Translate.vc / portugués → turco / Bile
Bile traducir turco
181,903 traducción paralela
Sem falar na iniciativa de saúde mundial.
Dünya Sağlık Enstitüsü'nü saymadık bile.
Não vejo as cordas vocais.
Ses tellerini bile göremiyorum.
Não faço ideia do que disseste, mas gostaria que dissesses mais.
Dediklerinin bir kelimesini bile anlamadım ama daha fazlasını duymak isterim.
Mesmo que o método da Minnick fosse bom, a forma como vocês as duas o impuseram foi desrespeitosa com a história do hospital - e com o Dr. Webber.
Minnick'in programı iyi olsa bile, ikinizin programı uygulamaya sokarken bu kurumun geçmişine ve Dr. Webber'a hiç saygı göstermemeniz kabul edilemez.
É nisso que pensarei quando olhar para ti.
Sana bakınca bile aklıma olanlar geliyor.
A cirurgia pode não ajudar, mas podemos tentar, óbvio, mesmo que seja uma causa perdida.
Ameliyatın yararı olmayabilir ama ümitsiz vaka olsa bile en azından denemiş oluruz.
Nem devias estar aqui hoje, vamos.
Bugün buraya gelmen bile gerekmiyordu.
Acho que já nem quero café.
Artık kahve istiyor muyum onu bile bilmiyorum.
Às vezes, chega a ser difícil ir para o lugar do condutor, sabem?
Bazı günler sürücü koltuğuna geçmek bile zor oluyor. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Nem entrou.
İçeri bile girmiyor.
São 3 horas antes que o Cabe veja uma sala de cirurgia!
Cabe'in ameliyathaneye girmesi bile üç saati bulur.
Chefe, mesmo com esse veneno, se não conseguirmos o sulfureto para proteger os órgãos de Cabe quando ele voltar, ainda estamos tramados.
Patron, o zehir gelse bile, eğer Cabe'in gerçek dünyaya geri dönüşü sırasında organlarını koruyacak olan hidrojen sülfürü bulamazsak hala sıçtık demektir.
Está bem, já chega para o teste.
Tamam, test sürüşü için yeter de artar bile.
Temos de aquecê-lo, mas um único coágulo vai matá-lo.
Yani onu ısıtmaya başlamak zorundayız ama ufak bir pıhtı bile onu öldürür.
Entendo, mas a cliente já está irritada.
Anlıyorum, ama müşteri asabileşti bile.
E, sem mim, estará a imprimir notas que toda a gente saberia que são falsas.
Ben olmadan ise 7-Eleven'deki bir tezgâhtarın bile sahte olduğunu anlayabileceğini banknotlar basarsınız. Sen mi?
- Não sabia que estavas fogosa.
Civelekleştiğinin farkına bile varmadım.
Não quero nem saber a razão.
- Neden diye sormak bile istemiyorum.
A má é, Não fazemos ideia do que está a acontecer.
Kötü haberse neler döndüğünün farkında bile değiliz.
Quando estávamos inconscientes, até reprogramaram meu relógio para acreditarmos que passaram quatro horas, quando foi só uma.
Biz baygın haldeyken sadece bir saatlik yolculuk yaptığımız halde dört saat uçtuğumuza inandırmak için saatimi bile yeniden programlamışlar.
Se eles estavam aqui, já se foram há muito tempo.
Norteguaylılar burada bulunmuş olsalar bile, gideli çok olmuş.
Vocês não faziam ideia.
- Farkında bile olmadınız.
E te viram com a Scorpion.
Seni Scorpion'la birlikte gördüklerinden bahsetmiyorum bile.
Já atiraram em nós duas vezes.
Bu adamlar üstümüze iki kez ateş açtılar bile.
Pusemos redes de segurança nos túneis, resistentes para apanhar alguém mesmo se impulsionado por uma corrente de água.
Tüneller boyunca su tazyikiyle sürüklenmiş bile olsa bir insanı tutacak... -... güçte güvenlik ağları kurduk.
O solo aqui já está fraco.
Buradaki zemin zayıflamış bile.
a Scorpion está a tentar atrasar a expansão, mas, assim que chegar a 3 metros evacuas imediatamente, entendido?
Scorpioncular büyümesini yavaşlatmaya çalışıyorlar ama ara yarısı kadar bile kapanırsa orayı hemen ter ediyorsun. Anlaşıldı mı?
Se explicássemos, provavelmente não ia entender.
Açıklasak bile, büyük ihtimalle anlamayacaktın.
- Posso ter piorado tudo.
- Daha kötü bile yapmış olabilirim.
Joe, não te movas um centímetro ou o silo vai cair no buraco
Joe, bir milimetre bile hareket etme, yoksa silo...
Podia sentir o cheiro do perfume dele.
Kolonyasının konusunu buradan bile duyabildim.
" sei que nunca aceitaste nenhum dos meus ganhos.
Yasadışı paramın bir kuruşunu bile istemediğini biliyorum.
- Não sabemos onde é aqui.
- Nerede olduğumuzu bile bilmiyoruz.
O David nem queria ir.
David gitmek bile istemiyordu.
Nem pense nisso!
Aklından bile geçirme!
Já pedi para ele fazer isso.
- Araştırttım bile.
Se quisesse conselhos, decerto não os ia pedir a um pirata.
Tavsiye isteseydim bile, bir kaptandan alacağımı sanmıyorum.
Meu, nem consigo imaginar que mulher louca e triste casaria com o Reverendo de propósito.
Rahiple evlenmek isteyen zavallı ve deli kadını hayal bile edemiyorum.
Miúda, não te canses a pensar na boneca de crochet para o papel higiénico que aceitou isso ou vais ter pena de assinar.
O paspal, pespaye süprüntünün bunu nasıl kabul ettiğini düşünme bile. Yoksa acır, imzalamazsın.
Aliás, queremos que saibas que, se empurraste o Russ para baixo do carro, nós entendemos.
Hayır, hatta bilmeni isteriz ki Russ'ı bir arabanın önüne itseydin bile anlayışla karşılardık.
Fiz tudo o que podia para ela ver que é melhor do que isto, até a tentei seduzir.
Daha iyisini hak ettiğini söyledim. Cilve bile yaptım!
Sabes que eu fui para o Inferno por ele?
Peşinden cehenneme bile gittim biliyor musun?
Eu até ajudei-o a salvar a sua pequena humana imunda, que eu preferia ver morta.
Ölmesini tercih ettiğim o küçük, cılız insanı bile kurtarmasına yardım ettim.
Tu até te pareces com o Brando.
Hatta birazcık Brando gibi bile görünüyorsun.
Não, porque ficaria surpreendida?
Hiçte bile neden süpriz olacakmış kı?
Esfalfei-me para a fazer.
Nefes bile almadan.
- Digo, a sério, detective, a tua lista de músicas é longa o bastante para a desqualificar deste caso.
- Dedektif müzik listen bile seni davadan men etmeye yeter yani.
Olha, se mudares de ideias e desejares usar-me nesta esplêndida pista, sabes que poderás sempre enviar-me um SMS ou então no Wobble, onde agora também estou.
Tamam, eğer fikrini değiştirir ve bu müthiş ipucunu takip etmek istersen her zaman bana mesaj atabilirsin, hem artık Wobble bile kullanıyorum.
Mesmo que seja a ti própria.
Kendine etsen bile.
Nem uma única migalha de informação sobre a verdadeira agenda do Lucifer.
Lucifer'in gerçek amacına dair en ufak bilgil kırısıntı bile öğrenemedim.
Ele nem está na lista.
Listede bile değil.