Carly traducir turco

Sabes, Carly, quando ele voltar, tu e o Jerry deviam casar-se.

Biliyorsun Carly, şehre geri döndüğünde sen ve Jerry evlenmelisiniz.

Seremos uma família, Carly.

Bir aile olacağız Carly.

Carly?

Carly?

Carly.

Carly.

- Perdoa-me, Carly.

- Lütfen beni affet Carly.

Quando começou, Carly?

O zaman ne başladı Carly?

Que conheça outro homem lindo... como o Derek e que acorde sete anos depois... e perceba que não tenho vida?

Yine Derek gibi çekici, hoş bir... erkek bulup yedi sene sonra uyandığımda hayatımın bomboş... - olduğunu mu fark edeyim? - Carly, yapma lütfen.

Ele disse : "Discutirei isso com a Carly."

"Bu konuyu Carly'yle konuşacağım" dedi.

És um génio, Carly.

Sen bir dahisin Carly.

Carly Norris.

Carly Norris.

Jack, Carly é uma grande fã sua.

Jack, Carly büyük hayranlarından.

- Carly Norris.

- Ben Vida. - Carly Norris.

Você é tão linda, Carly.

Çok güzelsin Carly.

O prédio é meu, Carly.

Burası benim binam Carly.

Carly, o Alex está a chatear-me por causa do livro do Dean.

Carly, Alex James Dean konusunda başımın etini yiyor.

É a Carly Norris.

Ben Carly Norris.

- Jack, é a Carly Norris.

- Jack, ben Carly Norris.

Carly, não corra!

Carly, kaçma!

Eu conheci-a na festa da Carly Norris.

Bir kez Carly Norris'in partisinde karşılaşmıştık.

- Tu também, Carly, no telescópio.

- Sen de izliyorsun Carly, teleskopunla.

Vou dar-te o melhor, Carly.

Sana gerçek dedikodu vereyim.

A vida real.

Gerçek hayat Carly.

- Vê por ti mesma, Carly.

- Bak da gör Carly.

Olha, Carly, não...

Bak Carly, yapma...

- Carly, podes ir ter comigo depois...

- Carly, sonra gelip beni görür müsün?

Está aí, Carly?

Orada mısın Carly?

Ele incriminou-me, Carly.

Bana tuzak kurdu Carly.

Veja, Carly.

- Ne? Bak Carly.

Esta é a mãe dele, Carly.

Thea Manning. Bu onun annesi Carly.

Parece-se consigo, Carly.

Sana benziyor Carly.

- Ele está a mentir, Carly.

Bu yüzden mi? - Yalan söylüyor Carly.

Carly, eu amo-te.

Carly, seni seviyorum.

Carly... estás a ver-me, não está?

Carly... beni izliyorsun, değil mi?

Eu amo-te, Carly.

Seni seviyorum Carly.

Carly, deixa-me entrar. Vamos.

Carly, içeri girmeme izin ver.

Agora, Carly!

Hadi Carly!

Abre a maldita porta, Carly, agora!

Kahrolası kapıyı aç, Carly, hadi!

Carly, não.

Carly!

Foi só sexo, Carly.

Sadece seksti Carly.

O que temos é tão forte, Carly.

Aramızdaki çok güçlü bir şey Carly.

Dá-me a arma, Carly.

Silahı bana ver Carly.

Carly!

Carly!

Carly, por favor!

Carly, lütfen!

Carly, não, por favor!

Carly, lütfen yapma!

Não, mas tínhamos um rato, mas o Carly L. deixou cair um livro em cima dele.

Hayır. Bir Gerbil'imiz vardı, fakat Carly L. üzerine kitap düşürdü.

Carly Simon, Carole King, James Taylor, Cat Stevens e Elton John.

Carly Simon, Carole King, James Taylor, Cat Stevens ve Elton John'dı.

Sinead, Jewel, Fiona, Carly- - o bando está todo aqui!

Sinead, JeweI, Fiona, CarIy... Bütün çete elemanları burada!

- Você não disse que estava com fome?

- Aç olduğunu söylemiştin Carly.

levaram o protector solar...

Scott ve Carly tüm güne gözlüklerimizi almış.

Carly?

Bebeğim?

- Carly.

- Carly.