Translate.vc / portugués → turco / Billings
Billings traducir turco
219 traducción paralela
Evans, Ray, Billings.
Evans, Ray, Billings.
"'Na história do mundo há somente uma coisa que o dinheiro não compra... que é o abanar do rabo de um cachorro ´, Josh Billings "
DÜNYA TARİHİNDE PARANIN SATIN ALAMAYACAĞI TEK BİR ŞEY VARDIR : BİR KÖPEĞİN KUYRUK SALLAMASI. JOSH BILLINGS
Billings, Srta. Devoto, Srta. Chandler...
"Bayan Billings, Bayan Devoto, Bayan Chandler, Bayan Flagstad."
Montana... Billings. Flórida?
- Florida?
Um pedido especial do gabinete do Senador Billings, acusando este jornal de criar discórdia entre os EUA e o governo mexicano.
Senatör Billings'in ofisinden özel talep. U.S. senatosu ile Meksika hükümeti arasında sorun çıkarmak için bu gazeteyi kullanmanla ilgili. Ona ne olduğunu bulmaya çalışıyordum.
E não deve falar disto com ninguém, excepto com a Enfermeira Billings.
Bundan Hemşire Billings dışında kimseye bahsetmeyin.
- O Billings.
- Billings.
Naufragamos há quase 10 meses e o comandante foi procurar ajuda.
Gemi batalı 10 ay oldu ve Kaptan Billings yardım bulmak için gitti.
Já conhece o comandante Billings, certo?
Kaptan Billings'le tanıştınız değil mi?
Rollie, o marido da minha prima, arranjou emprego em Billings, e é mais estúpido que um cão.
Kuzenimin kocası, Rollie, Billings'de bir iş buldu. İnan bana, bir sincap kadar bile aklı yoktur.
Billings foi encontrado na mala do carro.
Billings'in cesedi arabasinin bagajindaydi.
- Foi preso?
Jack Billings'in arkadaşı, Ve bu da bir intikam.
As coisas que ela disse sobre sobre homens e relações achas que o juri acreditava naquilo?
Ne? - Benim tahminim, kendisine karşı açtığın davadan, sonra bu dedikoduları Jack Billings'in başlattığı.
- Antes de chegarmos aí se não te opões, eu tenho um processo contra Jack Billings.
Evet, ama bu konuya geçmeden önce, eğer itirazın yoksa Jack Billings'e tazminat davası açmak istiyorum.
O Richard pediu-me para te dar cobertura no depoimento.
Richard, Jack Billings'e karşı açacağın tazminat davasını benim üstlenmemi istedi.
Se não tramares o Billings, ele vai fazê-lo a outras mulheres. Tens de encarar.
Eğer Billings'e haddini bildirmezsen, bunu başka kadınlara yapmaya devam edecek.
- Para quê?
- Jack Billings'e açtığın... tazminat davası için. Ne için?
Porque o advogado que está a defender é o Jack Billings.
Çünkü istasyonun savunma avukatı Jack Billings.
O Jack Billings?
Şu Jack Billings mi?
- Foi a vingança do Billings.
- Bunu önceden tahmin etmeliydim. Bu Billings'in olgunluk çağı.
A boa fé é um componente de qualquer contrato.
İtimat, bütün sözleşmelerin ana unsurlarından biridir, Bay Billings.
Acho que está a afastar-se do caminho.
- Konudan sapıyor gibisiniz, Bay Billings. - Pek sanmıyorum, Sayın Yargıç.
Esperemos que o júri odeie o Jack Billings tanto como nós.
- Tek umudumuz jürinin de Jack Billhpgs'ten bizim nefret ettiğimiz kadar nefret etmesi. Tabiî eğer bu mümkünse. - Barbara nerede?
Foi durante seu primeiro ano como comandante da USS Billings.
USS Billings gemisinde Komutan olarak görev yaptığı ilk seneydi.
John Billings.
John Billings.
A Senadora Laine Billings Hanson, do Ohio, é a pessoa escolhida.
Bu kişi Ohio'dan Senatör Laine Billing'tir.
Só para que fique claro, ao certo quando é que a Sra. Laine Hanson risque-se da acta teve esse comportamento abominável e repugnante?
Sadece, Laine Billings.... ve Bayan Hanson'un... neden böylesine... tiksindirici bir.... davranış içersinde.... olduğunu bilmek için.
O Will foi responsável pela primeira campanha de Laine Billings para o senado.
İlk senatörlük kampanyasında Will yöneticilik yapmıştı.
Agora que já tenho a sua atenção, quero encontrar-me consigo amanhã às 11.00 no novo restaurante em Billings.
Şimdi dikkatinizi çektiğime göre, buluşmak istiyorum. Yarın, saat 11'de, Billings'teki Cloverleaf lokantasında. Ve, Albay.
Ha um ano, encontramos esta capsula enterrada num descampado em Bilings, Montana.
Bir yıl önce Billings, Montana yakınlarında şu gömülü kapsülü bulmuştuk.
Lembras-te? No ano passado? Billings, Montana?
- Billings, Montana'yı hatırladın mı?
Só viajam para Billings.
Sadece Billings'e gider..
Julguei que tinha ido para Billings, mas observei o passageiros e a tripulação e nada!
Billings'e gittiğini düşünmüştüm. Yanılmışım. Bütün yolcuları ve çalışanları izledim.
A camioneta para Billings parte daqui às 11 h15.
Saat 11 : 15'te otobüs buradan kalkıp Billings'e gidiyor.
Há um ano, encontrámos esta cápsula enterrada num descampado em Bilings, Montana.
Bir yıl önce Billings, Montana yakınlarında şu gömülü kapsülü bulmuştuk.
O Capitão Billings e eu estivemos a conversar.
Yüzbaşı Billings'le konuştum.
O Capitão Billings pode mudar de ideias.
Yüzbaşı Billings fikrini değiştirmiş olabilir.
- Mas o Capitão Billings...
- Ama Yüzbaşı Billings...
Heather Billings. - Aqui.
- Heather Bilings.
Tinha um casaco novo de zibelina, e conhecemos o Lem Billings.
Bir kürk ceket giyiyorum ve Lem Billings'le buluşacaktık.
- Bem, Sr.ª Billings.
- İyiyim Bayan Billings.
- Não vai acontecer nada, Sr.ª Billings.
- Bir sorun çıkmaz, Bayan Billings.
- Jack Billings para o Dr. Koblin.
- Jack Billings, Dr Koblin'i görecek.
- Sr. e Sr.ª Billings, eles estão a chegar!
- Bay ve Bayan Billings. Geliyorlar.
Sr. Billings, não sou vendedor de automóveis.
Ben bir araba satıcısı değilim.
Parece que temos acordo, não é, Sr. Billings?
Galiba anlaştık.
Entretanto o Agente Especial Mackleroy entrou e interviu.
Sonra Yargıç Böyle... Billings. - Ne?
Queres que ganhe o Billings?
Ya bu davaya kendin bakacaksın, ya da Billy'e vereceksin.
- O juíz decidiu... - Billings. - O quê?
Ve artık bir çift olmamanıza rağmen, dibe vuracağını hissettiğinde, senin için kentin en iyi yaslanma omzu onunki.
Entendo o seu desagrado.
Bu minik nottan yükselen dumanı görecek ve kararlarını verecekler. Bay Billings, hoşnutsuzluğunuzu anlayabiliyorum.
A Ally fez um grande fecho.
Billings de hiç sempatik değildi.