Translate.vc / portugués → turco / Carl
Carl traducir turco
6,135 traducción paralela
Aquele é o Carl, o Daryl e a Michonne.
Bunlar da Carl, Daryl ve Michonne.
- Achei que o Carl pudesse querê-los.
Carl ister diye düşündüm.
- Carl.
- Carl?
Carl!
Carl!
Comecei a pesquisar no Google e foi aí que encontrei o Carl Malamud.
Erişim olan PACER diye bir sistemdi. Google'da arama yaparken Carl Malamud'a denk geldim.
Aaron e Carl decidiram ir falar com o New York Times... Um Esforço para Passar um Sistema de Arquivo a Grátis e Fácil... sobre o que tinha acontecido.
"Aaron ve Carl, olan biteni New York Times'a anlatmaya karar verdi." Aynı zamanda FBI'ın da dikkatini çekmişlerdi.
Bem, parece que é o Carl.
Carl'a benziyor.
Carl?
- Carl? Orada mısın?
Bom. Vamos pelas traseiras, assim o Carl não vai ver, que saíste.
Arkadan çıkarız böylece Carl gittiğinizi görmez.
Temos de arranjar dinheiro pois o Carl não quer cheques.
ATM bulmalıyız, Carl kredi kartından çekmiyor.
Carl, é a sério... viva!
Carl, çok ciddiyim.
Ouvi-o rir lá dentro.
Carl'ın güldüğünü duydum.
Vou procurar com o Carl.
Carl'la gidip bulalım biraz.
Carl, abranda.
Carl, yavaşla.
Carl, para!
Carl, dur!
E tu, tu és um homem, Carl.
Sen de adam oldun artık, Carl.
Então, Carl Kasell, como se saiu a House Minority Whip no nosso questionários de notícias?
Peki Carl Kasell, Azınlık Partisi cephesinden haberleri nasıl yapıyorsun?
Bem, Peter, ele acertou em duas de três, por isso ganhou uma mensagem do telefone gravada por mim.
CARL KASELL : Şey Peter, üçünden ikisi doğru oluyor, bu yüzden onun giden mesajı kaydederken ben kazanıyorum.
Paguei a uns rapazes,
Bir çift oğlana, Lenny ve Carl'a,
Lenny e Carl, para fazerem o meu Homer sentir-se amado.
Homer'ın kendisinin sevildiğini hissettirmesi için ödeme yaptım.
Pagas ao Lenny e ao Carl para serem meus amigos?
Sen Lenny ve Carl'a benim arkadaşım olmaları için para mı ödedin?
Lembras-te do Shawn? Usava drogas na frente do Carl?
Hani Carl'ın önünde eroin kokain karışımı çekeni?
Carl.
- Carl.
- Carl?
- Carl?
O Carl não está.
Carl burada değil.
Vou tentar de novo falar com o Carl.
Tekrar Carl'a bakınmaya gidiyorum.
Carl, onde andas?
- Carl, nerelerdeydin?
- Carl?
- Carl.
Carl?
Carl!
Não, não sou o Carl.
Hayır! Hayır, Ben Carl değilim!
Sou o Carl.
Ben Carl.
O Carl disse que não fazia queixa.
Carl suçlamada bulunmayacağını söyledi.
Carl, traz o meu dinheiro.
Carl, paramı al.
Obrigado por ter ficado, Carl.
Kaldığın için sağ ol, Carl.
Encontrámo-la ao lado do assassino, Carl Stansbury, o filho de 17 anos.
Ateş edenin yanında bulduk, Kyle Stansbury, 17 yaşındaki oğlu.
Pensava que tivesses ido buscar o Carl.
Şimdiye kadar Carl'ı almışsındır diye düşünmüştüm.
- Deixaste-a com o Carl?
Cal ile mi bıraktın?
- Verdade? Deixa-a em paz, Carl.
Kızı rahat bırak Carl.
Vá lá, Carl.
Yapma Carl.
Deixaste com o Carl?
Cal ile mi bıraktın?
Dá vontade de nos equiparmos, não dá, Carl?
İnsanın takım giyesi geliyor, değil mi Carl?
Carl?
Carl?
Porque não consigo contactar o Carl Suberry?
Neden Carl Suberry'e bağlanamıyorum?
Vá lá, Carl.
Carl, hadi ama.
Carl, é o John.
Carl benim, John.
Carl.
Carl.
- Carl.
- Carl.
- Carl!
- Carl!
Carl?
- Carl?
- Sai Jesse.
- Carl. - Çekil Jesse.
Carl.
Hadi ama Carl.