cinco anos.
Yeryüzü 5 yıl boyunca yaşanabilir olmayacak.
Parece-me um problema de cinco anos.
5 yıllık sorun gibi geldi bana.
Cinco anos.
5 yıl!
Não vos vou mentir. Os próximos cinco anos não serão fáceis. Haverá dias em que desejaremos estar lá fora.
Yalan söylemeyeceğim, önümüzdeki 5 yıl kolay olmayacak, dışarıda olmak isteyeceğimiz günler olacak.
Oito pessoas sozinhas no espaço durante cinco anos e uma delas é o John Murphy.
Uzayda 5 yıl boyunca yalnız 8 kişi olacak, ve onlardan biri de John Murphy.
Porque, Echo também tenho medo. Estamos prestes a partir para o espaço onde seremos testados a cada minuto, de cada dia, dos próximos cinco anos.
Çünki Echo, ben de korkuyorum, 5 yıl boyunca her gün, her dakika test edileceğimiz uzaya doğru gitmek üzereyiz.
6 anos e 7 dias depois
6 yıl 7 gün sonra
Descobriram como vou levar o meu filho de 13 anos ao futebol, à mesma hora da aula de piano do Liam?
Öyle mi? 13 yaşındakinin futbol antremanıyla, Liam'ın piano dersine aynı anda nasıl gideceğimi çözebilir misin?
Estou sóbrio há 12 anos...
12 yıldır ayığım.
Tenho mais dez anos do que os miúdos que estão aqui.
Buradaki tüm lise terklere kıyasla on yıl falan yaşlıyım.
Desde os seis anos que me comparo com todas as Ledas.
Altı yaşımdan beri, Kendimi her bir LEDA'yla kıyasladım.
Talvez a última hipótese em 8 a 10 anos.
8,10 yıl boyunca başka şansımız olmayabilir.
30 anos a perpétua.
- 30 yıl hapis cezası.
Bryan Wallace, 36 anos, consciente após acidente de carro,
- Bryan Wallace, 36 yaşında. Yandan araba darbesi sonucu G.C.S. 15.
- Mulher de 50 anos encontrada enrolada em arame farpado. Sinais :
50 yaşlarında bir kadın tellere dolanmış olarak bulunmuş.
Um garoto de 9 anos com dores no abdómen superior.
Karnının sağ üst tarafında ağrı olan 9 yaşında bir çocuk.
Vou à mesma cabeleireira há 23 anos.
23 yıldır aynı kuaföre gidiyorum.
Ele tem 9 anos.
Daha dokuz yaşında.
Colecistectomia de rotina, paciente de 9 anos.
Rutin bir laparoskopik kolesistektomi. Hasta 9 yaşında bir erkek çocuk.
O receptor tem 16 anos, doente renal crónico por nefrite intersticial.
Böbreği alacak hasta 16 yaşında. İnterstisyel nefrit kaynaklı kronik böbrek yetmezliği var.
Deve durar cerca de 15 anos.
15 yıla kadar dayanacaktır.
Mas daqui a 5 ou 10 anos, não estará.
5-10 yıl içinde öyle olmayacak.
Damos o rim ao Chris e um miúdo de 16 anos terá de cuidar da mãe.
Chris'e verirsek daha 16 yaşındayken, ölmemesi için annesine bakması gerekecek.
Já é chocante. Passaram 12 anos.
Zaten şok oldu. 12 yıl geçti.
Foi tudo o que pensámos durante anos.
Yıllar boyunca başka hiçbir şey düşünemedik.
Tivemos uma paciente que apareceu depois de anos.
Yıllar önce kaybolduktan sonra ortaya çıkan bir hastamız vardı.
- É uma de 3 cirurgias separadas durante os 3 primeiros anos de vida em oposição a uma só do transplante.
Norwood hayatının ilk üç yılında kademeli olarak gerçekleştirilecek ameliyatların ilki. Nakilse sadece tek bir kez yapılır.
Não voltas a ter uma namorada com 30 anos.
Son defa 30 yaşında bir sevgilin olacak.
Ele está sozinho há 20 anos.
20 senedir yalnız.
- Ela é 10 anos mais jovem.
- Benden en az on yaş genç.
Trabalhei tanto contigo nos últimos dois anos e meio.
Seninle 2,5 yıldır seninle yoğun şekilde uğraşıyorum.
De acordo com as discussões no mercado negro, vocês habilmente falsificaram crachás da ONU e criaram uma réplica exacta impressa em 3D de uma taça cerimonial de 2 mil anos de idade, de Djibouti.
- Karanlık sitelerde konuşulanlara göre BM kimliklerini ustaca taklit etmiş ve Djibuti'den 2.000 yıllık bir tören kâsesinin 3B baskıyla birebir benzerini yapmışsınız.
Não me lembro, mãe. Tinha 9 anos.
Tüm dolandırıcılıklarını hatırlamıyorum Anne, on yaşındaydım.
Lembras-te que trabalhei numa firma de design gráfico quando tinhas 12 anos?
Sen 12 yaşındayken bir grafik tasarım firmasında çalıştığımı hatırlıyor musun?
Deves ter entrado em Pendleton, no início dos anos 70?
Tahminen 70'lerin başında Pendleton'a girdin değil mi?
152 anos depois, vocês ainda não apanharam o jeito.
152 yıldır, hala üstesinden gelemediniz.
Trabalho com o Walter há dois anos.
İikibuçuk yıldır Walter'la çalışıyorum.
O Exército disse que ajudaram a salvar um rapaz de um buraco na praia há alguns anos.
İstihkâm Birimi bir kaç yıl önce plajdaki bir subatandan bir çocuğun kurtarılmasına yardım ettiğinizi söyledi.
O Chefe conhecia-o há 20 anos. Que tal dar-lhe um descanso?
Şef'in yirmi yıllık tanıdığıydı onu biraz rahat bırakmaya ne dersiniz?
Nos anos 20, esta área estava cheia de poços que chegavam ao aquífero.
- 1920'lerde bu bölge akifere bağlı kuyularla doluydu.
Louco como engenheiros italianos que seguraram a inclinação da torre de Pisa durante 645 anos.
Eğik Pizza Kulesi'ni 645 yıldır dengede tutan İtalyan mühendisler kadar deliyim.
Sou uma mãe solteira que era empregada de mesa até há dois anos atrás.
Ben, iki buçuk yıl öncesine kadar garsonluk yapan bekâr bir anneyim.
Mais de 68 milhões de americanos deixam a segurança das nossas fronteiras todos os anos.
Her yıl 68 milyon Amerikalı güvenli sınırlarımızın ötesine geçiyor.
Eu sei, faço isto todos os anos.
Biliyorum çünkü her yıl yaptığım bir şey.
Já passaram quase três anos desde que ele morreu, e não posso continuar a viver no passado.
Öleli üç yıl oldu ve artık geçmişte yaşayamam.
Fãs dos Jets. Ambos na casa dos 30 anos.
İkisi de 30'ların ortalarında.