Body traducir turco

A Body Line 1,3 mais barato que os nossos...

Bizim Streamline'dan 1.30 daha ucuz.

Pintores, nudistas, escritores, body-builders...

Tuhaf... Ressamlar, nüdistler, yazarlar, halterciler...

O corpo que eles Podem matar

# The body they may kill

Não precisas vender o teu corpo à noite

- Gerek yok. You don't have to sell your body to the night

para os'B-boys', é mexer o corpo no "breakdance" ( "rocking your body" ).

B-boylar için, o vücudunu dansta sallandırıyor.

- Cinco minutos, Miss Body. - Estou pronta.

- Beş dakika, Bayan Vücut.

" A Holly Body põe este negócio em seu lugar.

" Holly işini gerektiği yerde yapıyor.

Estrelando... Holly Body.

Başrolde Holly Vücutu.

Pensei que estávamos fazendo o "Body Talk", não "O Último Tango em Paris".

Vücut Dili'ni çektiğini sanıyordum, Son Tango'yu değil.

- Holly Body.

- Holly Vücutu.

Mesmo que o assassino a visse na Body Shop, quem diria... que lhe tenha dado o dinheiro?

Katil kadını önceden tanıyor olsa da, para verdiği ne belli? Sarhoşun teki de olabilir.

Noites do collant, concursos de tutu molhado.

Body geceleri, ıslak tütü yarışmaları olacak.

Como uma dieta? Não, é o que tomam os body builders para os músculos.

Hayır, vücut geliştirenler güçlenmek için bunu içiyorlar.

esperimenta ir a um ginasio.

Body salonuna git.

A tua mente tem feito compromissos que o teu corpo nunca deveria aguentar.

Your mind has been making appointments your body should never keep.

Calcinhas com rendas? Um body preto?

Dantelli iç çamaşırı?

3a. Parte UM CORPO ESTRANHO

A Foreign Body

A "Star is Body" propõe Perles d'Huile de Bain Aromatique, à base de madeira de sândalo, patchouli e incenso, efeito calmante...

"Star body" der ki... "Perles d'Huile de Bain Aromatique", sandal ağacı, silhat esansı ve tütsü sakinleştirici etkiyi ;

Deter a hipotermia antes que comece a baixar a temperatura corporal.

Stop hypothermia before it starts to lower your body temperature.

Duas horas atrás, Uma linha de montagem da Megatech Body Na Cidade de Newport havia iniciado e produzido um casulo ciborgue.

2 saat önce, Newport şehrindeki "Megatech Body" şirketinin toplantısı başladı. Cyborg lar için kabuk bağlantısı üretecekler.

Eu ouvi dizer que a Megatech Body fez acordos muito proximos ao govero e que todos os casulos feitos lá são segredo.

Megatech Body şirketinin hala devlet tarafından çok gizli tutulduğunu duymuştum, ve vücutlar için olan kabukların.

O casulo da Makjor também foi feito pela Megatech Body Inc.

Binbaşının kabuk gelişimi "Megatech Body" şirketi tarafından yapıldı.

Mas ele escolhe um corpo megatech, que é intimamente ligado a Seção 9.

Fakat o Megatech Body şirketinin 9. bölgeyle ucumlu vücudunu tercih etti.

A garagem onde o Darin trabalha chama-se Auto Kiveat.

- Kiveat. Darin'in çalıştığı tamirhanenin adı Kiveat Auto Body.

Magda Rees-Jones's... está morta, perto do meu carro... na Holloway.

Magda Rees-Jones'un... body is lying near my car... Holloway yolunda.

Graças a Deus, julguei que fossem praticar body building...

Ben vücut geliştirmeyle uğraştıkları yer sanmıştım.

A lnvasão dos Violadores é uma invenção!

Body Snatcher birilerinin uydurduğu bir hikayedir aptal.

A lnvasão dos Violadores de Jack Finney desmonta o The Puppet Masters de Heinlein.

Jack Finney'nin "The Body Snatchers" aslında Robert Heinlein'ın "The Puppet Masters" tan esinlenen bir kitaptır.

Em Os Violadores eram réplicas, mas onde estão?

"The Body Snatchers" da hücreler vardı. Ama neredeler?

Em invasão dos Violadores os humanos ficavam sem emoções.

"Body Snatchers" da insanlar duygusuzlaşıyordu.

Como é que A lnvasão dos Violadores acaba?

"Body Snatchers" ın sonunda ne olmuştu?

Gosto do teu body.

Alınıyorum bak.

Recebeste umas coisas bem giras. Quantos elogios recebeste com esse body?

Düşündükçe daha da sinirleniyorum.

Não é um body!

Banyo çok ufak. Klozet boşluğu çok dar.

Abanem o corpo Com os pés para fora

Shake your body, turn it out, if you can, can!

Estou exausto e estou atrasado com todos os meus trabalhos de casa... e penso que este uniforme de polyester está-me a dar comichões.

Çok yorgunum, I'm behind on aII my homework... and I think this poIyester uniform is giving me a body rash.

A oficina do Pussy é uma das tuas, certo?

Pussy'nin Body Shop'u duraklarından biri değil mi?

Vindo do gay que se passeia no ginásio de "body" de licra.

Bunu spor salonunda taytla kıvırtan homo mu söylüyor.

- Platt's Auto Body.

- Platt's Auto Body. - Platt's Auto Body.

Está em Hollywood Norte.

Kuzey Hollywood'da Platt's Auto Body'de.

A minha filha telefonou da Platt's Auto Body.

Kızım demin Platt's Auto Body'den aradı.

Quando estava casada com o Eddie e as coisas corriam bem, ele dava-me um body de renda no nosso aniversário.

Eddie'yle evliliğimizin ilk dönemlerinde,.. ... yani her şey iyiyken, tanışma yıldönümümüzde bana hep dantel iç çamaşırı alırdı.

Mas tem um corpo fabuloso.

Smokin'body, though.

Nos últimos 12 meses, fizeste alguma tattoo, ou furaste alguma orelha, pele, ou body piercings?

Geçen 12 ay içinde, hiç dövme yaptırdınız mı? ya da kulağınızın ve cildinizin altına, ya da body piercing?

- "O meu corpo é um filme" - "E o teu pénis é a estrela"

- "My body is a movie -" And your penis is the star

Tens o Body Shop, o Tie Rack... o GNC e o RadioShack... o Petland para um gatinho ou dois, o Spencer para uma bosta de cão a fingir, o Sbarro, o Dunkin'Donuts, são do melhor que se pode pedir.

İşte Body Shop, Tie Rack GNC, RadioShack Petland'de kedi, Spencer's Gifts'te sahte köpek kakası Sbarro's, Dunkin'Donuts, dünyanın en iyilerinden.

- Tens andado a exercitar-te?

- Body çalışıyormusun?

Modificação corporal.

* i * body modif'ıcation * * i *

- Modifica o quê?

Body ne?

Lord, my body Deus, meu corpo

Ha.

- A lnvasão dos Violadores.

Body Snatcher'ın ele geçirilmesi.