Translate.vc / portugués → turco / Bim
Bim traducir turco
46 traducción paralela
Ele é o Bim.
Bu, Bim.
Que dizes, Bim?
Sen ne dersin, Bim?
Chamam-me Bim.
Bana Bim derler.
- Chame-me Bim. Qual é o seu nome?
- Sen de bana Bim diyebilirsin.
- Metade cadeia, metade hospital. Ouça, Bim.
- Daha çok, yarı hapishane yarı hastane.
Nas minhas roupas, há 5 dólares.
Dinle, Bim. Elbisemin cebinde 5 dolar var.
São pequenos animais, sempre pequenos animais, o Bim disse.
Yanında kalacağım. Küçük hayvanlar olur, her zaman küçük hayvanlar olur, demişti Bim.
Vou mandar uma cópia ao Bim... uma para o médico que me emprestou essa capa... e uma para o Nat.
Kitabın bir kopyasını Bim'e bir kopyasını montunu bana ödünç veren doktora ve bir kopyasını da Nat'e yollayacağım.
Que Deus os receba no Seu paraíso.
Yüce Rab'bim onları cennetine kabul eyle.
Que Deus o receba no paraíso.
Yüce Rab'bim onu cennetine kabul eyle.
Eu mostro-te, juro por Deus!
On dört haç, hey ya Rab'bim!
Zim, zaba, rim, bim
Zim zaberim bim
Aqui, em Luton, é uma luta a três entre Alan Jones, do Partido dos Sensatos, no meio, Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim, Paragem de Autocarro-F'tang-F'tang - Olé-Barril de Biscoitos, dos Esquisitos, e Kevin Phillips-Bong, o candidato dos Ligeiramente Esquisitos.
Luton'da üç yönlü mücadele, Alan Jones Akıllı Parti, ortada Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel, Salak Parti ve Kevin Phillips-Bong, Hafif Salak adayı.
Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Paragem de Autocarro-F'tang-F'tang - Olé-Barril de Biscoitos...
Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel...
Ei, sir, bim dia!
Efendim, günaydın!
- O Bim?
- Bay Bim mi?
Era a rapariga "bim-bom-bum"!
Geçtikçe bomba gibi patlıyor.
"Bada-bing, bada-boom." Acabei.
Bim-bala, bum-ba. Bu kadar.
Como o Rei Rling Rlang do Bar Bim Bam...
Sikilmiş götler odasının kurumuş bok kralı gibi.
Bim, bimmer, quem roubou as muletas da minha avó?
Bim, bimmer, anamın ışığını kim çaldı?
Bam, bim.
Bam, bim.
Bim indu aos nossos banhirus...
Bannolarımıza ozgeldinizz...
- "Tu Tar Bim Carpice Nana" tu não és como eles Elizabeth Elizabeth tira de mim, rápido, deves parar o...
Sen onlar gibi... değilsin. Benden istediğini alabilirsin... Ama önce... şu güneş ışığını... durdurmalısın.
Costumava ser um pouco de rímel... um pouco de protector solar, 1, 2, 3 e pronto.
Eskiden biraz rimel sürerdim. Biraz Coppertone. Bim bam bum.
Não terá de esperar por muito mais tempo. Pare de falar por enigmas! - Oh, Senhoras
Bim intikamımızı al Kendi intikamını al
Vou ver o meu colega Sandu Ajula, bing bong.
Adamım Sandu Ajula'yı göreceğim, bim bom.
E se for o projecto de lei?
peki ya bu BIM ise?
Ele chamava-se Salim bim Amr.
Adamın adı Selim bin Amr'di.
E há muitos anos fui vedete do "Bim Bam Bum".
Yıllar önce Bim Bam Bum'da dansçıydım.
Zim Zallah Bim!
Zim Zalla Bim!
Senhor.
Rab'bim.
Senhor. Bendito sejas.
Rab'bim seni kutsasın.
A saltitar no supermercado como se fosse o Bloomingdale's nuns sapatos da treta!
Bim gibi bir yerde sanki büyük AVM'deymiş gibi o boktan ayakkabılari ile hava ata ata geziyor.
Diabos vos levem!
Allah'ım ya Rab'bim.
Não da CVS, nem da Walgreens. ( farmácias )
Bim'den ya da Şok'tan değil.
Bim! Bim! Bum!
Biz de zengin oluruz!
Mãe, o quão engraçado é o facto de quando a tia Paula estava na Indy 500... Tu provavelmente estavas no... Price Mart.
Anne, ne kadar garip ki Paula Teyzem Indy'de bayrak sallarken sen muhtemelen, BİM'e gitmişsindir.
- Sim-salla-bim.
" "Sinsalabim." "
Se ainda quiser óculos, há uma feira ao fim da rua.
Hala güneş gözlüğü arıyorsan, sokağın sonunda BİM var.
O triste é que temos de ir à feira.
Kötü haber, gerçekten BİM'e gitmeliyiz.
- Claro, a da feira.
Tabii, BİM'ciler.