Translate.vc / portugués → turco / Christa
Christa traducir turco
153 traducción paralela
Fala Christa, a Assessora do Congressista.
Ben Christa. Milletvekilinin yardımcısıyım.
A propósito, quem é a Christa?
Ben... - Bu arada, Christa kim?
Jenna! Christa!
Jenna, Christa.
Ei, Christa.
Hey, Christa.
Você conseguiu ir torque um cabo mau. Então diretamente depois de você, passeios em Christa ou Blake.
Sonra bunun için kalktığında lânet bir kabloya takılıp hemen senin önündeki Christa veya Blake'in önüne doğru atla.
O enlate assentos de interruptor com Christa?
Christa ile yer değişebilir misin?
Christa me pediu que mudasse, mas eu nunca movi.
Christa bana yer değişmek için sormuştu ; ama yerimi hiç değiştirmemiştim.
Então conheci a Christa.
Ve sonra, Christa ile tanıştım.
- Olá. Sou Christa.
- Merhaba, ben de Christa.
- Está a Christa?
- Christa burada mı?
Christa!
Christa!
Umas semanas depois, era o meu aniversário e convenci a Christa a tomar ecstasy comigo para festejar.
Birkaç hafta sonra doğum günümdü. Ve Christa'yı kutlama için benimle Ecstasy almaya ikna ettim.
A minha confissão devastou Christa e tornou-se hipersensível acerca de outras mulheres.
Christa, itirafımı duyunca adeta yıkılmıştı ve diğer kadınlara karşı hiper hassas hale gelmişti.
Um dia no caminho para ir almoçar com Christa quando decidi parar para meter gasolina.
Ve bir gün, Christa ile yemeğe çıkmak için yolda giderken, Benzin istasyonuna uğrayıp benzin almaya karar verdim.
Porém não podia fazê-lo nas costas de Christa.
Fakat, bunu Christa'dan gizli yapamazdım.
Não posso continuar a reprimir a minha vontade. Não é saudável.
Christa, bunu daha fazla engelleyemem, bu sağlıklı değil.
Por favor tenta compreender.
Christa, lütfen analmaya çalış.
Christa. Isso não é construtivo.
Christa, bu nasıl yıkıcı olabilir?
A última coisa que queria era perder a Christa. Assim decidi arranjar ajuda profissional.
İsteyebileceğim tek şey, Christa'yı kaybetmekti, bu yüzden, profesyonel bir yardım almaya karar verdim.
Após semanas a tentar resistir, Decidi fazer o que tentava não fazer, nem que isso significasse perder a Christa.
Haftalar süren dayanma mücadelesinin sonunda, işin ucunda Christa'yı kaybetmek olsa da, haftalardır yapmamak için mücadele ettiğim şeyi yapmaya karar verdim.
Nessa noite fui a casa da Christa dizer-lhe que estava preparado para ter uma relação séria.
O gece Christa'ya tamamen birbirimize adanmış bir ilişkiyye hazır olduğumu söylemek için gittim..
Naturalmente, Christa não acreditava na minha mudança... mas por fim lá a convenci de que me tinha curado.
Christa benim bu değişimden kuşku duyuyordu fakat, tamamen iyileştiğim konusunda onu ikna etmeyi başardım.
Nesta altura do filme... devia haver uma cena em que Christa ma chupa.
Filmin bu sahnesinde, Christa'nın bana oral seks yapması gerekiyordu.
Mas a actriz que fez de Christa recusou-se a fazer a cena.
Fakat, Christa'yı oynayan aktris bu sahnede oynamayı kabul etmedi
Em vez de fantasiar que Christa era outra pessoa, tratei de me concentrar mais no momento presente.
Christa'nın bir başkası olduğu fantazsisini kurmak yerine, O anda ne olan herşeye odakladım.
Essa noite, telefonei ao Robby às 3 : 00 da manhã e pedi como um favor pessoal que deixasse de beijar a Christa.
O gece, sabaha karşı saat 3'te Robby'i aradım. Ve ona Christa ile oynaşmayı bırakmasını söyledim.
Em que estavas a pensar, Christa?
Ne düşünüyordun, Christa?
Christa continuou a encontrar-se com o Robby. E eu a ficar cada vez mais ciumento mais carente dela e mais inseguro.
Christa, Robby ile vakit geçirmeye devam etti, ve ben daha çok kıskanç olmaya, daha muhtaç, ve daha güvensiz olmaya başladım.
Quando passou o efeito da droga, contei a minha história com Christa.
Sonrasında, Christa ile olan tüm ilişkimizi ona anlatmaya başladım.
Estou de acordo com tudo o que ela disse, mas perguntava-me se Devin entenderia o meu fetiche por prostitutas melhor que Christa.
Söylediğe herşeye katılıyordum. Fakat, Devin'in benim fahişe fetişimi Christa'dan daha fazla, kabul edip etmeyeceğini merak ediyordum
Mas Christa provocou-a.
Christa kabul etmeye çalışıyordu.
Christa era o problema.
Problem Christa'nın kendisiydi.
Esta é a verdadeira Christa.
İşte bu gerçek Christa.
Começava a sentir saudades da Christa.
Christa'yı özlemeye başlamıştım.
E a Christa-Maria Sieland, a pérola mais encantadora da RDA!
Elbette Christa-Maria Sieland şerefine de içiyorum. Doğu Almanya'nın eşsiz incisi.
Ergamos os nossos copos a Christa-Maria Sieland!
O halde kadehlerimizi Christa-Maria Sieland'ın şerefine kaldıralım.
Christa, esqueceste-te do nosso encontro na quinta.
Christa... Perşembe günkü randevumuzu unuttun.
Christa?
Christa?
Nowack, vai passar a vigiar a Christa-Maria!
Nowack. Bundan sonra Christa-Maria'yı gözetim altında tutacaksınız.
É verdade, Christa?
- Gerçekten mi, Christa?
Christa-Maria, és uma grande artista.
Christa-Maria! Sen büyük bir sanatçısın.
Então conhece-a bem, essa Christa-Maria Sieland?
Demek bu Christa-Maria Sieland'ı iyi tanıyorsunuz...
- Já contaste à Christa?
- Christa'ya bundan bahsettin mi?
Então ajudo-te. Na condição de não contares à Christa.
Tamam, sana yardım ederim ama ona bir şey söylemeyeceksin.
É a Christa.
Christa geldi.
Este é o Gregor Hessenstein.
Christa, tanıştırayım Gregor Hessenstein.
- Christa Sieland.
Christa Sieland.
Christa, quem preferes ser ;
Kimi oynamayı istersin?
- Não estamos a escrever uma peça.
Yazdığımız şey tiyatro oyunu değil, Christa.
Na viagem de regreso a Los Angeles, decidi romper a relação com Christa.
Los Angeles'a geri dönerken,
Tínhamos estado juntos três anos e meio.
Christa ile 3,5 yıllık birlikteliğimi, bitirmeye karar verdim.