Bobby traducir turco

O caçador de recompensas da ex. do Bobby, tem informações acerca do gajo que ajudou-nos com os chineses em Selma.

Bobby'nin eski eşiyle birlikte olan ödül avcısı. Selma'da Çinlilerle olan işte kullandığımız çocuk hakkında bilgi edinmiş.

Neste momento não há nada que possamos fazer pelo Bobby. Até termos novidades do Tyler...

Tyler'dan haber gelene kadar şu anda Bobby için yapabileceğimiz hiçbir şey yok.

Consegues pedir ao Bobby para entrar em contato com a Precious?

Bobby'ye Precious'ı aramasını söyler misin?

Até agora, não tem nada acerca do Bobby.

Bobby'nin yerini daha bulamamış.

Alguma noticia acerca do Bobby?

- Bobby'den haber var mı?

Diosa, West e agora o Bobby.

Diosa, West ve şimdi de Bobby.

O que vamos fazer com o Bobby?

Bobby için ne yapacağız?

Ele matou o Bobby, e tu acabaste com o esquadrão da morte dele.

Bobby'yi öldürdü, sen de ölüm mangasını ortadan kaldırdın.

Perdemos o Bobby, West, Colette, Diosa.

Bobby, West, Colette, Diosa'yı kaybettik.

O Bobby era...

Bobby...

Viram o que aconteceu com Bobby.

Bobby'nin başına geleni gördünüz.

Tiveram novidades do Bobby?

- Bobby'den haber var mı?

Queres o Bobby vivo?

Bobby'yi canlı istiyor musun?

Foi um dia complicado, devido à cena com o Bobby.

Karmaşık bir gün. Şu Bobby olayı...

Vamos buscar o Bobby.

- Bobby'yi kurtaralım.

Tenho uma boa notícia, Bobby.

İyi haberlerim var Bobby.

O Bobby está morto.

Bobby öldü.

O Bobby está lá fora, na carrinha.

Bobby dışarıdaki minibüste.

O Bobby sempre adorou este local.

Bobby burayı çok severdi.

Sinto muito, Bobby.

Çok üzgünüm Bobby.

E atingiu o Bobby com um tiro na cabeça à minha frente.

Sonra da gözümün önünde kafasından vurdular.

Queres saber uma coisa? Não faço ideia como é que o Bobby lidava com esta merda. Pois.

Biliyor musun Bobby'nin işleri nasıl yürüttüğü hakkında hiçbir fikrim yok.

West, Jury, Bobby, e todos que colocaram o Clube em risco. Foi culpa minha.

West, Jury, Bobby bu kulübü tehlikeye atan her şey benim hatamdı.

Bem, tenho uma filha adolescente, Bobby... E ao saber que ela ia para Boston numa visita de estudo, - foste a primeira pessoa a quem liguei.

biliyorsun benimle yaşayan bir kızım var bobby ve ilk kez geceyi başka bir yerde geçiriyor boston'a okul gezisine gitti ve ilk işim seni aramak oldu.

Veio para ajudar o Bobby em análises e suporte às missões.

Bobby'ye mantıksal analiz ve saha desteğinde yardımcı oluyor.

Preciso de um favor, Bobby.

- Bir iyiliğe ihtiyacım var, Bobby.

- Obrigado, Bobby.

- Sağ ol, Bobby.

Onde está o Bobby?

- Bobby nerede?

É o Bobby, não posso atender, então, deixe uma mensagem e não seja chato.

Ben Bobby. Şu an telefona cevap veremiyorum,... mesaj bırakın, sıkıcı olmayın ama.

Bobby?

Bobby?

Bobby?

Bobby.

Preciso de um favor, Bobby.

Bir iyiliğe ihtiyacım var, Bobby.

Porque entraste em luta com o Bobby Rawles?

Neden Bobby Rawles ile kavga ettin?

- Vamos arranjar-nos para a praia?

Bobby, plaja gitmek için hazırlık yapmalıyız.

Namorei o Bobby durante um tempo, mas não estava a correr bem.

Bobby ile bütün sömestır boyunca çıktım ama işler yolunda gitmiyordu.

Bobby é um rapaz rico, festeiro e com um ego gigante.

Bobby bir tür ünlü, zengin çocuk tamamiyle bir okul birliği çocuğu, çok büyük egosu var.

Não é assombrada. Mas o Bobby estava a tentar assustar-nos.

Büyülü falan değil, ama Bobby bizi korkutmaya çalışıyordu.

Ela acha que o ex-namorado, Bobby Hughes, da Universidade Alcott, é o culpado.

Kurban, Alcott Üniversitesi'nde okuyan eski sevgilisi Bobby Hughes'ın saldırıların arkasında olduğunu düşünüyor.

Podemos acusar o amigo pelo ataque. E o Bobby vai ser acusado, como cúmplice.

Onun arkadaşını saldırı suçundan suçlayabiliriz ve Bobby de suça ortaklıktan suçlanacak.

Estou sempre a ver isso. Mas tomar medidas contra o Bobby, não é castigá-lo.

Bununla sürekli karşılaşıyorum, ama Bobby'ye dava açmak, onu cezalandırmakla alakalı değil.

Deve ser o Bobby ou um dos seus colegas.

Bobby ya da onun okul birliği kardeşleri olmalıydılar.

Bobby e os seus amigos, têm álibi para a noite passada.

Bobby ve arkadaşları dün gece başka bir yerdelermiş.

Não queríamos magoar-te na loja e o Bobby ama-te.

Kostüm dükkanında zarar vermek istemedik ayrıca Bobby seni seviyor.

Bobby.

Bobby...

Tu bebes muito, Bobby.

Çok fazla içiyorsun, Bobby.

Bobby, faz o teu depoimento à polícia.

Bobby, şuradaki memura ifadeni vereceksin.

A Diosa, a Gelataria e o Bobby.

Diosa, Scoops ve Bobby.

Não te preocupes, Bobby, vamos apanhá-los.

Merak etme, Bobby. Yakalayacağız onları.

Foi o que disse o Bobby.

Bobby de öyle demişti.

Merda, Bobby.

Lanet olsun, Bobby.

Bobby!

Bobby.