English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Blah

Blah traducir turco

144 traducción paralela
Ele tem um caso grande em Newark, blah, blah, blah.
Newark'ta büyük bir davası varmış, falan filan.
Blah, blah, blah! Já todos sabem que me arrependi.
herkes pişman olduğumu biliyor.
Blah, blah, blah...
Blah, blah, blah...
" Como vão as coisas, assim e assim? Blá, blá, blá...
Blah, blah, blah.
Blah, blah, blah... Holdings no Minnesota, Barco de ski, barco de ski, barco de ski... Iate...
Falan filan, Minnesota'daki mülkler, sürat teknesi, sürat teknesi, yat...
Aliás, durante os seus sermões, eu estou a despir mentalmente as mulheres que estão na igreja.
Aslında siz yukarıda konuşurken "blah, blah, blah -," Genelde birşeyler karalar ve kadın cemaati çıplak olarak hayal ederdim.
O nome é blah blah blah.
Adı falan filan.
Chevy Impala Preto, blah blah blah blah.
Siyah Chevy Impala, falan filan.
Placa, blah blah blah, carteira de habilitação, blah blah blah... blah blah blah blah.
Plaka falan filan, kart numarası falan filan. Vesaire, vesaire, vesaire.
Somos muito bons, somos os mauzões, blah, blah, blah, blah.
Biz harikayız, adamın canına okuruz, falan filan.
Blah, blah, blah, qual dos dois ganhará?
Hangisi kazanmak ister?
Blah, blah, campo, escudo, segurar...
Alan, kalkan, kullanmak.
- Não, eu estou bem.
Ben iyiyim. Blah!
Blah blah blah.
Onu parçalamak için bir ordu gerekti, gibi şeyler...
E depois tive de levar toda a gente para casa, e o Kelso disse... blah, blah.
The Hub'daydık. Herkesi evine bıraktım ve sonra Kelso dedi ki falan filan.
Oh, meu Deus - blá, blá, blá. A minha água?
Oh, Tanrım - blah, blah, blah.
Blablablá.
Blah, blah, blah.
" Eu o de ordeno por este meio que quando cinquenta planetas e blah blah blah blah... falta a poesia dos fundadores.
" Ben elli gezegenin cumhuriyetin emirlerine uyacağıma... ve blah blah blah blah... şiirin babaları
O que é isto : blah de blah blah blah blah blah yah yah blah blah... " Cláusula de isenção :
Bu ne şimdi, vıdı vıdı vıdı vıdı vıdı.... evet evet vıdı vıdı, " Muafiyet maddesi,
Caçadora escolhida, blá-blá.
Avcı çağrıIdı, blah, blah.
Terra do leite e do mel, Blah blah blah blah, com comida e emprego a vontade, e as coisas realmente funcionavam.
Taşı toprağı altın, vıdı vıdı vıdı, bolca yemek ve iş vardı ve her şey ciddi ciddi çalışırdı.
Hey, Murphy. Blah, blah, blah, blah, blah, blah, John Sununu.
Murphy, bilmemne, bilmemne, bilmemne, bilmemne John Sununu.
Blah, blah, blah, blah, blah, blah, Tipper Gore.
Murphy, bilmem ne, bilmem ne, Tipper Gore.
You can't blah, blah, blah, blah, blah, blah, blah o Ayatollah.
Hey Murphy, sen Ayetullah'ı bilmem ne, bilmem ne, bilmem ne yapamazsın.
Blah, blah, blah, Bispo Desmond Tutu. Blah, blah.
bilmem ne, bilmem ne, bilmem ne Bishop Desmond Tutu, bilmem ne.
São apenas um bocado blah!
Bilemiyorum, onlar sanki şey gibi falan-filan!
Blah?
Falan-filan?
Ele é blah e ela é...
Bilirsin işte, falan-filan olan adam.
Porque te acha blah e acha que falas muito alto, Monica.
Çünkü o, şey ee, senin "falan-filan" olduğunu düşünüyor. Ve şey, Monica senin de çok ses çıkardığını.
Sou blah?
Ben falan-filan mıyım?
Blah, blah, blah. Faz a chamada, pequeno homem.
Ara işte, küçük adam.
Sim, há aí alguém que conheça... o Conde de não-sei-quantos, o Barão de blah...
Bir saniye bekle. Alo? Orada "Bilmem nerenin Kontu'nu", "Bilmem ne Şövalyesi'ni"...
Diz que não tem nenhum dinheiro e que é um homem de honra... blah.
Senin paran olmadığını, fakat çok onurlu bir adam olduğunu falan filan söylüyor.
O sr. Grisham insiste em que todos os que desejam participar na nossa experiência... assinem este documento, livrando o casino de responsabilidades... responsabilidade pessoal, blah, blah, blah.
Mr. Grisham bu tecrübeyi yaşamak isteyenlerin... bu sözleşmeyi imzalamasını istedi, Kumarhanenin olabilecek zararlardan sorumlu... olmaması, vesaire, vesaire.
E ele começou, "Bem, porque blah blah blah blah."
Açıkladı, "Çünkü, nokta nokta nokta..."
"Não é apenas a inércia que é responsável pelas relações humanas se repetirem. É a timidez antes de..." Blah, blah, blah, blah.
" Durmaksızın yinelenen tanımlanamayacak denli, monoton ve yıpranmış insan ilişkilerinin sorumlusu atıllık değildir.
"Desculpem, não tornarei a fazer, blah, blah."
"Özür dilerim, bir daha yapmayacağım, falan, falan."
"O meu papá costumava dizer," "Ai sim?"
Babişkom derdi ki, blah, blah, blah, blah.
Blá, blá, blá...
Blah, blah, blah.
Blah, blah, woof, woof.
Falan filan Vs. Vs.....
Blah blah, woof woof, certo?
Falan filan vs. vs... değil mi?
Blah-blah, blah-blah, blah-blah...
Palavra, palavra, palavra...
Blah, blah, blah.
"mıy mıy mıy"
Blah, blah, blah!
Boş laf.
Blippity blah blay blue blah, toca-me.
Al birini vur ötekine, gel beriye beriye, dokun bana.
Ouviste? Ela disse "blah-blah."
Şunu duydun mu? "blah-blah" dedi.
O que é isto, uma piada?
Blah, blah, blah, blah, blah, blah, blah, blah. Bu da nedir, bir şaka mı?
Sim, senhora.
- Blah, blah, blah, blah.
Mexeriqueiros!
Dedikoducu! Blah, blah, blah!
- Não sou blah.
Ve ben de "falan-filan" değilim.
Tradução : FeTishaRK
Davalardan biridir işte sen "blah" dersin, o "blah" der hakim "blah" der, 10 kişi sıkıntıdan patlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]