English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Bogotá

Bogotá traducir turco

223 traducción paralela
Sabe, temos uma importante missão em Bogotá.
Biliyor musunuz kilise Bogota'da önemli bir faaliyet yürütüyor.
Bogotá é na Colômbia.
Bogota Kolombiya'da Monsenyör.
Em Bogotá, aconselharam-me seguir esta estrada até aqui e de seguida...
Bogota'da bu yolu buraya kadar takip etmemi söylediler buraya ve daha sonra...
Há mais de... 3 semanas atrás ele estava em Bogotá, na Colômbia.
3 hafta öncesine kadar Bogota'daydı, Kolombiya'da.
Quero que mandes um fax para a polícia, em Bogotá.
Bogota'daki Interpol'e telex çekmeni istiyorum.
Claro. Passo a vida a mandar faxes para Bogotá.
Tanrı aşkına yaptığım tek şey Bogota'ya teleks yollamak.
Bogotá, talvez quatro ou cinco dias.
Bogotá, belki dört ya da beş gün.
Cidade do México.
Mexico City. Bogotá.
Bogotá.
Oradan oraya.
Não tinha dinheiro, nem roupas, nem visa, numa esquina de Bogotá na Colômbia...
Yalnızdım. Ne param, ne şık bir elbisem, ne visa kartım vardı, Bogotá Colombia'da öylece köşede bekliyordum...
- Um hotel ardeu em Bogotá. Verdade. Mas ela nem quer saber, já sabes.
İki bin odalık bir otel açılışı var Bagota'da, hakikaten de öyle ama bizimki... hiçbir şeyi dinlemiyor, tanırsın onu.
Tem ligações a tipos da pesada em Bogotá.
Adam Bogota'da ağır abilerle bayağı haşır neşir olmuş.
Estudou no Convento do Sagrado Coração em Bogotá.
Bogota'da Sacred Heart Manastırı'nda
- Para onde vai? - Bogotá.
Bogota.
O primo do homem vai encontrar-se contigo em Bogotá, vender-te o produto, mostrar-te como o trazes para cá, e acabamos com o quádruplo do que pagámos.
Adamın kuzeni seninle Bogota'da buluşacak, sana malı satacak, buraya nasıl döneceğini gösterecek ve sonunda biz bu işe yatırdığımızın dört katını kazanacağız.
BOGOTÁ
BOGOTA
Efren, o que vai acontecer a vocês palhaços, quando o grande, mau Luís vier do Bogotá?
Efren, büyük, kötü Luis Bogotà'dan dönünce halin ne olacak?
Victor, quando isto acabar, o Luna volta para o Bogotá comigo.
Victor, her şey bittiğinde, Luna benimle Bogota'ya gidecek.
Pode ligar-me Bogotá 6-3-7?
Bana... -... Bogota 6-3-7 bağlar mısınız?
Detenções por tráfico de drogas em Bogotá, Presidente.
Uyuşturucu ticaretinden bir kaç defa Bogota'da tutuklanmışlar, Başkanım.
Voltaram para Bogotá na manhã seguinte aos assassinatos.
Cinayetin ertesi sabahı Bogota'ya gitmek için uçuş biletleri vardı.
- Primeira vez em Bogotá?
- Bogota'ya ilk gelişiniz mi?
... nas ruas de Bogotá hoje.
... bugün Bogota sokaklarında, on kişi öldü ve sekiz kişi yaralandı.
Chega em Bogotá às 19.50.
Akşam 7.50'de Bogota'ya varır.
É um bom preço, mas reabastecer em Bogotá...
İyi fiyat ancak Bogota'da yakıt ikmali...
Bogotá, Colômbia, 1984
Bogota, Kolombiya 1984
Foram as tuas bombas na ponte, em Bogotá!
Bogota'da köprüdeki bomba senindi!
Em espanhol, de Bogotá.
İspanyolca, Bogota, Kolombiya'dan.
" Sabes quantas pessoas morreram em Bogotá,
Bogota'da kaç ölü var?
Pura droga de Bogotá.
Saf Bogota malı! Burası uyuşturucu çemberi!
Vou para Bogotá.
Bogota'ya gidiyorum.
Porquê Bogotá?
Bogota'da ne var?
O tipo com quem estive em Bogotá, estou à espera que me ligue.
Bogota'da buluştuğum adamın beni aramasını bekliyorum.
Houve uma série de casos de bombas como esta em Bogotá.
Bizim'gerdanlık bomba'vakamız ile arasında bağlantı olabilir. Bogota'nın içinde ve çevresinde,
Tinha uma mulher em Miami e outra em Bogotá.
Bir karısı Miami'de, diğeri Bogota'daymış.
- Bogotá. É "Bogota", mas serve.
- Doğrusu Bogotà, ama çok yaklaştın.
Foi interrogado, mas não foi constituído arguido no Kosovo, em Bogotá, ou Sri Lanka.
Sorguya çekilmiş ama tutuklanmamış... -... Kosova, Bogota, Sri Lanka'da.
Tenho uma amiga à minha espera em Bogotá.
Bogota'da bir dost beni bekliyor.
Isto não é Bogotá.
Buradasın! Burası Bogotá değil.
Eu não saio muito, em Bogotá.
Ben aslında Bogotá'da pek dışarı çıkmam.
Isto não é Bogotá.
Burası Bogotá da değil.
São as transferências bancárias da conta dele em Bogotá.
Gördüğün gibi, bunlar Bogota'daki hesabından yapmış olduğu transferler.
Enfrentei-o em Bogotá. É como os outros miúdos, quer matar o pai.
Onunla Bogota'da oynadım, yaşıtları gibi baba oyuncuyu bitirmeye çalışıyor.
E ensinaste-lhe isso em Bogotá?
Ona bunu Bogota'da öğrettin mi?
Para Bogotá.
Bogota'ya.
Para Bogotá?
Bogota'ya mı?
Oh, deve lá estar, porque o meu marido disse-me ao telefone que a tinha ido buscar à Borota, na Rua Regent.
Oh, fakat çalınmış olmalı, çünkü kocam telefonda Regent Street'te Bogota'nın dükkanından geri getirmekte olduğunu söylemişti.
Vão voltar para Bogotá.
Bogota'ya geri dönüyoruz.
Última chamada para a Latin America Air Lines, voo 12, para Bogotá, Colômbia.
Bogota ve Cartagena'ya Uçuş 12.
O que se passa em Bogotá?
Tamam!
Estive a falar com o agente de ligação da Interpol.
Bogota'da ne var? Az önce Interpol'ün ilişkiler ajanıyla konuştum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]