Translate.vc / portugués → turco / Carlson
Carlson traducir turco
380 traducción paralela
Carlson, qual notícias traz?
Carlson. Durum nedir?
Você, Dr. carlson?
Siz, Dr. Carlson?
Hmm, isso põe-nos a todos... na produção de energia nuclear, não é assim, Carlson?
Bu da demektir ki... -... hepimiz nükleer enerji üretiminde çalışacağız, değil mi, Carlson?
Como o Steve Carlson e o Engelborg?
Steve Carlson ve Engelborg gibi mi?
Major Carlson o substituirá enquanto você estiver fora.
Sen yokken yerine Binbaşı Carlson geçecek.
Os Carlson chegaram!
- Carlson'lar geldiler!
Obrigado, Sra. Carlson.
- Sağ olun Bayan Carlson.
Não quero vizinhos preocupados a ligar para a Polícia de 5 em 5 minutos. Sr. Carlson...
Komşular beş dakikada bir polisi aramasınlar.
Sim, eu espero.
Ben Carlson.
Sr. Carlson, este senhor quer falar-lhe. Tenente!
Bay Carlson, bu bey sizi bekliyor galiba.
- Sim? Acha que os raptores o seguiram desde Phoenix? Duvido, Sra. Williams.
Bay Carlson, kaçıranlar kocamı Phoenix'den beri takip mi etmişler?
- Estará pronto num minuto, Sr. Carlson. - Óptimo.
- Birazdan hazır olur Bay Carlson.
- Sabíamos que seria assim, não era? - Sr. Carlson...
Bunu daha işin başından beri biliyorduk, öyle değil mi?
Quer ver isto?
Bay Carlson! Bir şey gösterebilir miyim?
Ouça, só mais uma coisa, Sr. Carlson.
Ben de öyle düşünmüştüm. Bir şey daha soracaktım, Bay Carlson.
- Só um minuto, Sr. Carlson. É o seguinte : Não se trata apenas de um rapto.
Bakın Bay Carlson, artık bu olay adam kaçırma değil.
Aqui na cabine de imprensa está o defesa lesionado dos Chiefs, Dave Carlson.
Chiefs'in sakat savunma adamı Dave Carlson basın odasında bizimle.
Coragem bem à antiga para que o Dave "Fera" Carlson se lance naquela briga com o Tim "Dr. Gancho" McCracken.
Gerçek eski moda cesaret, Dave "Katil" Carlson için Tim "Dr Hook" McCracken'le kavgaya girmek.
Um miúdo disse "Eu sou o Fera Carlson."
Birisi "ben Katil Carlson'um" dedi.
Steve Carlson aqui na KLOX FM, quando a temperatura nesta vespera de natal se mantem em 21º desde as 7 : 00.
Ben Steve Carlson, Klox FM dinliyorsunuz Noel arifesinde sabah 07 : 00'e kadar sıcaklık - 6 derecede kalmaya devam edecek.
Procuro a Louise Carlson.
( Çavuş Dedektif Gina Calabrese ) Louise Carlson'u arıyorum.
O que é isto? As mulheres decidiram sair à noite?
( Louise Carlson ) Nedir bu, kadınlar matinesinden misin?
- Bom jogo, Mr. Carlson.
- Güzel oyundu, Bay Carlson.
Vocês desenham durante a aula de Ciências da Sra. Carlsen... - quando deviam prestar atenção.
Bu resimleri Bayan Carlson'un bilim dersinde ders dinlemeniz gerekirken yapıyorsunuz.
A Sra. Carlsen é uma boa professora. Mas é chata e tem uma cabeça esquisita.
Yani, Bayan Carlson nazik bir öğretmendir ama çok sıkıcı ve tuhaf şekilli bir başı var.
Desculpe, Sra. Carlsen.
Affedersiniz Bayan Carlson.
" Tu matas-te o Carlson.
Carlson'ı öldürdün.
Matou o General Carlson.
General Carlson'ı da öldürdün.
- Carlson, Matthew.
- Carlson, Matthew.
Mattie Carlson?
Mattie Carlson?
É o Louco Mattie Carlson!
Deli Mattie Carlson!
"'Matthew Carlson, Raun "s de Racine."'
"Matthew Carlson, Raun's of Racine."
Quero ver o Dr. Carlson, por favor.
Dr. Carlson'nu görmem gerek.
Eu... preciso de ver o Dr. Carlson.
Ben... Dr. Carlson'u görmem gerekiyor.
Quero falar com o Dr. Carlson. Ele conhece-me.
Dr. Carlson'ı görmek istiyorum, o beni tanıyor.
Este não é o escritório do Dr. Carlson?
Dr. Carlson nerede?
Sinto muito, mas o Dr. Carlson morreu.
Çok üzgünüm. Dr. Carlson öldü.
Lembram-se do Dr. Carlson de Bellevue?
Dr. Carlson'ı hatırlıyor musunuz?
- O Dr. Carlson morreu? Sim.
- Dr. Carlson öldü mü?
É Rebecca Carlson.
Bu Rebecca Carlson.
Srta. Carlson?
Bayan Carlson?
Usa cocaína, srta. Carlson?
Bayan Carlson, kokain kullanıyor musunuz?
Se quiser contactá-la, faça-o através do meu escritório.
Aksi halde, Bayan Carlson'u benim ofisimde görebilirsin.
Rebecca Carlson, está presa por ter matado Andrew Marsh.
Rebecca Carlson... Andrew Marsh'ı öldürmek suçundan tutuklusunuz.
Foi você, srta. Carlson?
Böyle bir şey yaptınız mı, Bayan Carlson?
Srta. Carlson, estava à sua espera.
Ben de sizi bekliyordum.
Todos podem ver a ré, Rebecca Carlson. Ao longo do julgamento, vocês verão que ela não é apenas a ré. É a própria arma do crime.
Hepiniz sanık Rebecca Carlson'u görüyorsunuz... ancak bu duruşma süresince... onun yalnızca sanık olmadığını aynı zamanda cinayet silahı da... olduğunu da göreceksiniz.
Hoffman, fala o Carlson.
Benim, Carlson.
Carlson?
Carlson?
Estás a ficar cabeludo, Carlson.
Saçın iyice uzamış, Carlson.
Srta. Carlson, estou pronto, quando quiser.
Bayan Carlson, Ne zaman isterseniz hazırım.