Translate.vc / portugués → turco / Caesar
Caesar traducir turco
908 traducción paralela
" Caesar Enrico Bandello.
" Caesar Enrico Bandello.
Caesar Enrico Bandello.
Caesar Enrico Bandello.
Little Caesar?
Little Caesar, değil mi?
"little CAESAR" BANDELLO HOMENAGEADO POR seguidores
"LITTLE CAESAR" BANDELLO'YA SEVENLERİ ZİYAFET VERDİ
O Little Caesar.
Little Caesar.
Oucam. " Little Caesar, nunca foi encontrado.
Dinleyin. " Little Caesar bulunamadı.
Segundo o depoimento do tenente Thomas Flaherty dos homicídios, Little Caesar, o outrora fanfarräo arrogante do submundo, vacilou perante o perigo e mostrou a sua cobardia ao mundo.
Cinayet masasından teğmen Thomas Flaherty'nin bildirisine göre Little Caesar, bir zamanların kibirli yer altı dünyası kabadayısı gerçek korkuyu hissedince sıvışıp dünyaya korkaklığını gösterdi.
Flaherty acrescentou que Little Caesar contrariou a sua vanglória constante... de que podia refilar e aguentar. "
Flaherty, ayrıca, Little Caesar'ın sıklıkla kullandığı istediğini söyle ama kaldıracaksan sözünü yalanlamış olduğunu söyledi. "
Little Caesar, isso sim!
Yani, Little Caesar!
Estava a usar um cavalo chamado César, que o meu pai lhe vendeu, porque não o tinha conseguido dominar.
İyi bir binici olmasına rağmen, zapt edemediği için... babamın size sattığı Caesar adında bir ata biniyordunuz.
O meu pai disse que o César...
Babamın bana anlattığına göre, tam o sırada Caesar...
César.
Caesar...
O César correu consigo, com o exército, com o comandante e todos correram, e um erro magnífico foi acrescentado a um recorde já magnífico.
Caesar bir yana, siz bir yana, 68. alay bir yana... başkomutan başka yana gitti. Böylece, bir başka muhteşem hata, muhteşem bir kariyere eklendi.
"Aut Caesar aut nullus." O mundo está mal, cansado.
Ya Sezar ya hiç. Bütün ülkeler bitkin.
"Aut Caesar aut nullus."
Ya Sezar ya hiç.
Então, Caesar, que é que queres?
Sezar, ne istiyorsun?
Caesar, vamos.
Caesar, hadi.
Vamos, Caesar.
Anlaştık, Sezar hadi oğlum dehh.
Alto, Caesar.
Dehh, Sezar. Dehh.
Porque não deixaste a vaca e Caesar e ter tudo seguirem-te?
Sezarı ve ineği niçin içeri sokmadın İhtiyacın olan herşey yanında mı?
Giddap, Caesar.
Rahat dur, Sezar.
Agora, Giddap, Caesar. Vamos.
Şimdi, uyuşuk olma, Sezar.
Desemparelha o Caesar.
Sezar'ı serbest bırak.
- Além é Black Caesar's Rock?
- Şu Black Caesar Kayası mı?
Não há nenhuma outra, exceto sua existência que eu temo... e, diante dele, meu génio é intimidado... como dizem que acontecia com Marco Antônio diante de César.
Bir tek onun varlığı korkutuyor gözümü. Yanında kafam siniveriyor sanki ; Antonius da Caesar'ın yanında öyle olurmuş.
Vamos inumar César.
- Burada Caesar'ı gömmek için toplandık. - Hayır!
Foi Júlio César quem a edificou, senhor?
Orayı Julius Caesar mı yaptırmıştı, Lordum?
E tal Júlio César foi um homem famoso.
Julius Caesar ünlü bir adamdı.
Até o último homem Se renderam sem resistencia...
Cleopatra'nın Caesar'a gösterdiği kadar bile bir direniş görmedik.
E... para comandar temporariamente a guarnição, na sua ausência,... proponho Caius Julius César.
Ve... onun yokluğunda geçici olarak garnizona... Caius Julius Caesar'ın komuta etmesini öneriyorum.
- De César.
- Caesar'ın.
Confirmar César como comandante permanente da guarnição... e mandar duas legiões... para interceptar e destruir Spartacus na cidade de Metapontum!
Caesar'ın garnizon komutanı olarak aslen atanmasını onaylamak... ve Spartacus'u Metapontum şehrinde yakalayıp yok etmek üzere... iki lejyonu görevlendirmek!
- Sim, meu caro César.
- Evet, sevgili Caesar.
As montanhas trarão paz para o povo... saudações, em nome de César Augusto.
Dağlar, tepeler, halka huzur getirsin. Augustus Caesar'ın adına sizi selamlarım.
César não se arrependerá do que fez... pelo filho de seu amigo, o rei Herodes.
Caesar, dostu Kral Herod'un oğlu için yaptığı şeyden pişman olmayacak.
Este reino será garantido por César.
Bu krallık, Caesar'ın teminatı altında.
Eles cuidam do trabalho sangrento de César.
Caesar'ın kanlı işlerini bunlar hallediyor.
Todo homem que se diz rei desafia César!
Kral olduğunu iddia eden birisi Caesar'a karşı geliyor demektir!
- Apenas César é nosso rei!
- Caesar'dan başka kralımız yok!
Ave, César!
Yaşa Caesar!
Apenas César é nosso rei!
Caesar'dan başka kralımız yok!
~ E o Júlio César?
- Julius Caesar'a ne demeli?
Júlio César.
Julius Caesar.
Escravizou todo tipo de homem branco.
Julius Caesar, her çeşit beyaz adamı köle yaptı.
Africanos como eu não interessavam muito a Júlio César.
Benim gibi Afrikalılarınsa, Julius Caesar şu kadar umurunda değil.
Vamos ver se se consegue alimentar, Júlio César.
Bakalım karnını doyurabiliyor musun, Julius Caesar?
Agora não, Júlio César.
Şimdi olmaz, Julius Caesar.
Vamos lá, Júlio César.
Hadi, Julius Caesar.
Júlio César, é um bom bailarino, mas com certeza não sabe lutar.
Julius Caesar, çok iyi bir dansçısın ama kesinlikle dövüşemiyorsun.
Aqui, Caesar.
Gel Sezar.
Prezado marechal-de-campo Rommel, tenho total confiança no portador deste bilhete, tenente-coronel Caesar Von Hofaker do meu gabinete.
Mareşalim. - Bir kulağımız koridorda olsa iyi olur. - Emredersiniz efendim.