Translate.vc / portugués → turco / Buddies
Buddies traducir turco
62 traducción paralela
- Nós éramos amigos.
We were buddies.
- Há tanta escuridão... sob o teu exterior afável.
Şu Bosom Buddies görüntünün altında büyük bir karanlık var.
Nós somos os Buddies.
Biz "Kafadarlar" ız.
Buddies, onde estão vocês?
Kafadarlar, neredesiniz?
Buddies, nós não vamos para a Terra.
Kafadarlar, dünyaya gitmiyoruz.
Aposto que o Buddha e os outros Buddies estão a viver uma aventura.
Buddha ile Kafadarlar'ın harika bir macera yaşadığına eminim.
Buddies, estão prontos a darem o passeio das vossas vidas?
Kafadarlar, hayatınızın yürüyüşünü yapmaya hazır mısınız?
Obrigado, Buddies, por realizarem os sonhos.
Hayallerimi gerçekleştirdiğiniz için teşekkürler, kafadarlar.
E estes são os Buddies.
Bunlar da dostlarım.
Buddies, estão no meio de uma chuva de meteoros.
Kafadarlar, bir meteor yağmurunun ortasındasınız.
Buddies, a Vision One foi atingida por um meteoro.
Kafadarlar, Vizyon Bir'e bir meteor çarptı.
Buddies, conseguimos!
Kafadarlar, başardık!
Bem-vindos, Buddies. Spudnik, aquilo é que foi uma navegação improvisada.
Spudnick, uzay gemisini harika idare ettin.
Os Space Buddies.
Uzay Kafadarları.
SHOVIN'BUDDIES Quintas-feiras na FOX
Bu konuda karışık duyguların olduğunu biliyorum.
Mas como iremos para lá? Amanhã à noite, embarcaremos num dos barcos de escravos após um novo episódio de Shovin'Buddies.
Sanırım, arkadaşlarımı arayıp düğünün iptal olduğunu söylemeliyim.
Tudo sucedeu quando o Babi conheceu os Buddies.
Her şey Babi ile Kafadarlar tanıştığında başladı.
Conheces os Buddies?
Kafadarlar'ı tanıyor musun?
O tio Babi não é só amigo dos Buddies, mas também lhes salvou a vida numa ocasião.
Babi Amca ve Kafadarlar sadece dost değildir Babi bir defasında onların hayatını kurtarmıştır.
Onde estão os Buddies?
Kafadarlar nerede?
Os Buddies :
Kafadarlar ;
Não se os Buddies o puderem evitar.
Kafadarlar bu konuda bir şey yapmadığı sürece tabii ki.
- Equipa de salvamento Buddies.
- Kafadarlar imdada geliyor.
E foi assim como os Buddies foram ao Egipto, uma terra de assombrosa aventura e tesouros reluzentes, e o mais importante é que é a terra onde nasceu, Babi o Grande.
Böylece Kafadarlar Mısır'a gittiler. İnanılmaz maceraların ve parlak hazinelerin diyarına. Ama en önemlisi benim, Büyük Babi'nin diyarına.
Quando conheceste os Buddies, tio Babi?
Kafadarlar'la ne zaman tanıştın Babi Amca?
Foi assim que conheceste os Buddies?
Kafadarlar'la böyle mi tanıştın?
Por aqui, Buddies.
Bu taraftan.
Tenho que dizer aos Buddies.
Kafadarlar'a söylemeliyim.
- Buddies!
- Çocuklar!
Vamos, Buddies! Vamos embora!
Hadi çocuklar, kaçalım!
Os Buddies e sua recente descoberta, a amiga camelo escaparam.
Kafadarlar ve yen arkadaşları deve kaçtılar ve...
Não se preocupem, Buddies, a minha tribo já esteve aqui.
Merak etmeyin Kafadarlar. Kabilem buraya geldi.
Boas noites, Buddies.
İyi geceler Kafadarlar.
Acordem, Buddies.
Uyanın Kafadarlar.
Buddies e a minha amiga camelo, que alegria que tenham chegado.
Kafadarlar ve deve arkadaşım, gelmenize çok sevindim.
Vamos, Buddies, vamos ao acampamento.
Hadi Kafadarlar, kampa gidelim.
Não vejo a hora em que conheçam a minha família, Buddies.
Size ailemi tanıştırmak için sabırsızlanıyorum çocuklar.
Muito obrigado, Buddies.
Çok teşekkür ederim Kafadarlar.
Um homem mau tentou vender-me, mas os meus novos amigos, Babi e os Buddies, ajudaram-me a escapar.
Kötü adam beni satmaya çalıştı. Ama arkadaşlarım Babi ve Kafadarlar kaçmama yardım ettiler.
Aqui está, Buddies. A ceia está servida.
Alın bakalım Kafadarlar, akşam yemeği geldi.
Rápido, Buddies! Venham!
Çabuk Kafadarlar, gelin!
Buddies, não sabem o quanto vos agradeço.
Kafadarlar, size çok teşekkür ederim.
Adeus, Buddies!
Hoşça kalın Kafadarlar!
Boa sorte, Buddies!
İyi şanslar Kafadarlar!
- Aguentem-se, Buddies.
- Sıkı tutunun Kafadarlar!
Rápido, Buddies, podemos refugiar-nos naquele buraco.
Çabuk Kafadarlar! Mağaraya sığınabiliriz.
Aqui é onde salvas os Buddies?
Kafadarlar'ı kurtardığın yer burası mı?
Temo que não possa segui-los para onde vão, Buddies.
Buradan korkuyorum. Kafadarlar'ı takip edemem.
Boa sorte, Buddies.
İyi şanslar Kafadarlar.
Obrigado, avô, mas os Buddies também merecem todo o reconhecimento.
Teşekkür ederim büyükbaba ama Kafadarlar övgünün çoğunu hak ediyor.
E logo, evidentemente, aos Buddies!
Ve sonra da Kafadarlar!