Translate.vc / portugués → turco / Brenda
Brenda traducir turco
1,818 traducción paralela
Então porque é que estão as três à minha volta enquanto a Karen toma conta da Brenda sozinha?
Peki Karen Brenda'nın dibinden ayrılmazken beni niye üçlü çembere aldınız siz?
Nós nós somos os caçadores, Brenda.
Biz biz avcılarız Brenda.
Dê-me paz, Brenda.
Kalbimi rahatlat, Brenda.
Quando eu disse que só queria saber se o meu filho estava vivo ou morto, isso não é inteiramente verdade.
Biliyor musun, Brenda, oğlum canlı mı ölü mü bilmek istiyorum dediğimde bu tam olarak doğru değildi.
Onde é que ele está, Brenda?
O nerede, Brenda?
Brenda.
Brenda.
Sabe Brenda, quando me contar tudo... E quem transportou aquelas pedras.
Biliyor musun, Brenda bana herşeyi anlatmaya bu mezarı kimin kazdığından başlamanı istiyorum.
Então, Brenda, vamos falar sobre aquelas pedras.
Peki, Brenda, şu taşlardan bahsedelim.
Da minha família, dos homens, doutras crianças...
- Ailem, erkekler, diğer çocuklar. - Hey, hey, hey Brenda.
Ouça, Brenda, estou a ouvi-la mas temos de voltar ao que aconteceu há três noites.
Bak, Brenda, Ne dediğini anlıyorum ama üç gece öncesine dönmemiz gerek.
- Brenda.
- Brenda.
- Brenda, ouça.
- Brenda, beni dinle.
- Brenda, temos de continuar a falar.
- Brenda, konuşmaya devam etmeliyiz.
Diga-me, Brenda, quer que o Billy vá para a cadeia?
Söyle, Brenda, Billy'nin hapse girmesini görmek ister misin?
Muito bem, Brenda.
Tamam, Brenda.
Estou com Brenda Martin, uma mulher de raça branca com 37 anos que mora no no 16 da rua Van Loon, Gannon, New Jersey.
37 yaşında, beyaz, kadın, 16 Van Loon Sokağı Gannon, New Jersey'den Brenda Martin'le birlikteyim.
Brenda!
Brenda! Hey!
O que eu estou a tentar dizer, Brenda é que a Graça de Deus é retroactiva.
Söylemeye çalıştığım şey, Brenda Tanrı'nın lütfu, kendinin dışındakileri de kapsamaktır.
Há muitas mulheres jovens aqui, Brenda.
Burada çok fazla genç kadın var, Brenda.
Brenda contacte com as pessoas aqui dentro, está bem?
Brenda oradakilerle iletişim kur, tamam mı?
Sou a Brenda!
Brenda.
Então?
Yapma Brenda.
Conheces a Brenda Gutierrez?
Brenda Gutierrez'i tanıyor musun?
Brenda?
Brenda?
O Bob está bem, Brenda.
- Evet, Brenda.
Não quis transformar a Brenda num útero.
Yada Brenda'yı kuluçka makinası yapmayı...
A Brenda explode como um balão de água... vermes controlando os meus amigos por aí... como se fossem carros.
Brenda su dolu bir balon gibi patladı! Kurtçuklar arkadaşlarımın içine girip, onları araba gibi kullanıyor... ve insanlar her yere bozuk peynir gibi tükürüp duruyorlar!
Obrigado, Brenda!
Sağ ol, Brenda.
Que merda, Brenda!
Ne var, Brenda?
- Brenda a estrada está aqui.
- Brenda, burada yol var.
Ou não. Eu ajudo o Doug na loja, ok?
Brenda ben dükkanda Doug'a yardım ediyorum, tamam mı?
Ficas aqui com a tua mãe e as tuas irmãs.
Sen annen ve ablalarınla kalıyorsun. Hey, Brenda?
- Brenda, é pedir demais?
- Brenda, çok şey mi istiyorum?
Brenda!
Brenda!
Aquela que deixei no banco de trás, Brenda.
Hani şu arkadaki kapişonlu şey. Brenda?
Brenda!
Brenda?
É somente... Tiveste tanta sorte de a Brenda te ter encontrado.
Brenda seni bulduğu için çok şanslısın.
Eu durmo no chão, e mãe e Brenda dormem à frente e vocês ficam aqui atrás.
Ben yerde yatarım. Annemle Brenda da ön tarafta yatar. Sen de Lynn ile arkada yatabilirsin.
Brenda, toma conta do bebé!
Brenda. Bebeğe göz kulak ol.
- Brenda!
- Brenda!
A Brenda está aqui e o Bob nos fundos.
Brenda burada, Bobby de arkada.
Ninguém ouviu nada as ligações tão péssimas, Brenda!
Kimse bizi göremez, Brenda!
- Anda. Vem.
- Gel, Brenda.
- Anda, Brenda!
- Haydi Brenda.
Brenda! Apronta o atrelado.
Karavanı hazırla.
- Brenda, vai aprontar...
- Brenda, git hemen...
A Brenda não sabe que vim aqui.
Brenda işimin bittiğini bilmiyor.
A Brenda trouxe-te uma palmeira.
Brenda sana erik ağacı getirmişti.
Você tem a Brenda.
Brenda seninle birlikte.
Brenda!
Beni iyi dinle.
Brenda!
Gitmiş! Brenda!