Translate.vc / portugués → turco / Betty
Betty traducir turco
3,231 traducción paralela
Betty, ele é muito ambicioso.
Betty, o çok hırslı biri.
- Sim, sai daqui, Betty Crocker. - OK.
- Çık git buradan, Betty Crocker.
Queres dizer, tipo, "como é que a Betty White durou mais do que eu?"
Betty White benden daha çok nasıl dayandı gibi mi?
Aquela nuvem parece a lendária compositora lírica da Broadway, Betty Comden.
Şu bulut efsanevi Broadway söz yazarı Betty Comden'a benziyor.
- Betty?
- Betty?
- Betty Flynn.
Betty Flynn.
Acidente de carro. - Estás bonita, Betty.
Harika görünüyorsun Betty.
Betty Flynn.
Betty Flynn.
Lembro-me que nessa noite o céu estava tão límpido, fui até lá fora para ver as estrelas, e lá estava a Betty.
Hatırlıyorum, gökyüzü o gece çok berraktı, ve yıldızlara bakmak için dışarı çıktım. Betty oradaydı.
A minha primeira vez foi com ela.
Betty benim için ilkti.
Já perdemos a nossa oportunidade uma vez, Betty.
Şansımızı bir kez kaçırdık Betty.
Betty, tenho de a levar para o bloco.
Betty.. Seni ameliyat için hazırlamalıyım.
Sim e a Betty casou com o Mike, mas nunca esqueceu o Henry.
- Evet, Betty de Mike'la evlendi, ama asla Henry'i unutmayacak.
Existem dois universos, e, num, o Archie é casado com a Betty, e noutro, com a Veronica.
Mesela iki farklı evren var ve Archie birinde Betty ile diğerinde Veronica ile evli.
Estava a pensar especificamente naquele cavalheiro ali a mexer os lábios enquanto se deleita com as mais recentes façanhas da Betty e da Veronica.
Ben özellikle şurada duran arkadaşı düşünüyordum Betty ve Veronica'nın son maceralarından aldığı zevkle dudaklarını oynatıyor.
Na mouche. Consegui um Archie, Betty e Veronica, e um Jughead.
İşte bu ya, Archie, Betty ile Veronica ve Jughead aldım.
Um falhanço. Quatro horas de meditação intensa aumentada por uma dose de precisamente dois gramas de Brown Betty e não deu em nada.
2 gram Brown Betty ile etkisi arttırılmış 4 saatlik meditasyondan sonra bile hâlâ bir şey yok.
Mas nunca passaram o meu episódio porque apertei o mamilo da Betty White.
Ama hiç yayınlamadılar. Çünkü Betty White'ın memesini çimdikledim.
Armas-te em cozinheira? Simbólico?
Bu Betty Crocker halleri de ne?
Não grites comigo só porque o teu cérebro de galinha não pensou nisso.
Senin sıkıcı, Küçük Betty beynin bunu düşünemedi diye bana bağırma.
Para onde quer que olhe é Betty White para aqui e Betty White para ali.
Nereye baksam, Betty White şunu yaptı Betty White şunu denedi.
Finalmente um miúdo que não fale na Betty White.
Sonunda Betty White'tan bahsetmeyen bir çocuk buldum.
Mas esses peitos? São um Schenkman.
İşte bulduk : "Sessiz Betty"
Porque é que a Betty é sempre a única com espírito de loja?
Neden her zaman Betty en sıcak kanlınız?
e bolo de maçã!
galetalı elmam var veeeee Kahverengi elma Betty!
Sempre é bom ter o festival, as crianças pintam e brincam com Betty a vaca.
Onlar her zaman, bunu yaptı, çocuklar, bir şeyi boyamaz, veya Betty'le ineği oynamaz.
- Betty, a vaca, morreu há mais de 30 anos.
- Bu oyun 1972 lerden kalma.
Betty a vaca, Betty a vaca.
Inek Betty, Betty inek.
Betty pula até a lua.
Betty oradan atladı.
E nós estamos a falar com a Betty O'Neil, mãe do Brandon O'Neil estrela trimestral de Riverton e chefe do grupo, Cidadãos de Riverton.
ve şu an Betty O'Neil ile konuşuyoruz, yıldız oyun kurucumuz Brandon O'Neil'in annesi Saner Riverton vatandaş grubunun lideri.
Meu, não posso. Recebo a Bettyzinha dentro de minutos... Val!
Yapamam, birazdan Betty gelecek.
Até me podes chamar Betty, o que interessa é que vás.
Gideceksek bana Betty bile diyebilirsin.
Mãe, é a Betty.
Anne, Betty arıyor.
Dewey, poderia explicar para a Betty Crocker que tenho todo o direito de estar aqui?
Dewey, şu Betty Crocker'a burada olmaya hakkım olduğunu açıklar mısın lütfen?
Minha rica tia Betty!
Aman Tanrım.
Bradley, Betty, por que não falam, com calma, o que vos está a chatear?
Bradley, Betty. Bu gerginliğin sebebini sakince anlatır mısınız?
Não, Betty. Não lhe contes.
Hayır Betty, söyleme.
Betty, o que levou a essa decisão?
Betty, seni bu karara iten şey neydi?
Tudo bem, Betty.
Pekâlâ, Betty.
Betty.
Betty.
É um assunto particular, Betty.
Bu özel bir mesele, Betty.
Vamos, Betty!
Hadi, Betty.
- Vamos lá, Betty.
- Hadi Betty.
Vamos lá, Betty.
Hadi, Betty.
Betty, o teu rabo está no meu ombro.
Popon omuzlarımın üzerinde.
A Betty não iria gostar disso?
Betty buna bayılacak.
Eu odeio-o.
- "Nefret" çok iddialı bir kelime, Betty.
Na tua mansão, com os teus empregados.
Kes sesini, Betty.
Não era a Betty.
Betty değildi.
Pois... desculpa, Betty.
Pardon Betty.
Um pirata de um olho?
Tek Göz Betty!