English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Bilko

Bilko traducir turco

74 traducción paralela
Todo o pessoal está convidado a juntar-se ao Sargento Bilko numa demonstração de manutenção adequada de velas de ignição
Bütün personel Bçvş. Bilkonun motor kademesine katılmaya davetlidir.
Vais levar 700 dólares em dinheiro para a caserna do Bilko?
Bilko'nun kademesinde 700 dolar nakit alacaksın?
Sargento Bilko.
Başçavuş Bilko.
Sargento-ajudante Ernest G. Bilko.
Başçavuş Bilko.
Estou à procura do Sargento-ajudante Bilko.
- Ben başçavuş Bilko'yu arıyorum
Então, Bilko, por fim ganhei uma aposta.
Bilko, Ben sonunda kazandım.
Ninguém chama "fracassado" a um homem do Bilko.
- Hiç kimse Bilko'nun adamlarından birine kaybeden diyemez. Ben yapmalıyım...
Não posso violar os regulamentos, a não ser por ordem expressa. E nesse caso, teria de pedir ao Sargento Bilko para assinar a ordem.
Ben kuralları bozamam, çiğneyemem Aksi bir emir olmadıkça Bçvş Bilko tarafından imzalı bir emir olmadıkça.
Bilko!
Bilko?
Sargento Bilko!
Bçvş Bilko!
Bilko, ficou louco de vez?
Bilko, sen kaçık mısın deli misin?
- Claro. Com licença.
Afedersin Bilko.
Bilko, sabe alguma coisa sobre isto?
- Bunun hakkında bir şeyler biliyormusun?
Vá, vamos lá!
( Bilko ) Pekala, Haydi bebek.
Claro.
- ( Bilko ) Tabi ki.
Quem é que ganhou o jogo?
Oyun, set ve maç - Bilko.
O pelotão do Sargento Bilko está nas finais dos coros.
Ve Bçvş Bilko'nun takımı neşe korusu finallerinde.
Disse "Bilko"?
Bilko mu dediniz?
Chama-se Ernie Bilko?
Bu Ernie Bilko?
- Bilko!
Bilko!
Diga-me, continua a ser o mesmo rebelde que era no Forte Dix?
söyle bana, Albay'ım, Bilko Dix kışlasında ki gibi yaramaz mı?
Chegam dentro de 90 segundos.
- ETA, 90 saniye. - ( Bilko ) Düşün.Düşün.
Bilko!
Bilko.
Os meus soldados vêm primeiro?
İlk? - O ne ima ediyor, Bilko?
O que quer ele dizer, Bilko? Este soldado.
- Bu askerden bahsediyor, efendim.
Com certeza.
- ( Bilko ) Kesinlikle o.
Chama-se Ernie Bilko.
İsmi Ernie Bilko.
Esquece, Bilko.
- Unut onu, Bilko.
- Esqueça, Bilko, tens problemas maiores.
- Unut onu. Daha büyük problemin var.
Aguarde. Bilko, todo o quartel está sobre gelo fino com patins quentes.
Dinle, Bilko, ben sana bütün kışlanın keskin patenlerle ince buz üzerinde kaydığını söyleyebilirim.
Todo o meu treino me diz que está a esconder algo.
Benim bütün eğitimim Bilko bir şeyler saklıyor diyor.
- É uma promessa do Ernest G. Bilko.
- Ernest Bilko sözü.
- É namorado do Bilko.
Bilko'nun hatunu.
É hora da vingança, Bilko.
Ödeşme zamanı, Bilko.
Importo-me, sim, Bilko.
Fikrimde değişme yok, Bilko.
Por acaso não viu um homem chamado Ernie Bilko, pois não?
Siz Ernie Bilko adında birini görmediniz, değil mi?
Tenho andado a pensar nisto, vocês são o pelotão do Bilko.
Ben bunun üzerinde düşünüyorum. Siz Bilko'nun takımısınız!
Não faz mal, Bilko.
- sakin, buyur Bilko.
- Sargento Bilko.
- Başçavuş Bilko...
- Bilko, sabes bem que é a Mrs. Hall.
Biliyorsun bu bayan Hall.
- Bilko!
- Bilko!
Tive de perder uma tarde a convencer o Coronel Papalvo que teria problemas se o Bilko não fosse fazer as missões.
Ben Albay Dunderhead'ı ikna etmek için çok uğraştım Bilko manevrayı halledemezse, başı belaya girebilir.
- Mr.
- Bay Bilko.
- Desculpe, Mr. Bilko?
- Afedersiniz Bay Bilko?
Por me deixares dar cabo da cabeça ao Bilko.
Bilko'nun kafasını çivilemek için bana fırsat verdin.
Nunca faço sexo no primeiro encontro.
( Bilko ) Asla ilk buluşmada seks yapmam.
- O Bilko.
Bilko.
Tenho um mestrado em manipulação da Universidade de Bilko.
Bilko'nun üniversitesinde kullanılma mastırı yaptım.
Apesar das divergências que tive com o Bilko estes anos, admito que sempre gostei dele.
Bütün bunlara rağmen ben Bilko'yla uzun yıllardan beri çalışıyorum ve onu daima seviyorum.
- Bilko.
- Bilko.
Bilko?
- Evet?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]