Translate.vc / portugués → turco / Bon
Bon traducir turco
866 traducción paralela
Pierre Revel, um bon-vivant cujos caprichos fizeram e destruíram a carreira de mais de uma mulher.
Pierre Revel, vakti bol bir beyefendi. Kaprisleriyle bir çok kadını mesleklerinde yükseltmiş veya mahvetmiş.
- Senhores, bon soir.
- Beyler, bon soir.
Au Revoir! Bon soir!
Bonjour.
Terá que ir para Ami-le-Bon.
Tam da düşündüğüm gibi.
Vim por Ami-le-Bon para pegar o trem aqui.
Ami-le-Bon'a gitmelisiniz. Ami-le-Bon'dan buradaki trene binmek için geldim.
É um convento na estrada para Ami-le-Bon.
Hayır, Efendim. Manastır. Ami-le-Bon'a giderken.
-'Bon soir', irmã Jacqueline.
- İyi akşamlar Rahibe Jacqueline.
-'Bon soir', madame.
İyi akşamlar hanımefendi.
- Precisamos parar no QG.
- Biliyorum efendim. - Ami-le-Bon'da fazladan vakte ihtiyacım var.
Então, "bon voyage".
İyi yolculuklar!
- Bon soir, Mr. Truett.
- Bonsoir, Bay Truett.
"Bonjour".
- Bon jour.
Benvindos ao Saloon Bon Ton Tonsorial.
Bon Ton Kuaför Salonu'na hoşgeldiniz.
Ouça, Sr, Bon Ton!
Hey, Bay Bon Ton!
Bon appetit, madame.
Afiyet olsun hanımefendi.
Rua da Planchette, o "Bon Vivant".
Rue de la Planchette. Bon Vivant.
Bon voyage, Sadie!
İyi yolculuklar Sadie!
Boa viagem. - Obrigado.
Bon voyage.
Boa viagem. "
Bon voyage.
Então, até a próxima semana. "Bon voyage".
Gelecek haftaya değin iyi syahatler.
Bon voyage.
İyi yolculuklar.
Levanta âncora e bon voyage.
Evet, demir alın ve iyi yolculuklar.
Vamos a Dupont "tout est bon".
Biz de paçayı kurtarmaya çalışıyoruz. Memleketimiz gibisi yoktur, değil mi?
- Dupont "tout est bon"...
- Memleketimiz gibisi yoktur.
Buon giorno!
Bon corno!
Jaqueline Bon Bon, 26 anos. A4 de Julho de 1938.
Jacqueline Bon Bon, 26 yaşında, Doğumu 4 temmuz 1938.
"Bon voyage", Drago!
İyi yolculuklar Drago!
Marianne tinha uns olhos belíssimos. Contou-lhes a história do "bon vivant" sobrinho de Guillermo de Orange.
Aucassin ve Nicolette'in gözlerine sahip Marianne İngiltere kralı 3.
Bon voyage, Capitão.
İyi yolculuklar, kaptan.
The "Bon Accueil" in Fresnes?
Georges. Tamam. Merhaba.
# # E digo adeus e bon voyage e arrivederci, também
- Şuna bak. - Olağanüstü.
# # Ah, a fina, a elegante vida do turista, a vida para mim
# # And fare thee well and bon voyage, arrivederci, too
Sou apreciador de bourbon, mas na Escócia...
Genelde bur bon içerim, ama İskoçya'dayken...
Signior Romeu, bonjour!
Sinyor Romeo. bon jour!
Despedimo-nos e desejamos-lhes bon voyage. - Império ensolarado...
- İmparatorluk, güneşten kavrulan...
Retraçámos a sua linha até Sir Otho le Bon.
Köklerinizi Sör Otho le Bon'a dek izleyebildik.
- "bon" deve servir.
- "Dommage" galiba.
Despedimo-nos e desejamos-lhes bon voyage.
Elveda ve iyi yolculuklar.
Fazia muito de solteirão romântico.
Bon Vivant ta görev aldım.
Dame Elsie Occluded, historiador, espirituoso, bon viveur, e metade traseira dos irmãos Johnson.
Madam Elsie Engelli. Tarihçi, nükteli, hali vakti yerinde ve Johnson kardeşlerin arka yarısı.
Bon appétit.
Afiyet olsun.
Muito obrigado. E bon voyage.
Çok teşekkürler ve iyi yolculuklar.
- Bon appétit, bon appétit.
- Bon appétit, bon appétit.
Mas a umbela era alta e bon ¡ ta.
" Ne hoştu şemsiyesi köknarların
Não sejas ingénuo.
Bön bön bakmayın.
Jake, chame o RTO.
Jake, Ami-le-Bon'daki telsiz operatörüne bağlan, tamam mı?
-'Bon soir', Napoleão.
- İyi akşamlar Napoleon.
Deixas-me tão contente!
Bon festivali ile yeni yılın bir karışımı gibi oldu.
Não fiques por ai hesitante, Mande-a entrar, Quero vê-la,
Orada bön bön durma öyle, içeri getir.
Tradução Midas
BON JOVİ
Ali está Kevin Bruce, o palerma australiano, que ficou em 14º lugar no campeonato de Posições Estúpidas.
İşte Avustralyalı bön Kevin Bruce Saçma Pozisyonlar kategorisinde 14. oldu.