Bridey traducir turco

22 traducción paralela

Está a seguir-me, Bridey?

Anlıyor musun, Bridey?

Miss clarividente e Bridey Murphy, bela combinação.

DDA hanım ile medyum hanım, ne mükemmel bir ikili.

Sou nada menos do que a tua querida assistente, Bridey James, com a chamada do despertar de hoje, quarta-feira, 23.

Sadık Cuma kızınızdan aşağı kalır yanım yok Bridey James, burada bugün Çarşamba sizin uyandırma servisiniz.

Obrigado, Bridey.

Sağol, Bridey.

A Bridey disse que passou por cá e tu estavas...

Bridey geldiğini ve senin...

Bridey Hannon, pela pomada das pernas do Sr. Hannon.

Bayan Hannon'in Bay Hannon'in bacağı için aldığı merhemin borcu.

- Sim, é o Bridey.

- Evet, Bridey.

Ou talvez o Bridey.

Ya da belki Bridey'ninkiler daha iyi uyar.

O seu tamanho é o do Bridey ou o do Sebastian, Sr. Ryder?

Bridey mi yoksa Sebastian mı size uyar Bay Ryder?

Ele não pode usar as roupas do Bridey.

Bridey'nin kıyafetleri uymaz ona.

De que é que gostas, Bridey?

Sen neden hoşlanırsın, Bridey?

Vou deixar o Bridey na primeira porta depois vou de cavalo até ao bar e vou o passar o dia inteiro a beber.

İlk durakta Bridey'i ekip en yakın meyhanede tüm günümü içerek geçireceğim.

Bridey, és um velhaco, um inútil.

Bu bir balo. Toz ol, Bridey. Sakız gibisin.

- Olá, Bridey. - Olá, Julia.

Merhaba, Bridey.

Parabéns, Bridey.

- Tebrikler, Bridey.

- Onde a conheceste, Bridey?

Bridey, nereden buldun onu?

Não vais casar com ela por causa das caixas de fósforos, pois não Bridey?

Onunla kibrit kutuları için evlenmiyorsun değil mi, Bridey?

Bridey, tens que chamar um padre.

Bridey, bir rahip çağırsan iyi olur.

Lembras-te da Bridey O'Halloran?

Sen Bridey O'Halloran hatırlıyor musun?

Bridey O'Halloran.

- Bridey...