Carpenter traducir turco

Você aprovou o futuro casamento de Mna. Hunt com o Sr. Carpenter?

Bayan Hunt'ın, Bay Carpenter ile yapacağı evliliği onaylıyor muydunuz?

Não sei. Qual era a sua relação com o sr. Carpenter?

Bay Carpenter'la ilişkiniz nedir?

Eu... simpatizo com o Sr. Carpenter, claro.

Bay Carpenter'ı oldukça severim tabi ki. - Herkes sever.

Deu dinheiro ao Sr. Carpenter?

Bay Carpenter'a para verdiniz mi? - Ne demek istiyorsunuz?

No dia que levantou 1.500 o Sr. Carpenter depositou 1,350.

1,500 $ çektiğiniz gün, Bay Carpenter kendi hesabına 1,350 $ yatırmış.

- Como está, Tenente? - Não sabia que estava aqui Sr. Carpenter.

- Burada olduğunuzu bilmiyordum Bay Carpenter.

Eu não me preocuparia com isso Sr. Carpenter.

Yerinizde olsam bu konuda fazla endişelenmezdim Bay Carpenter.

Sou Shelby Carpenter.

Ben Shelby Carpenter.

E como é que se sente Sr. Carpenter?

Peki, bu nasıl bir his Bay Carpenter?

- Boa noite, Sr. Carpenter.

- İyi geceler, Bay Carpenter.

Os resultados da minha investigação particular... daquele caracter exemplar, o Sr. Shelby Carpenter.

O değerli şahsiyet Bay Shelby Carpenter hakkında yaptığım özel araştırmamın sonuçları.

Falando no presente do mudado Sr. Carpenter... ele anda agora envolvido com uma modelo da tua própria empresa.

Değişmiş Bay Carpenter'dan şimdiki zamanda söz etmişken kendisi şu sıralar senin şirketten bir modelle vakit geçiriyor.

Não consegui saber se entretanto ela viu o Carpenter.

Bundan sonra geçen sürede, Carpenter'ı bir daha gördü mü öğrenemedim.

- É uma embaixada. Só chamei o Carpenter. - Eu sei.

- Bu amma da kalabalık bir delegasyon olmuş, ben sadece seni çağırmıştım Carpenter.

É ordinário, mas é forte.

Ya sen, Carpenter?

Você ia casar-se com Shelby Carpenter esta semana.

Bu hafta Shelby Carpenter ile evlenecektiniz.

Sabe que Shelby Carpenter tem uma chave deste apartamento.

Shelby Carpenter'da bu dairenin bir anahtarı olduğunu biliyorsunuz.

Sabia que ela gostava do Carpenter, e ele lhe tinha dado a sua cigarreira.

Onun Carpenter'a aşık olduğunu ve Carpenter'ın sizin sigara kutunuzu ona verdiğini biliyordunuz.

Ama tanto Carpenter que arriscava a sua segurança para o proteger?

Carpenter'ı kendi güvenliğinizi riske atacak kadar çok mu seviyorsunuz?

Eu sei que você foi para o campo para se decidir... se se casaria com Shelby Carpenter ou... ou não.

Buradan, Shelby Carpenter ile evlenip evlenmeme konusunda kararınızı vermek üzere ayrıldığınızı biliyorum.

Está a desmontá-la ou vai deitá-la fora, Carpenter?

Onu oradan alıyor musun yoksa koyuyor musun, Carpenter?

Você é um tipo algo confuso não é, Carpenter?

Kararsız bir tipsin, değil mi, Carpenter?

Você, já reparou na situação em que está, Carpenter?

İçinde bulunduğun durumun farkında mısın, Carpenter?

- Então, vá lá, Carpenter descosa-se.

- Hadi ama Carpenter. Anlat artık.

Redfern estava apaixonada por Carpenter.

Redfern, Carpenter'a aşıktı.

É pena que você não tenha aberto aquela porta na Sexta, Carpenter.

Cuma gecesi o kapıyı senin açmamış olman çok kötü, Carpenter.

O principal que quero saber, é porque fez insinuações acerca do Carpenter.

Asıl bilmek istediğim Carpenter konusunda bana niçin oyun oynadığın.

Que aconteceu entre si e Carpenter quando o viu a noite passada?

Dün gece onu gördüğünde Carpenter ile aranda neler geçti?

- Chamo-me Carpenter.

- Adım Carpenter.

- Esta é a Sra. Benson, Sr. Carpenter.

- Bay Carpenter, bu Bayan Benson.

Não devemos incomodar o Sr. Carpenter, senão ele não fica cá.

Bay Carpenter'ı sinirlendirmemeliyiz, aksi taktirde burada kalmayacaktır.

Está muito longe de casa, não está Sr. Carpenter?

- Evinizden çok uzaktasınız, değil mi, Bay Carpenter?

Não é assim, Sr. Carpenter?

Bu doğru mu, Bay Carpenter?

Sr. Carpenter, este é Tom Stevens.

Bay Carpenter, Tom Stevens.

Como está, Sr. Carpenter?

- Memnun oldum, Bay Carpenter.

- Parece desconhecer muita coisa.

- Fazla şey hakkında bilginiz yok gibi, değil mi, Bay Carpenter?

Sr. Carpenter, agora podemos ir ver a nave espacial?

Bay Carpenter, artık uzay gemisini görebilir miyiz?

O meu nome é Carpenter.

- Adım Carpenter.

Obrigado, Sr. Carpenter.

Teşekkür ederiz, Bay Carpenter.

Sr. Carpenter, o que significa inércia?

Bay Carpenter, atalet ne demek?

Gosto de si, Sr. Carpenter.

Sevdim sizi, Bay Carpenter.

- O Sr. Carpenter já chegou?

- Bay Carpenter eve geldi mi?

- O seu nome é Carpenter?

- Adınız Carpenter mı?

- Boa noite, Sr. Carpenter.

- İyi akşamlar Bay Carpenter.

- Tivemos um grande dia, não foi?

- Harika zaman geçirdik, öyle değil mi, Bay Carpenter?

É melhor irmos andando, Sr. Carpenter.

Yola çıksak iyi olur, Bay Carpenter.

Porque é que o Sr. Carpenter teve de ir com o Sr. Brady?

Bay Carpenter'ın niçin Bay Brady ile gitmesi gerekti?

Estava a pensar em sair outra vez com o Sr. Carpenter.

Yarın yine Bay Carpenter ile dışarı çıkabileceğimi umuyordum.

Estavamos precisamente a falar de si, Carpenter.

Biz de tam senden bahsediyorduk Carpenter.

Carpenter orgulhoso?

Carpenter ve gurur mu?

E você, Carpenter?

- Sanırım idare etmek zorundayız.