English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Believe

Believe traducir turco

103 traducción paralela
Você não acreditará nas loucuras que eu tenho sonhado
You won't believe the crazy things I've been dreaming of
- Dou you believe in Jesus - Yes, I do
* İsa'ya inanıyor musun * * Evet, inanıyorum *
Dou you believe that Jesus knows what's in your soul
* İnanıyor musun İsa'nın ruhunda neler yattığını bildiğine? *
- Do you believe in Jesus - Yes, I do
* İsa'ya inanıyor musun * * Evet, inanıyorum *
- I believe in Jesus - Yes, I do
* İsa'ya inanıyorum * * Evet, inanıyorum *
Há um ditado que diz...
Bilirsiniz bir deyiş vardır... I believe it's in the Benelux countries...
# But please believe me, darlin'
# Ama lütfen bana inan sevgilim
Eu believe que ifever uma agência oficial destruiu um family, destruiu nosso.
Yürekten inanıyorum, bir eyalet ajansı bir aileyi yok ettiyse, o bizim ailemizdi..
Mas como racismo Ieads América em cima o suicidaIpath,..... Eu faço believe que o youngergeneration will vê a caligrafia no wall,..... e muitos ofthem will quer girar para o spirituaIpath ofthe verdade,..... o only modo left neste world...
Ama Amerika'daki ırklar, bu intihar yolundan elbet çıkacak. Genç kuşağın, duvardaki yazıyı göreceğine inanıyorum. Ve çoğu, doğrunun ruhani yoluna dönmek isteyecek.
Mas eu believe a prática verdadeiro ofIsIam pode remover o câncer ofracism..... dos corações e o souls ofaIIAmericans.
Ama İslam'ın gerçek uygulamasının, tüm Amerikalıların kalplerindeki ve ruhlarındaki, ırkçılığı söndürebileceğine inanıyorum.
E o nosso novo sucesso número um "Acredito Que Estamos Nus"
# Bir, iki, üç, dört... # ve listemizde bir numaraya çıkan parça "I Do Believe We're Naked"
Acredita em mim, Richard.
Oh, believe me, Richard.
Acredita mesmo nisso? Ouviu o Verad.
- Do you really believe that?
- Acha mesmo? - Sim.
- You really believe that?
Então convença-me.
Then make me believe it.
# Ah, não acredita
# Ah, you don't believe
# Está tudo o que acredita
# Is all that you believe
Lembras-te daquele operário da construção no "Believe It Or Not" do Ripley, o tipo que ficou com um ferro espetado na cabeça?
Ripley'in "İster inan ister inanma" sındaki ameleyi hatırlıyor musun? Hani kafasına metal çubuk giren?
Protests like this one at the U.S. Embassy in Beijing are causing many to believe fizeram com que muitos acreditem que o acordo das Nações Unidas vai acabar antes mesmo de entrar em vigor.
Benzeri protestolar, Pekin ABD Büyükelçiliği önünde yapılan gibi birçoklarının BM Ticaret anlaşmasının başlamadan biteceğine inanmasına yol açıyor.
- O teu táxi parecia um carro da Polícia.
AND I BELiEVE iT COULD BE! HEY DOSTUM, TAKSiNiN SiRENi VARDI SANKi.
I heard it, but I didn't believe it.
Duydum ama inanamadım.
$ l believe I can fly
Uçabildiğime inanıyorum
$ l believe I can touch the sky
Gökyüzüne dokunabildiğime inanıyorum
$ l believe I can soar
Süzülebildiğime inanıyorum
- $ l can fly - $ l believe I can fly
- Uçabiliyorum - Uçabildiğime inanıyorum
E no fim da noite, passou na rádio "I Shall Believe".
Ve gecenin sonunda "I Shall Believe" radyoda çalmaya başladı.
Não me acredito em ti.I don't believe you.
- Sana inanmıyorum.
- Essa mesmo. O ano de Do you believe in life after love?
- İşte o. - "Do You Believe in Life After Love" ın yılıydı.
"Girl of my Dreams" e "Reason to Believe" escrito nela como graffiti.
, rüyalarımın kızıyla buluşma pek de iyi geçmedi.
Bob, o dia em que de vontade própria lhe pegar na pila e nas bolas poeirentas e tiver um cheirinho da sua halitose crónica enquanto se vira e tosse será o dia em que estarei no telhado a cantar o "I Believe I Can Fly". Grande.
Bob, küflenmiş eski dalını ve meyvelerini isteyerek tuttuğum, ve sen öksürdüğünde, pis kokulu ağzından bir nefes çektiğim gün, çatıda I Believe I Can Fly söylediğim gün olacaktır.
Este é barato, acredite.
This one is cheap, believe me.
I believe in the rock and roll
İnanıyorum rock and roll'a.
I never will believe that I left you that way I did.
Düşünmemişim böyle bırakacağımı seni.
Mas no fundo a credito
"But down here I believe"
Não acredito que um vencedor do Survivor me ouviu a dar um pum.
I cannot believe a Survivor Winner heard me take a dump.
Não acredito que querias foder aquele rapaz.
I can't believe you wanna screw that sketchy go-go boy.
Lembraste de um programa de TV, "Ripley's believe it or not" ( Acredita nisto?
İster İnan İster İnanma adındaki programı hatırlıyor musun?
Believe me.
İnan bana.
But I don't believe she'd ever hurt you.
Ama o hiç zarar ediyorum inanmıyorum.
- Yeah, well, believe it.
- Evet, inanıyorum.
Mas caso não acredites em mim Pergunta ao próprio homem
But just in case you don't believe me, ask the man himself.
Family Guy - S06 EP03 Believe It Or Not, Joe's Walking On Air
Family Guy İster inan ister inanma, Joe yürüyor Çeviri :
Aqui estás tu.
Believe kendine. "
Presidir associação de moradores é o meu jogo. Sim, Sei o que estás a pensar, mas o casaco é novo. - Não vais ser capaz de encontrar outro em qualquer lugar.
"I can't believe our special bond must break"
Supernatural S05E06 - I Believe The Children Are Our Future -
Çeviri :
Klug | DarthWand | jR S01E09 "Believe"
Uçurtma Bayramları İyi seyirler...
- "Killed by Death". ( Morto pela Morte ) - "Overkill".
- "Killed by Death" - "Metropolis" - "Overkill" - "I Don't Believe A Word"
Tem de acreditar.
You have to believe me.
Sim, creio que sim.
Yes. Yes, I believe it did.
Dá para acreditar?
Could you believe it?
I believe in you,
İnanıyorum sana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]