Translate.vc / portugués → turco / Bc
Bc traducir turco
97 traducción paralela
E depois BC. Você sabe, as linhas cruzam-se.
Sonra BC.... bilirsiniz çizgiler geçer.
- Está pronto, Brad? - Quando estiveres, BC, isto é, CB.
Hazır mısın Brad?
Quem me consegue demonstrar que a soma dos lados opostos AB + CD... é igual a soma dos outros BC + DA?
İki ayrı kenar olan AB artı CD'nin toplamının karşı iki kenarın toplamına eşit olduğuna kim kanıtlayacak?
- BC, deixe-me perguntar-lhe uma coisa.
- B.C., sana bir şey sorayım.
Não faça isso, BC.
Yapma, B.C.
Computador, Tenente Worf.
Crusher 22-BC Bilgisayar, Teğmen Kumandan Worf
Funciona em frequência BC.
Bunlar telsiz frekansinda çalisiyor.
PORTO COQUlTLAM, BC
" Gümrükler Genel Müdürlüğü,
- Ridley. - É agente da BC?
- Ahlak Masası'ndan mı?
Não somos da BC.
Sorun yok. Ahlak Masasından değiliz.
- Calma, não somos da BC.
Ahlak Masasından değiliz.
Um anormal da BC, um italiano.
Ahlak Masası'ndaki pis bir İtalyan.
Falei no assunto porque procuramos um agente da BC com um feitio bera.
Bak Lennie, sormamın nedeni şu cidden çok gaddar bir Ahlak Masası polisini arıyoruz.
É um BC-19.
Bu bir BC-19.
O BC-19 tem um sinal de registo. Transmissão e localização.
BC-19'un tescilli bir sinyali yayını ve yeri var.
Funciona em frequência BC.
Bunlar telsiz frekansında çalışıyor.
Eu sou o BC.
Ben BC.
BC e os amigos dele.
BC ve onun arkadaşları.
O único com quem me tinha que preocupar era o BC e os outros.
BC ve arkadaşları olduğuna inanmaya başladı.
T3. 1834 BC.
Ç3, 1834 KK.
T3... 1834 BC... 48 BF.
Ç3, 1834 KK, 48 KY.
Vejamos HBWC3, 1590 BC, 90 BF, 3930 S, 114 TC. 3 hambúrgueres com queijo.
Mesela PHBR 3, 1590 KK, 90 KY, 3930 S, 114 TK.
Valor energético : 530 calorias. 530 vezes 3 dá 1590 BC.
530 kalori var. 530 çarpı 3, 1590 KK alıyor.
Tudo bem, então, faz-me um favor. enche o teu BC, põe o respirador na tua boca e nada de volta à plataforma.
Tamam bana bir iyilik yapıp sephiyenizi serbest bırakın regülatörü ağzınıza alıp platforma doğru yüzün şimdi.
Foi encarregado da produçao dos BC-303.
BC-303 üretiminin başına getirildi.
Quebec, Alberta, Manitoba, BC no ano passado.
Quebec, Alberta, Manitoba, BC last year.
Tira-lhe o colete.
BC'sini çıkar.
Cresci em Victoria BC, conhecida como a terra dos recém-casados e dos moribundos.
Victoria'lıyım. Yeni evlilerin ve bir ayağı çukurda olanların memleketi.
Gostariam que o governo legalizasse no futuro a maconha aqui?
Gelecekte BC'de hükümetin esrarı yasallaştırdığını görmek ister misin?
Parece fazer sentido, é algo discordante, mas nenhum desses assuntos é mais relevante que na Colúmbia Britânica.
Mantıklı görünüyor. Kulağa biraz garip geliyor ama, ama bu mesele hiç bir yerde BC'de olduğundan daha açık değil.
Acredita-se que o comércio ilegal da maconha na Colúmbia Britânica emprega de 90 a 150 mil pessoas e o produto agora é conhecido em todo o mundo.
BC'deki yasadışı esrar endüstrisinin 90 bin ila 150 bin arasında insan istihdam ettiğine inanılıyor ve ürün dünya çapında tanınıyor.
- "O botão da C.B." - "Botão."
BC bud. Bud.
"Botão da C.B."
BC. Bud.
"Botão da C.B?"
BC... BC bud? Bud?
- Sabem o que é "botão da C.B"?
BC Bud. BC bud ne demek biliyor musunuz? Hayır.
- C.B. é famosa pela... - Maconha?
- BC neyiyle meşhurdur desem?
- Antes pelos vagabundos de praia, mas hoje acho que é pelo "botão da C.B".
Eskiden aklıma "The Beachcombers" gelirdi ama şimdi sadece BC bud geliyor.
- Sabe o que é o botão da C.B.?
BC bud ne demek biliyor musunuz? Hayır.
"Botão da C.B." é erva que vem da Colúmbia Britânica, por isso chamam de "Botão da C.B." ou "maconumbia".
BC bud British Columbia'dan gelen ota denir. Bu yüzden ona BC bud ya da "beasters" derler.
Se tiver significa que tem maconha da Colúmbia Britânica.
"Dostum, sende beasters var mı?" "Evet, beasters aldım." Bu, BC'den gelen otunuz var demektir.
As comunidades estão tão repletas de cultivos na C.B., que alguns bairros começaram os próprios programas de vigilância.
BC'deki topluluklar grow-oplarla o kadar doldu taştı ki, bazı mahalleler kendi gözetim programlarını başlattılar.
Mas por que os cultivos caseiros estão surgindo praticamente em cada bairro da C.B.?
Peki neden bu grow-oplar neredeyse BC'deki her mahallede mantar gibi bitiyorlar?
Isto acontece em um dos quarteirões mais congestionados da maior cidade da Colúmbia Britânica, Vancouver.
BC'nin en büyük şehri olan Vancouver'ın en işlek binalarının ve yoğun trafiğin olduğu bir noktasında gerçekleşiyor.
A cultura da maconha se estabeleceu na C.B.
BC'de yerleşmiş bir esrar kültürü var ;
De parafernália, até cafés, da venda de sementes, até seu próprio partido político : O Partido Político da Maconha da C.B., até... padeiros.
hediyelik eşyalardan, cafelere tohum satışına, hatta kendi siyasi partisi, BC esrar Partisi'ne kadar.
Ela conquistou sua própria fama como a única traficante, nudista, comediante e garota do calendário da C.B.
Kendi için BC'nin tek uyuşturucu dağıtıcısı, nüdist, komedyen, pin up fırıncısı olarak isim yapmış.
Em Miami, 2,5 a 3 Kg de "botão da C.B." são trocados por um quilo de "Yeyo" pura...
Miami'de 2-3 kg BC bud, bir kilo saf yayo eder.
"Botão da C.B."
"Oh," biliyorsun, "BC bud."
BC, acho que precisas desabafar.
BC, anladim duygularini bosaltmak istiyorsun.
Bc. e Ad antes e depois de Cristo Agora é : BY e AY antes e depois de Yellowstone
Ve sonra, FEMA'dan Michae Eldridge onların bir sığınıkta olduğunu söyleyene kadar hiç haber almadım.
Onde estão?
Bunlar BC'nin neresinde?