Bulger traducir turco

- O Stanton e o Bulger?

- Ya Stanton ve Bulger?

A seguir temos o Bolger, é impossível achar servo mais fiel!

Bir de Bulger var. Ondan daha sadık bir hizmetçi bulamazsınız.

Todos.

Bulger ona çok şey borçlu.

Achei que precisava de um homem extra, agora que o Sr. Bolger morreu.

Fazladan bir adama ihtiyacınız olacağını düşünmüştüm sonuçta, Bay Bulger'i kaybettiniz.

Agora, onde está a honra se tentaste roubar a minha parte? E mataste o meu bom amigo Bolger?

Peki, benim ganimetlerimi çalıp, kaçarken dostum Bulger'i vurduğunda onurun nerdeydi?

Continuo a fumar, até que venha o bebe, mas em breve, o Bulger e eu vamos deixar de fumar.

Bebek gelene kadar içmeye devam. Sonra uyuşturucuya elveda. Ama şimdi Bolger ile uyuşturucunun dibine vuracağız, değil mi?

Não vejo um crime assim desde os dias de Whitey Bulger e da quadrilha de Winter Hill.

Ne düşünüyorsun? Whitey Bulgar ve Winter Hill çeteleri günlerinden beri böyle bir cinayet görmemiştim.

O Doyle era a mão direita do Whitey.

Doyle, Whitey Bulger'ın sağ koluydu.

Desapareceu com o Bulger.

Bulger ile aynı anda ortadan kayboldu.

Disse ao Director Assistente, como procurámos a Whitey Bulger.

Az önce Yardımcı Amire Whitey Bulger'ın izini nasıl bulup yakaladığımızı anlatıyordum.

- Como a Whitey Bulger?

Whitey Bulger olayındaki gibi mi?

E que tal Richie e o Bulger?

- Ya Richie ile Bulger?

Bulger, dá cá a bola.

Bulger, topu versene.

Bulger.

Bulger.

- Vai haver bolo e tudo, Bulger.

- Pasta falan bir sürü şey olacak, Bulger.

Despacha-te, Bulger, gordo de merda!

Acele etsene lan, şişko Bulger.

- Aí vem o Bulger.

- Bulger geliyor.

Bulger, essa é a tua cara de langonha?

Bulger, sikik suratın bu mu?

- Anda, Bulger.

- Hadi, Bulger.

Já chega, Bulger.

Bu kadar yeter, Bulger.

Vi-o a praticar com o Bulger.

Bulger'in memelerinde pratik yaparken görmüştüm.

Alguém viu o Paul, o Richie ou o Bulger?

Paul, Richie ya da Bulger'i gördünüz mü?

Tinha uma ficha que fazia o Whitey Bulger parecer um querido.

Sicili Whitey Bulger'ı bile aratacak derecede.

O Hector era o nosso "Whitey" Bulger.

Hector bir zamanlar "Whitey" Bulger'dı.

O FBI ajudou o Bulger para que ele ajudasse a acabar com a máfia.

FBI, Bulger'ı mafyayı alaşağı etmek için besledi.

Então, preciso de saber tudo o que o senhor sabe sobre o gang de Winter Hill, o FBI e John Connolly e, especificamente, o que sabe sobre o seu ex-patrão e agora fugitivo, James "Whitey" Bulger.

O halde Winter Hill çetesi FBI ve John Connolly hakkında bildiğiniz her şeyi öğrenmeliyim. Özellikle de önceki patronunuz, şimdi kaçak durumunda olan James "Whitey" Bulger hakkında bildiklerinizi.

Ele cresceu no bairro social umas portas abaixo dos irmãos Bulger.

Bulger kardeşlere birkaç ev mesafede toplu konutlarda büyüdü.

Estás a ameaçar-me, Bulger?

Beni tehdit mi ediyorsun, Bulger?

- É melhor teres cuidado, Bulger.

Akıllı ol, Bulger.

Ele enterrou lá tantos corpos, que aquela esterqueira passou a ser conhecida como o Cemitério Bulger.

O çukura o kadar ceset gömdü ki adı çıktı Bulger Mezarlığı olarak.

