Translate.vc / portugués → turco / Bowl
Bowl traducir turco
652 traducción paralela
Sabes quantos lares assistem ao Super Bowl?
Super Bowl'u kaç kişi izlemişti?
- Ainda não é um Super Bowl.
- Super Bowl'un rekoru çıkmadı.
Só vimos algo assim na parada Rose Bowl no Ano Novo.
Geçtiğimiz yılbaşlarında Rose Bowl Parade da bile böyle birşey görmedik biz.
A Menina Welles deveria ter actuado no Bowl, esta noite.
Bayan Welles bu gece sahne alacaktı. Merhaba.
A que horas deveria ter aparecido no Bowl?
Saat kaçta sahne alacaktı?
A propósito, disse que a Menina Welles deveria ter aparecido no Bowl às 19h30.
Yeri gelmişken, Bayan Welles'in 19 : 30'da sahne alması gerektiğinden söz etmiştiniz.
Quem acham que vai vencer a Super Bowl?
Şampiyonluk kupasını kim alacak, sence?
Nem naquele dia em que a peguei e te levei no colo desde o Punch Bowl, para você não molhasse os pés?
Peki ya o minik ayakların ıslanmasın diye seni kucağıma alıp, taa Punch Bowl'dan eve kadar taşıdığım gün de mi?
And seven dust bowl droughts
* Ve 7 tane toz fırtınalı kuraklık *
Antes de o Larry tentar a sua sorte no nosso Jackpot Bowl, há alguém que gostasse de cumprimentar lá na terra?
Larry çekilişte son şansını kullanmadan önce selam göndermek istedikleriniz var mı?
Sei que houve uma perseguição de moto junto ao Bowl-a-Rama. Segundo a Paulette Rebchuck, um tipo misterioso e lindo deixou a Stephanie Zinone pelo beicinho.
Bowl-a-Rama'da motorsiklet avı olduğunu duydum ve Paulette Rebchuck'a göre, bu gizemli ve harika çocuk
Olá, boa noite e bem-vindos ao Ronald Reagan Memorial Bowl, aqui em Hollywood, este lindo e pequeno subúrbio de Los Angeles.
Ronald Reagan Memorial Bowl'a hoş geldiniz bu küçük, güzel Los Angeles banliyösü Hollywood'a.
É óptimo estar aqui no Hollywood Bowl esta noite!
Bu akşam burada Hollywood Stadı'nda olmak çok güzel.
Maior do que o Super Bowl.
Super Bowl'dan daha yüksek.
Gostam de se sentar a ver o Super Bowl.
Oturup Süper Kupa'yı seyrediyorsunuz.
- numa partida... que quer conveter a partida de futebol entre Washington e Oklahoma...
- Bazı söylentiler duydum. Washington ve Oklahoma takımları arasında oynanacak Orange Bowl...
E o jogo em Rose Bowl?
Ya bowling oyunları ne olacak?
Foram ao Bowl Town.
Bowl Town'a gittiler.
Pode pedir ao Departamento de Media o vídeo do Super Bowl?
Şu Super Bowl'un videosunu vermek için basını çağırır mısınız?
Ela morre num acidente de balão, por cima do campeonato de futebol, no primeiro dia do ano.
Kız, yılbaşı günü Orange Bowl stadı üzerinde zeplin kazasında ölür.
Querem ir até ao Bowl-O-Rama para tomar uma cerveja ou outra coisa?
Hey çocuklar, bira içip bowling oynamaya ne dersiniz?
Está na hora de jogar na Super Bowl.
Şimdi de biraz antrenman.
- Tretas.
Keşke dişi bir tayın önüme çıkıp en ufak tahrik... olmadan konuştuğu her an Super Bowl koltuklarım olsaydı. - Bu zırvalık!
Se eu estivesse à espera de clientes honestos, podia esperar até que o Rocky Graziano tocasse Rachmaninoff no Hollywood Bowl.
Dürüst bir müşteri bekleyecek olsam, Rock Graziano, Hollywood Bowl'da Rachmaninoff çalana kadar boş otururdum.
