Cleveland traducir turco

Afinal, ensinei o Cleveland a fazer Jiffy Pop. ( pipocas )

Cleveland'a popcorn yapmayı öğretmiştim.

Um amigo meu no Fort Griffith, o Jeremy, envolveu-se num grave acidente, e precisa de ir para um Centro de Queimados em Cleveland, imediatamente.

Fort Griffth'de bir arkadaşım var... Adı Jeremy... Kötü bir kaza geçirdi ve acilen Cleveland'daki yanık tedavi merkezine gitmesi gerek.

Para levar um amigo meu a um hospital em Cleveland.

Acaba vakit ayırıp jetinle arkadaşımı Cleveland'daki yanık tedavi merkezine götürebilir misin?

Grover Cleveland.

- Grover Cleveland. - Lanet olsun!

Eles deixaram-me voar para Cleveland, despesas pagas por mim.

Cleveland'a uçmama izin veriyorlar, masrafları benden.

! - Pobre Cleveland!

- Oh, zavallı Cleveland!

Não vai demorar muito até a polícia dar pelo... desaparecimento do Cleveland.

Polisin, Cleveland'ın ortadan kaybolduğunu fark etmesi uzun sürmez..

Raptar-me é uma coisa, mas tu mataste o Cleveland.

Beni kaçırmak önemli değil, ama Cleveland'ı öldürdün.

Diz olá ao Cleveland por mim.

Cleveland'a benden selam söyle.

- Cala-te, Cleveland.

- Kapa çeneni, Cleveland.

Muito bem, terias sexo com o Cleveland, se isso significasse que podias ter sexo com a Angelina Jolie.

Tamam, Sonrasında Angelina Jolie ile sex yapabileceğini bilsen Cleavlend ile sex yaparmıydın.

Tens razão, Cleveland.

Haklısın, Cleveland.

O meu último encontro de homens foi quando eu e o Cleveland fomos a Chinatown.

En son erkek erkeğe takılışımız Cleveland ile Çin Mahallesi'ndeydi.

Cleveland?

Cleveland?

Cleveland, o teu miúdo é um talento natural.

Vay be Cleveland, senin çocuk safi yetenek.

Oh, Peter, eu não consigo por o Cleveland Junior sentado quieto por nada.

Peter, Cleveland Jr'ı yerinde bile oturtamıyorum ben.

O Cleveland Junior está além das tuas habilidades.

Cleveland Junior seni aşar.

Hey, anda cá, Cleveland Junior.

Hey, buraya Cleveland Junior.

- Anda lá.

Gel, Cleveland Junior.

- Anda lá, Cleveland Junior.

- Gel, Cleveland Junior.

- Hey, grande tacada, Cleveland Junior.

- Hey, güzel atış, Cleveland Junior.

Isto é uma maneira perfeita de mostrar a grande figura paterna que eu fui para o Cleveland Junior.

Bu arkadaşlara Cleveland Jr'a ne harika babalık ettiğimi gösterir.

Estamos no 17º buraco, onde o Peter Griffin e Cleveland Junior estão cinco tacadas á frente, fazendo da vitória quase uma certeza.

YETİŞKİN-ÇOCUK ŞAMPİYONASI 17. delikteyiz, Peter Griffin ve Cleveland Jr beş vuruş önde emin adımlarla zafere yaklaşıyorlar. Sana oğlunu bir şampiyona çevirebilirim demiştim.

O que é que tem? Não vejo o Floyd desde que foi para Cleveland.

Floyd'u Cleveland'a gittiğinden beri görmedim.

Por acaso, houve um tornado em Cleveland a semana passada.

Geçen hafta Cleveland'da bir tornado oldu.

O que tem Nova Iorque que Cleveland não tenha?

NY'da olup da Cleveland'da olmayan ne var ki? Yakında bir IKEA mağazası bile açılacağını okumuştum.

Ora toma, Cleveland...

Sana kapak olsun Cleveland.

O que aconteceu? Bom dia, venho fazer o check-in para o voo 1876 para Cleveland.

Günaydın. 1876 sayılı Cleveland uçağına check-in yapacağım.

- Sou o Michael Clayton de Cleveland!

Ben Cleveland'ın Michael Clayton'ıyım.

Pedi-te para ires para Cleveland comigo... tonta!

Senden benimle Cleveland'a gelmeni istedim, seni manyak karı!

Vou para Cleveland quando lá tiverem a loja de móveis, nunca!

Cleveland'a ancak IKEA açıldığı zaman geleceğim. Yani ASLA!

Não prives disso o bom povo de Cleveland!

Cleveland'ın iyi insanlarını IKEA'dan mahrum bırakamazsın!

Oiça, só preciso de apanhar um tipo antes dele seguir para Cleveland.

Hayır, bak sadece şu adamı Cleveland'a gitmeden önce durdurmam lazım.

Última chamada para o voo 254 para Cleveland.

- 254 sefer sayılı Cleveland uçağına son çağrı.

Última chamada para o voo 254 para Cleveland.

- 254 sefer sayılı uçak için son çağrı..

Vamos a isso, Cleveland!

İşte bu, Cleveland!

Adoramos-te, Cleveland!

Sizi seviyoruz, Cleveland!

Obrigado, Cleveland!

Teşekkürler, Cleveland!

JACOBS FIELD ESTÁDIO DOS CLEVELAND Indians

JACOBS SAHASI CLEVELAND Kızılderililerinin EVİ

Não é fabuloso, Cleveland?

Güzel değil mi, Cleveland?

As revelações de Cleveland abrem o concerto para as lendas locais.

"Cleveland'lı yeni bir grubun Cleveland'lı efsanelerin alt grubu."

Se quiserem passar um tempo em Cleveland, voltem para o mês que vem quando os A.D.D. darão um concerto no estádio.

Eğer Cleveland'da biraz zaman geçirmek için can atıyorsanız önümüzdeki ay gelin, A.D.D. Bedava bir salon konseri verecek.

Voltem para Cleveland, Cleveland.

Cleveland'a geri dön, Cleveland.

Sou de Cleveland.

Aslında, ben Cleveland, Georgia'danım.

- Na dispensa que alugou em Cleveland.

Cleveland'da kiraladığın istif dolabında.

Podes confiar no Cleveland.

Cleveland'a güvenebilirsin.

É horrível. Eu ia de avião para Cleveland.

- Cleveland'a uçakla gidecektim.

Temos cadeias em quase todos os mercados suburbanos na Costa Leste, além de Chicago e Cleveland.

Doğu kıyısındaki her banliyö marketinde düzenleme yapıldı. Ayrıca Şikago ve Cleveland'da.

- Está aqui alguém de Cleveland?

- Burada Cleveland'lı var mı?

At 11 : 26 naquela noite, ela faz uma outra chamada de Cleveland, Ohio, claramente em seu caminho de casa desta vez.

O gece saat 11 : 26'da Cleveland, Ohio'dan başka bir arama yapıyor. Bunu evine dönerken yaptığı gayet açık.

No banco de doadores surgiu um homem com 49 anos de Cleveland que tem cinco em seis hipóteses de ter compatibilidade de ALH.

Bağış bankası Cleveland'da 49 yaşında bir adam buldu. Altıda beş HLA uyumu olan birisi.