Translate.vc / portugués → turco / Bebê
Bebê traducir turco
2,481 traducción paralela
" Jogue comigo, bebê.
Oyna benimle, bebeğim
" De : RIPLEY Jogue comigo, bebê.
Oyna benimle, bebeğim
O Radar rastreará aquele bebê de volta ao Afeganistão.
Afganistan'a geri dönmeden önce radar izini sürecektir.
Foi por essa época que "descobriu" Modigliani... e ficou obcecada por sua pintura... de uma mulher de lenço azul, segurando um bebê.
Ve bebek taşıyan mavi eşarplı kadının olduğu resme bağlandın....
Venha, bebê.
Gel, bebeğim.
Se eu não quisesse ter um bebê, também perderia o interesse em sexo.
Karım hamile kalmak isterse istesin.. benim umrumda değil.. seks bile!
A culpa é do bebê.
Bu, bebeğin hatası!
- E estou dando um chá de bebê.
Ayrıca, bir bebeği yıkıyorum.
Tenho a sensação que ainda ontem ela era um bebê.
Daha dün, bir bebekti.
Só tem 10 anos, quase um bebê.
Daha on yaşındaydı. Neredeyse bebek sayılırdı.
E Raph, desde que voltou a morar connosco, parece um bebê.
Raph yanımıza döndüğünden beri koca bir bebekten farksız.
Talvez faça um bebê.
Belki bir bebek bile yapabiliriz.
- Santo bebê braço!
- Kutsal bebekler ordusu!
Sim. O bebê finalmente chegou.
Bebek sonunda geldi.
Sua irmã teve um bebê.
Kız kardeşinin bir bebeği oldu.
Um bebê pequenino.
Küçücük, ufacık bir bebek.
Eu quero um bebê mais que qualquer outra coisa.
Herşeyden çok, bir bebek istiyorum.
Ooh! Vamos a uma festa da sua irmã para o bebê.
Kızkardeşinin evinde bebeği için verdiği partiye gidiyoruz.
E pelo menos finja que você está interessado no bebê.
Ve en azından bebekle ilgileniyormuşsun gibi davran.
É estranho mas parece que o bebê Ihe fez bem.
Acayip bir şekilde, bu bebek eğlencesi ona uymuş gibi gözüküyor.
Por que iria estranhar que um bebê faria, uma pessoa se sentir bem?
Neden normal bir bebek düşüncesi birisine uyarken sana acayip geliyor?
Como sabia que iria dizer "bebê", certo?
Bebekler diyeceğimi nasıl anladın?
Eu não quero conversa com um bebê-fóbico.
Bir bebek korkağıyla konuşmak istemiyorum.
É adeus bebê, Oi bigode.
Bebeğe elveda, bıyığa merhaba.
Então um bebê será seu presente.
O zaman bebek sizin için bir armağan olur.
Esperma? Eu não quero esperma, eu quero um bebê.
Ben sperm isrtemiyorum, ben bebek istiyorum.
Bebê, se você estiver ai, pode atender por favor?
Bebeğim, oradaysan, lütfen açar mısın?
Eu não quero esperma, eu quero um bebê.
Sperm istemiyorum. Bebek istiyorum.
Eu não posso ter um bebê com você porque Clem me ordenou.
Clem bana emretti diye, seninle bebek yapamam.
Podemos trazer uma garrafa de vinho e bebê-la aqui.
Bir şişe şarap alıp burada içsek olmaz mı?
Agora eu, Eu durme feito um bebê.
Şimdi, bebek gibi uyumak istiyorum.
O bebê está chegando!
Bebek geliyor! Bebek geliyor!
- Vou ter um bebê!
- Bebeğim oluyor!
Vamos ter um bebê!
- Bebeğim oluyor!
Vamos ter um bebê!
Bebeğim oluyor!
Não perturbe o bebê.
Bebeği korkutma.
O bebê está bem.
Bebek iyi.
Está tentando proteger o bebê da natureza.
Bebek korumalı doğa yaratmaya çalışıyorsun.
Manny, é neste mundo que nosso bebê vai crescer.
Manny, burası bebeğimizin büyüyeceği dünya.
Vamos ter um bebê!
Bebeğimiz oluyor!
Eles vão ter um bebê.
Onların bebeği oluyor.
Sou seu bebê e este é meu leite
Senin bebeğinim, bu da benim sütüm...
É. Algo que signifique : "O bebê está nascendo."
Evet. "Bebek geliyor" anlamında bir şey.
Que tal : "Ai, o bebê está nascendo!" O que acha?
"Bebek geliyor" a ne dersin? Nasıl olur?
Arriscou sua vida, sua companheira e seu bebê para salvar o seu amigo.
Arkadaşını kurtarmak için hayatını, eşini ve bebeğini riske ettin.
O bebê!
Bebek!
O bebê vai nascer!
Bebek geliyor!
- Fique com a bebê.
- Bebekle kal.
Sei que essa coisa de bebê não é com você, mas o que decidir fazer...
Biliyorum bu bebekle birlikte üç olduk durumu sana göre değil ama her neye karar verirsen...
Vais bater-lhe ou vais bebê-lo?
- Vuracak mısın, içecek misin?
DIA QUATRO Eu não quero esperma, eu quero um bebê.
Ben sperm istemiyorum.