English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Bil

Bil traducir turco

5,753 traducción paralela
Só queria que soubesses, que eu estive aqui.
Burada olduğumu bil istedim.
Ficai a saber isto!
Şunu bil!
Bem, adivinha, Romeo?
Bil bakalım ne oldu Romeo?
Se acontecer uma terceira vez, é porque alguém me mandou matar-te.
Olur da üçüncü kez karşılaşırsak, bil ki birileri seni öldürmemi istiyordur.
Se nos encontrarmos outra vez, é porque mandaram matar-te. O que querem eles?
Olur da üçüncü kez karşılaşırsak, bil ki birileri seni öldürmemi istiyordur.
Levar-me a casa, dar uma apitadela simpática enquanto se afasta, mas devia saber que faço tensão de o denunciar às autoridades.
Beni eve götür, giderken kibarca uyar ama şunu bil ki seni gerçek yetkililere bildirmek için her türlü niyetim var.
Só para que saibas, é possível para algumas pessoas ficarem bem, Jill.
Bil diye söylüyorum, bazı insanların iyi olması mümkündür Jill.
Liguei para o escritório do Inspetor, mas ninguém respondeu. Ouve-me com atenção. Sabes que tens 37 tipos de problemas?
Sonra 5'i 20 geçe Cesco'nun evini aradım acaba orada mı diye bil bakalım Cesco'nun annesi bana ne söyledi?
Só para saberes.
Bil diye söylüyorum.
Só tens uma hipótese, Lawrence.
Sadece bir şansın var olduğunu bil Lawrence.
Sabem que mais?
Bil bakalım ne var?
Pete, foste um querido em dares-me aulas, mas, só para que saibas, eu sou muito melhor sem esquis.
Pete, bugün bana hocalık yapman çok hoştu. Ama bil diye söylüyorum, en iyi hamlelerim kayakta değildir.
Francis, só para ficares a saber, não é nada pessoal.
Francis, şunu bil ki kişisel bir şey değil.
Independentemente daquilo que for dito sobre mim, após a minha morte, quero que saibas que sempre, sempre te amei, querida.
Ben gittikten sonra ne söylenirse söylensin her zaman seni sevdiğimi bil, canımın içi.
Independentemente daquilo que for dito sobre mim, após a minha morte, quero que saibas que sempre, sempre te amei.
Ben gittikten sonra ne söylenirse söylensin her zaman seni sevdiğimi bil, canımın içi.
Um bisturi descartável desapareceu do seu "kit".
Neşterin kayıptı. Bil bakalım Price da neyle bıçaklanmıştı?
Adivinhe aquilo que descobri sobre a Gloria.
Bil bakalım Gloria hakkında ne öğrendim.
Podes apostar.
İster kanun yoluyla ister başka şekilde. Bunu da böyle bil!
Além de ti e de mim, isso é tudo que existe.
Bunu da iyi bil, durum böyle.
Sempre que ouvires um cantar, lembra-te que estou contigo, Niklaus.
Bu kuşların öttüğünü duyduğunda Niklaus, bil ki ben yanındayım.
Mas olha que se tentar alguma coisa, desfaço o corpo novo dela.
Yalnız bil ki ters hareketini görürsem yeni vücudunu parçalara ayırırım.
Dás-me a tua palavra de que desta vez vais honrar isso? Tens a minha palavra, Nik.
Bana karşı ne tür kin besliyorsan bil ki bunu ailemiz uğruna yapıyoruz.
Só quero que saibas que vou ficar de olho em ti.
Sadece bil diye söylüyorum gözüm üzerinde olacak, evlat.
- Mm. - Adivinha o que ele tem feito. O quê?
- Bil bakalım neyin peşinde?
Está bem.
Oldu bil.
- Para quê? Os Angels querem um astronauta para fazer o primeiro arremesso, - então advinha quem chamaram?
Angels ilk atışı yapması için bir astronot istedi ve bil bakalım kimi aradılar?
Adivinha quem ganhou US $ 100 jogando dados.
Bil bakalim krepsten kim 100 $ kazandi.
Adivinha quem deu uma gorjeta bem avantajada ao garçom.
O zaman bil bakalim kim kokteyl garsonuna asiri bahsis verdi.
Digo-lhe isto para que saiba que já todos passaram por isso.
Bunu anlatıyorum ki, herkesin aynı yollardan geçtiğini bil.
Mal esteja a ganhar, saia.
Kazanınca oyundan çıkmayı bil.
Adivinha quem voltou!
Bil bakalım kim döndü!
Só para que saibas, atacares o JT não o impediu de juntar todas as provas que precisávamos para ligar tudo a ti.
Bil diye söylüyorum JT'ye saldırman olayları sana bağlamamız için bizim ihtiyacımız olan kanıtları toplamasına engel olmadı.
Sabes que mais?
Bil bakalım ne oldu?
Prepara-te para ficares chocada quando eu revelar quem engatei.
Şaşırmaya hazır ol bil bakalım kiminle takıIdım.
Adivinha como ele está a ganhar a vida agora.
Bil bakalım bu günlerde ne yapıyor?
Olha, eu não o estou a tentar defender, mas só para tu saberes, foi o "A" que começou isto tudo.
Bak, amacım onu savunmak değil ama bil diye diyorum, olayları A başlatmış.
Lembro-me de dizeres que ele vive na urbanização em Spaulding. Por isso fui até lá e sabem que mais?
Bana onun Spaulding'te bir sitede oturduğunu söylemiştin ya ben de oraya gittim ve bil bakalım ne oldu?
- está na lista de morte.
-... ölüm havuzunda olduğunu bil yeter.
E adivinha o que ele disse a seguir.
Bil bakalım sonrasında ne dedi?
Quem é que tem a espada Falchion agora?
Bil bakalım büyük kılıç artık kimde?
Sei o que ouviste, mas entende... aquilo não era o teu pai, Cole.
Ne duyduğunu biliyorum ama şunu bil o senin baban değildi Cole.
- Adivinha como é que resolvemos o problema da velocidade?
- Bil bakalım hız sorununu nasıl çözdük? Bilmem ki.
Sou eu que fico tramado.
İnsanlar benim hakkımda sana kötü şeyler söylerse hepsinin doğru olmadığını bil.
Quero que fique a saber disto :
-... ellerine bırakmaktan geçiyor. - Şunu bil o zaman.
Considera-o feito.
Oldu bil.
Adivinha quem vem aí.
- Bil bakalım kim geliyor.
Não esperes que trate de ti sempre que partas alguma coisa.
Sınırlarını bil. Her bir şey kırdığında onu onarmamı bekleme benden.
Bem, advinha, hoje o bastardo maluco sou eu.
Bil bakalım ne oldu.
Eu não tive escolha.
Bil bakalım ne oldu? Başka seçeneğim yoktu.
Sabes que mais?
Ne diyeceğimi bil - Ne var biliyor musun?
Combinado.
Oldu bil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]