English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Budweiser

Budweiser traducir turco

81 traducción paralela
Cerveja Budweiser A rainha não fica atrás de ninguém
Budweiser birası Krala rakip yok
Budweiser RAINHA DAS CERVEJAS
Budweiser BİRALARIN KRALI
Ei, gente, Budweisers.
Budweiser'lar beyler.
Por isso a polícia pôs a foto dele no pack de latas da Budweiser!
Bu nedenle polisler Budweiser'ın altı köşesine fotoğraflarını astılar.
"Esta Bud é para si."
"Bu Budweiser senin için."
Le Budweiser.
Le Budweiser.
- Budweiser com uma lima.
- Limonlu bira.
Budweiser, parece que bebi um milhão delas.
Bira. Sanki bin tane içtim.
- Uma cerveja.
Budweiser var mı?
Se apanham as crianças a beber cerveja, não proíbem a Budweiser.
Bir çocuk bira içerken yakalanırsa, Budweiser'ı yasaklamayız.
- Budweiser para mim.
- Budweiser iyi.
- Budweiser?
- Budweiser mı?
É só uma Bud, está bem?
Budweiser istedi, tamam mı?
Acho que vou mudar para a Bud.
Sanırım Budweiser'a döneceğim.
Gracie, vem aqui tirar esta merda estrangeira da mesa... e traz três Buds.
Gracie, şu pisliği kaldır... Ve bana üç tane Budweiser getir.
Pat, queres uma Budweiser ou Heineken?
Pat, Budweiser mi Heinie mi istersin?
Pode dar-me uma Budweiser?
Bir Budweiser alabilir miyim?
Ele gosta de ver televisão em cuecas a beber uma cerveja Budweiser.
Ray'i bilirsin, böyle şeylerden hoşlanmaz. Ayağında donuyla bira şişesine yumulup televizyon izlemeyi seviyor.
Uma Budweiser e um shot de tequila.
Bana bir Budweiser ve bir de tekila ver.
Como aquelas raparigas nos intervalos do boxe.
Boks ringlerine çıkardıkları şu Budweiser kızları gibi.
É o cão do anúncio!
Budweiser'ın maskotu!
A vista do dirigível Budweiser é boa enquanto esperamos pelo jogo.
Maç saati yaklaştıkça Budweiser balonundan güzel bir görüntü.
Aquele bar tem mais AK-47s do que Budweiser.
Orada Budweiser dan çok Ak-47 var.
Budweiser : o Marajá da cerveja.
Budweiser. Biraların mihracesi.
Heineken, Budweiser - e outra qualquer.
Budweiser ve Love Max.
Vamos precisar de umas paletes de Budweiser e de uma caixa de Jack Daniels para o serviço.
Tören için birkaç kutu bira lazım... bir kasa da viski.
Conseguimos uma condenação, pressionamos o miúdo a entregar o tio, e depois vamos para casa como polícias à moda antiga e bebemos umas cervejas.
Küçük Barksdale'in aklına gireriz oda bize Büyük Barksdale'i verir..... sonra da hepimiz eve gideriz. Aynı eski polisler gibi Budweiser içeriz.
Quando voltares, faremos uma terapia de cerveja.
Geri döndüğünde bir Budweiser terapisi yaparız.
- Sim. Uma Budweiser, por favor.
- Bir Budweiser lütfen.
E vi Deus. Usava um camisa de flanela e um chapéu da Budweiser.
Ve Tanrıyı gördüm. kafasında Budweiser şapka var ve fanila giymiş.
- Budweiser.
- Budweiser.
- A Budweiser?
- Budweiser?
- E no mesmo artigo dizia que a Budweiser lhe paga mais de $ 100,000 para pôr o logótipo deles na mala.
- Ve aynı yazıda Budweiser'ın bagaja logo koymak için 100 binlerce dolar... -... verdiğinden bahsediliyordu.
Compramos cerca de 5 grades de Budweiser para o clube dos oficiais.
Subay gazinosundan beş kutu bira aldık.
Mando-vos caixas de Budweiser todos os meses.
Size her ay kasalarca Budweiser gönderiyorum.
Você tem o molho, o recheio, latas de Budweiser...
Yemek sosun, altılı Budweiser'ın...
Pipocas numa mão e uma cerveja na outra.
Bir elinde kızarmış sosis, diğerinde Budweiser birası.
Mas na Somália, troquei-a por duas cervejas geladas e um exemplar da Penthouse.
Fakat Somali'de, onları iki şişe soğuk Budweiser bira ve Penthouse dergisinin eski bir sayısı karşılığında değiş tokuş yaptım.
- E no mesmo artigo, dizia que a Budderweiser paga mais de 100 mil dólares para meter o logótipo na carroçaria. - Daisy, eu não me interesso por leituras.
- Aynı yazıda Budweiser logosunu elbisene koyman için sana 100.000 $'dan fazla vereceğinden bahsediyordu.
Porque é que não começamos com uma caneca de "Budweiser"?
Neden bir sürahi bira ile başlamıyoruz?
Aqui.
Bir budweiser daha, buraya.
Budweiser, temos os sinais combinados?
Budweiser, çağrı kodlarımız hala gelmedi mi?
Budweiser?
Alkollü bir şey mi?
" Quando dizes'Budweiser,'"
'Budweiser'dediğin zaman.
Pode me trazer uma Budweiser?
- Budweiser alabilir miyim?
- Para mim, uma cerveja, por favor.
- Ben Budweiser alayım lütfen.
Fizeram um anúncio famoso com rãs para o Superbowl todo a gente as ouviu dizer : "Bud-wei-serrr"
Super Bowl sahalarinda ünlü olan bir kurbaga reklamimiz vardi. Kurbagalar, "Budweiser" diye bagiriyordu.
E no Superbowl seguinte, uma das pessoas do marketing da Budweiser disse-me : "Não conseguimos ganhar nada com as rãs, vamos terminar a campanha"
Bir sonraki sezon Bud'in pazarlamacilarindan biri bana " Kurbagalardan hiçbir sey elde edemedik.
Budweiser.
Budweiser.
Um Budweiser.
- Teşekkürler
Um cavalo da Budweiser.
Bir Budweiser atı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]