Depois digam-me o resultado da Bud Bowl.
Bu yıl ki Bud kupasını kimin kazandığını bana haber verin.
O fogo de hoje que decorreu na baixa de Springfield, destruiu o Symphony Hall, o Museu de História Natural de Springfield, o Centro de Arte de Springfield e o Barney's Bowl-a-rama.
Bugünkü yangın Springfield yamaçlarına ulaştı, Springfield Senfoni Merkezi Doğal Tarih Müzesi, Springfield Sanat Merkezi ve Barney'in Bowling Salonuna
Cabrão jogador de Tecmo Bowl.
Atari hastası hergele.
Foi na Rose Bowl de há 3 anos.
Rose Bowl takımındaydın.
Não é o cheesecak e autêntico do Chuck " s Cheesebowl.
Bu gerçek Chuck's Cheese Bowl kiraz soslu peynirli keki değil!
Tudo o que quero na vida é um pedaço rançoso do famoso cheesecak e de cereja do Chuck Cheesebowl e não o consigo.
Hayatta tek istediğim kiraz soslu Chuck's Cheese Bowl'un ünlü peynirli kekiydi. Ama onu bile alamadım.
Se fala do Chuck " s Cheesebowl, deveria saber o nome dele.
Orası Chuck's Cheese Bowl ise adının ne olduğunu bilmeniz gerekir.
O chefe que fazia o meu cheesecak e deixou o Chuck " s Cheesebowl.
Benim kiraz soslu peynirli kekimi yapan şef Chuck's Cheese Bowl'u bırakmış.
E foi assim que eu derrotei os robôs na primeira Super Bowl intergaláctica.
İlk galaksiler arası süper kupada robotları böyle yendim işte
Super Bowl em sessenta e nove.
'69 süper kupası, güzelim.
Talvez no Domingo, depois da Super Taça... pudéssemos subir até ao cimo do Monte de Springfield.
Belki bu Pazar, süper Bowl dan sonra... Springfield dağına tırmanabiliriz.
Vá lá, nós ainda podemos ver a Super Taça juntos não podemos?
Super Bowl`ı beraber izleyebiliriz... değil mi?
Estamos ao vivo de Hubert H. Humphrey Metrodome... e a Super Taça 26.
Hubert H. Humphrey Stadyumundan canlı yayındayız... 26. Super Bowl yayını için.
É tempo do espectáculo de intervalo da Super Taça, dos "Nunca Tediosos".
Şimdi sıra asla usandırmayan Super Bowl devre arası şovunda.
Duff Dry ganhou a Taça Duff Bowl.
Duff Dry, Duff Bowl`ı kazandı.
Os Redskins de Washington ganham a Super Taça 26!
26.Super Bowl`ı Washington Redskins kazanıyor!
Ainda me deve 20 dólares do campeonato de futebol.
Super Bowl 21'den bana hâlâ 20 dolar borcu var.
A minha dívida do campeonato.
Super Bowl borcum.
Vou ver todos os Super Bowl aqui.
Her NFL finalini burada izlerim artık.
Graças a este segundo mágico de John Elway o resultado final da Super Taça 30 é : Denver, 7 San Francisco, 56.
Elway patentli son saniye mucizesine teşekkürler Super Bowl XXX`in skoru Denver, 7 San Francisco, 56.
Aposto que se lembra da Super Bowl de 68?
Bahse girerim 68 oyunlarını hatırlıyorsunuzdur ;
Super estrelas das Super Bowls.
Super Bowl'un süper starları.
- Vamos ao bowling.
- Eddy Caddesi'ndeki Downtown Bowl'a.
A Super Bowl.
Amerikan Futbol Finali.
Vamos encontrar-nos no Bowl and Brew para nos acalmarmos.
Ellerinde biraz pudra.
Agora vamos dar uma vista de olhos no jogo de futebol.
Şimdi de Super Bowl`da neler oluyor bir bakalım. Homer! Homer!
É a Super Taça.
Pazar günü Süper Bowl var.