English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Cecily

Cecily traducir turco

138 traducción paralela
Em casa de Cecily Brown há muitos retratos.
Cecily Browns'ın pek çok portresi vardır.
- Quem é Cecily Brown?
- Cecily Brown kim?
O pai da Cecily está na Alemanha e vê-o muitos vezes. - Diz que monta um cavalo branco... e que gosta de lutar. - Mas...
Cecily Brown'un babası Almanya'da, Kral'ı her zaman görüyor.
- Não é a tua melhor amiga?
Cecily Brown için en iyi arkadaşım demiştin.
Julgava que com que lutavas sempre, era com Cecily.
Emily mi? Seninle sürekli kavga edenin Cecily olduğunu sanıyordum.
Com Cecily?
Cecily mi?
Não se refere à Cecily Brown?
Cecily Brown'dan mı bahsediyorsunuz?
Meu querido amigo, Gwendolen é minha prima... e antes de eu te autorize a casares com ela... tens de esclarecer a questão da Cecily.
Gwendolen benim kuzenim. Onunla evlenmene izin vermeden önce, şu Cecily konusunu açıklığa kavuşturmalısın.
- Cecily?
Cecily?
Eu não conheço ninguém com o nome de Cecily.
Ben Cecily adında kimseyi tanımıyorum.
Esta cigarreira é um presente de alguém... cujo nome é Cecily, e dizes... que não conheces ninguém com esse nome.
Bu tabaka Cecily adında biri tarafından hediye edilmiş. Ve sen bu isimde birini tanımadığını söyledin.
Bem, se tu queres saber, a Cecily é minha tia.
Pekala, eğer bilmek istiyorsan, Cecily benim teyzem olur.
"Da pequena Cecily, com muito amor... para o meu querido Tio Jack." Mm.
"Küçük Cecily'den, en derin sevgileriyle, amcası Jack'e."
E a pequena Cecily?
Ve küçük Cecily?
A minha pupila, menina Cecily Cardew
Vasisi olduğum çocuk, Bayan Cecily Cardew.
Cecily, a sua gramática de alemão está em cima da mesa.
Cecily, Almanca gramer kitabın masanın üzerinde.
Cecily estou surpreendida consigo.
Cecily, beni şaşırtıyorsun.
Cecily?
Cecily?
Deve guardar o seu diário, Cecily.
Günlüğünü kaldırmalısın Cecily.
A memória, minha querida Cecily... é o diário que todos temos.
Hafıza, sevgili Cecily, hepimizin yanımızda taşıdığımız günlüktür.
Não fales banalmente de um romance de três volumes, Cecily.
Üç ciltlik romanlar hakkında küçümseyici yorumlar yapma Cecily.
Cecily! Eu não falei em nenhuma dor de cabeça.
Cecily ben sana başımın ağrıdığına dair hiçbir şey söylemedim.
Espero, Cecily, que não esteja desatenta.
- Umarım dersine ilgisiz kalmadın Cecily.
E em segundo lugar, a Cecily começa ficar um bocado... interessada nele.
İkincisi, Cecily ona fazla ilgi göstermeye başladı.
Gostaria muito de conhecer a Cecily.
Cecily ile tanışmak isterim.
É perfeitamente certo que Cecily e Gwendolen... se tornaram grandes, grandes amigas.
Cecily ile Gwendolen kesinlikle çok iyi arkadaş olacaklar.
Você é a minha pequena prima Cecily, tenho a certeza.
Sen benim küçük kuzenim Cecily'sin tabi ki.
Mas sou a sua prima Cecily.
Ama kuzenin Cecily olduğum doğru.
Eu não sou estranho de todo, prima Cecily
- Ben hiç de kötü biri değilim kuzen Cecily.
Oh, bem. As contas que tenho recebido da Austrália... e do próximo mundo não são particularmente encorajadores... prima Cecily.
Şey, Avustralya ve öteki dünya hakkında aldığım bilgiler, pek iç açıcı değil Kuzen Cecily.
Pode fazer disso a sua missão... se não se importar, prima Cecily.
Bunu kendine görev edinebilirsin Cecily.
O que tenho para dizer, Tio Jack... é que a pequena Cecily é um amor.
Söylemem gereken şu ki Jack, küçük Cecily harika bir kız.
Porque você é como uma rosa, prima Cecily.
Çünkü sen de pembe bir gül gibisin Kuzen Cecily.
Cecily espero não a ofender... se for bastante aberto e franco.
Umarım Cecily, dürüst ve açık konuşarak seni gücendirmem ama
Cecily, desde que vi pela primeira vez... a sua esplendorosa e incomparável beleza... atrevi-me a amá-la...
Cecily, senin kusursuz ve emsalsiz güzelliğini ilk gördüğümden beri, seni, vahşi bir aşkla sevdim...
Não penso que seria correcto deixá-lo à espera, Cecily.
Onu bekletmenin doğru olmayacağını düşünüyorum Cecily.
Eu amo-a, Cecily.
Seni seviyorum Cecily.
Casas comigo, Cecily?
Benimle evlenir misin Cecily?
Mas minha querida, eu nunca lhe escrevi nenhuma carta.
Ama sevgili Cecily, ben sana hiç mektup yazmadım.
Estou muito magoado por saber isso. Especialmente quando "o tempo estava tão bom".
Cecily nişanı bozman beni çok kırdı, özellikle de hava o kadar güzelken.
Não pode terminar o namoro outra vez, Cecily.
Bir daha nişanı bozma Cecily.
O meu nome é Cecily Cardew.
Adım Cecily Cardew.
Cecily Cardew.
Cecily Cardew.
Bem, para falar francamente, Cecily... Gostava que tivesse 42 anos já feitos... e mais vulgar do que o habitual para a sua idade.
Evet, çok açık konuşmak gerekirse Cecily, senin 42 yaşında olmanı ve yaşına göre sıradan görünmeni dilerdim.
Minha querida Cecily, acho que há aqui algum engano.
Sevgili Cecily, sanırım ortada küçük bir hata var.
Peço desculpa, querida Cecily... mas acho que estou em vantagem.
Çok üzgünüm sevgili Cecily, ama sanırım öncelik hakkı bana ait.
- Minha pobre magoada Cecily.
- Zavallı yaralı Cecily'im.
Aquela senhora é a Cecily Cardew, a minha pupila.
- Bu hanımefendi Bayan Cecily Cardew, kendisi benim vesayetim altında.
Com Cecily.
Cecily'yi dövebiliyorum.
Cecily.
Cecily.
Cecily, tirou um peso de cima de mim.
Cecily, üzerimden büyük bir yük kalktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]