English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Celik

Celik traducir turco

2,250 traducción paralela
Cada centímetro da superfície dos destroços acaba por ser colonizado, o aço vai desfazer-se em ferrugem e o recife ficará erguido por si só.
Sonuç olarak, enkazın her milimetresine yerleşilmiş olacak. Çelik paslanıp gidecek ve sadece resif kalacak.
O comando francês achava que os tanques alemãs nunca iriam conseguir atravessar esse terreno extremamente difícil. A França não estendeu a Linha até o mar porque a Bélgica, antes de declarar a sua neutralidade, e era aliada da França se tinha oposto a isso.
İnşaat 16 yıl sürmüştü bitirmek için ortalama metre başına 1,5 milyon küp beton ve 150 bin ton çelik harcanmıştı.
Agora, supondo que o teu adversário tem vestido um colete à prova de bala, a porção sombreada na massa central também não é fatal.
Şimdi, düşmanın çelik yelek giydiğini farzedersek gölgeli bölümler vücudun yoğunluk merkezleri olsa da öldürücü etkisi yoktur.
Fazem aço.
Hayir mi? Çelik yaparlar.
Ele deve estar com colete à prova de bala ou sei lá.
Çelik yelek gibi bir şey giyiyordu.
CENTRO INDUSTRIAL STEELE
ÇELİK SANAYİ MERKEZİ
Estou no Centro Industrial Steele.
Çelik... Çelik Sanayi Merkezi'ndeyiz.
E que a única forma de serem escutados... é gritando... com toneladas de aço e rajadas nas suas costas... pelos impactos.
Ve duyulmalarının tek yolu tonlarca çelik ve gürleyen jet motorları kudretince bağırmak.
As próteses são habitualmente feitas de aço, ou de uma liga, mas o problema da perna é que determinará o tipo concreto de dispositivo a usar.
Takma ayaklar genelde çelik ya da alaşımından yapılır. Ama kullanılacak araç bacağın durumuna göre belirlenir.
O aço, as ligas, o preço de embarque.
Çelik, diğer madenler, gemicilik ücretleri.
A mão de um Pindari é feita de aço. Vais te cansar, Princesa.
Pendari'nin eli çelik gibidir, sen kendini yoruyorsun.
Dezesseis rodas, placa de aço, canhão de água. Lugar para 20.
16 tekerlek, çelik zırhlı, 2 metrelik bir tazyikli su fışkırtma aracı.
Montes de aço e cimento entre si e quem quiser deitar-lhe a mão.
Sana ulaşmak isteyenlerle aranda tonla çelik ve beton var.
Acreditas que o nosso amigo chutou-me com botas de aço?
Ortağım yüzüme çelik uçlu botla tekme attı.
Feito com um peito de aço, bacano.
- Hâlâ çelik gibi sağlamsın dostum.
Se não tivesses este colete vestido tinhas as entranhas feitas em papa.
Çelik yeleğini giymeseydin için dışına çıkmış olurdu.
E eles têm reféns e coletes.
Ellerinde rehineler ve çelik yelek var.
Sim, eles utilizaram os pregos para bloquear a estrada.
Evet, yolu kapatmak amacıyla çelik borular ve çiviler kullanılmış.
O meu pai trabalha na Stell Mill.
Babam çelik fabrikasında çalışıyor.
O pai dele trabalhava lá antes.
Onun babası da çelik fabrikasında çalıştı.
Está cheio de aço.
Her yer çelik dolu.
Solas de aço.
Çelik tabanlar.
Usaremos estruturas de aço para controlar a água... e deter o colapso das paredes.
Duvarların çökmesini engellemek ve suyu kontrol edebilmek için çelik kirişler kullanacağız.
Usaremos encaixes a partir do teto da galeria... para forçar a estrutura de aço para baixo.
Çelik kirişlerin tavandan aşağıya doğru baskı uygulaması için dehlizlerin tavanından krikoları kullanacağız.
Vão com a estrutura de aço ao meu comando.
Çelik kirişleri emrimle kullanmaya hazırlayın.
Estou aniquilar este saco pesado com os meus punhos de aço.
Bu torbayı parçalayacağım çelik gibi yumruklarımla.
Os teus punhos de aço?
Çelik yumruklarınlamı?
Aparece três balas no seu colete á prova de balas, e pronto.
Çelik yeleğe üç kurşun sıkacaksın, hepsi bu.
Ganhou umas peças de metal de Fábio, o doutor dos carros.
Araba tamircisi Fabio'dan çelik almışsınız.
Eram guardadas dentro de uma caixa.
Bu değerli kutunun içinde 14 farklı çelik kılıç vardı.
Preciso de uma unidade de comunicação, duas MP5, várias espingardas de assalto e um colete à prova de balas. Espera.
Bir iletişim birimi, iki MP5, birkaç çeşit makineli tüfek ve çelik yelek.
A câmara hiperbárica tem uma polegada de aço à volta.
Odanın dört bir yanı, 3 cm kalınlığındaki çelik ile kaplı.
Como sabias que eu tenho vestido um colete à prova de bala?
Çelik yelek giydiğimi nereden anladın?
Tens vestido um colete à prova de bala?
Çelik yelek mi giyiyordun?
Mas o aço nem sequer vai arranhar o seu couro.
- Ama, çelik işe yaramıyacaktır onun derisinde.
A sua pele é a sua armadura, as mãos são a sua espada.
Derisi, zırh gibi elleri, çelik gibi!
Mas bancadas de fruta reforçadas com tiras de pneu reforçado com aço, e carrinhos de gelados equipados com explosivos enquadram-se perfeitamente.
Ama soyulmuş çelik kuşaklı lastiklerle güçlendirilmiş meyve tezgahları Ve patlayıcılarla doldurulmuş dondurma dolapları hepsinden iyidir.
Removemos o inibidor de sobretensão do microondas, juntamos alguns produtos de limpeza reactivos, latas pressurizadas, e uma quantidade de talheres...
Bir mikrodalganın dalga engelleyicisini sökün Birkaç etkili temizlik malzemesini, basınçlı kutuları, ve bir miktar çelik eşyayı karıştırın
Alguma vez viste aquelas caixas de aço onde transportam pinturas inestimáveis?
Hiç pahalı resimlerin taşındığı çelik sandıklardan gördün mü?
300 / 55 R20, Cobertura de três lonas-carcaça, 2 cinturas de cabos metálicos.
LT303 / 55R-20 3 kat polyester kaplı, 2 tam genişlikte çelik kayış.
Sim, nós estamos comprando a Empresa Siderúrgica Ellen.
Evet, Ellen Çelik şirketini satın alıyoruz.
A Siderúrgica Ellen é uma empresa morta.
Ellen Çelik ölü bir firma.
Um barreira de aço.
Çelik bariyer.
É sobre um tipo que sabe que toda a gente o odeia, mas ele segue montado numa mota, em fuga para a Bolívia.
Herkesin, kendisinden nefret ettiğini bilen adam hakkında. Ama O, çelik atını sürerek...
Navalha feita à mão em Itália.
İtalya'dan gelme, el yapımı, bilenmiş çelik ustura.
Isso é cimento reforçado a aço.
Betonla güçlendirilmiş çelik.
- Aço e pedra.
- Çelik ve taş.
Um colete?
Çelik yelek mi?
Você usa um colete?
Çelik yelek mi giydin?
Eu tenho um estômago de ferro fundido.
Çelik gibi karnım vardır.
Precisamos de mais espadas e punhais!
Daha fazla çelik ve kılıç gerek!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]