Antes de te excederes, talvez ajude lembrar que o Whitey Bulger é um ex-condenado, em liberdade condicional da categoria "Liberdade sob Supervisão", uma designação que teríamos de lhe retirar, sob pena de violarmos os regulamentos do FBI.

Daha fazla heyecanlanmadan önce Whitey Bulger'ın eski mahkum olduğunu hatırlatmakta fayda var. Şartlı tahliye durumu "Kontrollü serbestlik statüsü" böylelerinden uzak durmamız gerekir yoksa FBI kurallarını ihlal etmiş oluruz.

BULGER

MUHBİR : BULGER

Porque foi condenado por chantagem federal e assassínio e pretende obter um acordo para lhe salvar a vida, eu começaria com o período da vida de Mr. Bulger's após a morte do filho, quando a sua empresa se expandiu e ele se tornou um chamado "senhor do crime" de Boston.

Federal şantaj ve cinayet suçlamalarından hüküm giydiğiniz ve hayatınızı kurtarmak için anlaşma yapmak istediğinizden Bay Bulger'ın, oğlunun ölümünden sonra işlerinin genişlediği ve onun Boston'un suç lordu olduğu dönemden başlamak isterim.

Como ganhavam dinheiro, você e Mr. Bulger?

Siz ve Bay Bulger nereden para kazanıyordunuz?

Agora, Connolly, Bulger e os seus capangas vagueiam pelo Sulito como Vikings, pilhando e violando... e não podemos tocar-lhes pois já não são criminosos.

Şu anda, Connolly, Bulger ve ekibi Southie'de bir avuç Viking gibi tecavüz ediyor, yağmalıyor ve artık suçlu olmadıkları için onlara dokunamıyoruz.

Demos ao Bulger quilómetros de trela e até agora ele não nos deu nada.

Bulger'a epey özgürlük tanıdık ama karşılığında hiçbir şey vermedi.

Esta, por outro lado, é o tipo de informação que recebemos do James "Whitey" Bulger, senhores.

Öte taraftan bunlar James "Whitey" Bulger'dan alacağımız türde istihbarat.

Não estou a ver o Bulger a ir até Tulsa, em Oklahoma, para matar alguém.

Bulger'ın, birini öldürmek için Tulsa, Oklahoma'ya gideceğini sanmam.

Tenho um homem na Sala 3 a dizer que foi o Whitey que matou o Wheeler.

Sorgu 3'te biri, Roger Wheeler'ı Whitey Bulger öldürdü diyor.

Whitey Bulger planeou matar Roger Wheeler, o tipo da Jai Alai de Tulsa.

Whitey Bulger, Roger Wheeler'ı öldürmeyi planladı, Tulsalı Jai Alai'ciyi. Haberlere falan çıktı.

E então, que tem um tipo da Jai Alai em Tulsa a ver com o Whitey Bulger?

Tulsa'daki bir Jai Alai'cinin Whitey Bulger'la ilgisi ne?

Bulger pagou-me 20 mil para me calar.

Bulger, susmam için bana 20 bin dolar ödedi.

Eu tento abater a Máfia italiana com a ajuda do Jimmy Bulger, e tu apontas-me o dedo?

Jimmy Bulger'ın yardımıyla İtalyan Mafyası'nı çökertmeye çalışıyorum ve beni mi suçluyorsun?

Vou acabar com a merda dos informadores Bulger e Flemmi.

Hadi! Bulger ve Flemmi muhbirliği olayını bitiriyorum.

- É o Jimmy Bulger que te está a mudar.

Seni değiştiren Jimmy Bulger.

Jimmy Bulger, Joe Cahill.

Jimmy Bulger, Joe Cahill.

Mr. Flemmi, alguma vez viu Whitey Bulger assassinar alguém?

Bay Flemmi, Whitey Bulger'ın birini öldürdüğünü gördünüz mü?

Por que nunca apanharam o Whitey Bulger?

Neden kimse Whitey Bulger'ı enselemedi?

- O que fez o Bulger?

- Bulger ne yaptı?

Como é que ninguém prendeu o Whitey Bulger?

Neden kimse Whitey Bulger'ı soruşturmadı?

Este relatório tem informação atribuída ao nosso informador "precioso", Whitey Bulger.

Bu raporda kıymetli muhbirimiz Whitey Bulger'dan geldiği söylenen bilgiler var.