Translate.vc / portugués → turco / Colin
Colin traducir turco
1,771 traducción paralela
Devo dizer ao Colin para ir embora?
Colin'e gitmesini söylemeli miyim?
Colin, porque gostas de mim?
Colin, benden niye hoşlanıyorsun?
Sentiste o suficiente para terminares com o Colin.
Colin'den ayrılacak kadar bir şeyler hissetmişsin.
Por que não me contas o quanto te divertiste a fazer sexo com Colin em Los Angeles?
Bana Los Angeles'ta Colin'le ne kadar iyi vakit geçirdiğini anlatacağın kısmı atlayabilir miyiz?
Acabei com a Colin em Los Angeles, idiota.
Los Angeles'tayken Colin'den ayrıldım, seni aptal.
Alguém como... o Colin Todd?
Mesela Colin Todd.
Cento e setenta mil pela porra do Colin Todd?
Colid Todd serserisine 170 bin mi verdin?
Correcção, o "Todo-poderoso" Colin Todd.
Düzeltiyorum, "Yüce" Colin Todd.
John O'Hare, Roy McFarland, Colin Todd, Kevin Hector.
John O'Hare, Roy McFarland, Colin Todd, Kevin Hector.
Sabem o Colin que trabalha em Castle Yard...
Kale'nin bahçesinde çalışan Colin'i biliyorsunuz...
Colin, onde está o corpo do paciente neste momento?
Colin, o hastanın cesedi nerede?
Então, este é o paciente morto a que o Colin Astor nos conduziu.
Colin Astor'ın söylediği ölen hasta bu mu?
Um rapaz chamado Colin que mora atrás de mim tem um.
Bizim evin arkasında oturan Colin diye birinin kendi teçhizatı var.
Até mesmo o Colin.
Colin'in bile.
Colin.
Colin!
O Colin está aqui.
Colin geldi.
Oferta e procura, Colin.
Arz ve talep, Colin.
- O Colin está aqui, também.
- Colin de burada.
Deixaste entrar aquele maldito Colin?
Colin adisinin içeri girmesine izin mi verdin?
Oh, meu Deus, Colin.
Aman Tanrım, Colin!
Vamos, Colin.
Hadi, Colin.
Pois, Colin.
Evet, Colin.
Colin!
Colin!
Conduzido pelo Dr. Robert Colin sob a minha supervisão, a Torre Branca procurou melhorar e aperfeiçoar o que a Torre Negra havia apresentado.
Programın başında benim denetimimdeki Dr. Robert Colin vardı. Ak Kule, Kara Kule'nin sunduklarını daha da geliştirip mükemmelleştirecekti.
Utilizando técnicas de terapia genética, desenvolvidas durante a pesquisa de clonagem do Dr. Colin, fomos capazes de dar aos nossos Unisols um aperfeiçoamento ao ADN de uma ponta à outra.
Dr. Colin'in klonlama araştırmalarında geliştirdiği gen tedavi teknikleri ile askerlerimize tersyüz edilerek ayarlanmış DNA'lar verebiliyorduk.
Temos motivos para acreditar que foi o meu antigo colega, o Dr. Colin.
Bunu yapanın eski iş arkadaşım Dr. Colin olduğunu düşündük.
O Colin tem estado a actuar na Europa de leste como mercenário.
Colin Doğu Avrupa'nın dışında bir yerde kiralık katillik yapıyor.
E Colin, tenha cuidado.
Ve Colin, dikkatli ol.
- E, Colin, tem cuidado.
Ve Colin, dikkatli ol.
O nome dele é Colin Zelinsky, vive em Nova Iorque e, aparentemente, é amigo do Estrangeiro.
Adı Colin Zelinsky, New York'ta yaşıyor ve görünüşe göre yabancı adamın arkadaşı.
Envie uns homens para Nova Iorque para se encontrarem com aquele indivíduo, Colin Zelinski.
New York'a, Colin Zelinski ile buluşmaları için birkaç adam gönder.
O nome dele é Colin Zelinski.
Colin Zelinski.
Encontraram um corpo de um homem com duas balas na cabeça e mais tarde foi identificado como Colin Zelinski.
Kafasında birkaç kurşun deliği olan bir adamın cesedini bulmuşlar ve sonra adamının Colin Zelinski olduğu tespit edilmiş.
Quem apanhou o Índio e Whitey apanhou o Colin, também, e rebentou a cabeça dele e incendiou tudo.
Indian ve Whitey'e kim pusu kurduysa, Colin'i de o almış ve kafasını uçurduktan sonra yeri ateşe vermiş.
Sabes, Colin deve ter sabido de alguma coisa importante... A chapa de matrícula.
Biliyorsun Colin, büyük bir şeye tökezlemiş olmalı kupa numarası lisansı.
Vá lá chamas-lhe POWER eu fazia o mesmo por ti.
Haydi, "Colin Powell". Ben de sana yapardım.
Muito impressionante Desculpa-me Colin
- Özür dilerim, Colin.
Desculpa ser uma seca mas o Colin anda sempre atrás de mim
Özür dilerim, çok sürmez, Colin'den pek rahat edemedim.
O Colin disse a toda a gente como te deu este emprego e te salvou do divórcio tumultuoso
- Colin herkese seni işe aldığını ve seni boşanma sonrası depresyondan koruduğunu anlatıyor
Colin Esta é a...
Colin, bu...
Colin Farrell.
Colin Farrell.
Este é Collin Mason. Mais conhecido pelo seu apelido de hacker "Chaos".
Bu Colin Mason, ayrıca "Kaos" olarak da biliniyor.
É o cadáver de Colin Haymer.
Cesedin adı, Colin Haymer.
Foi vítima de rapto há 3 anos.
Colin Haymer üç yıl önce kaçırılan bir kurban.
Quem quer apostar que os raptores do Colin Haymer são os mesmos que raptaram a Mia Westlake?
Kim Colin Haymer'ı kaçıranlarla, Mia Westlake'i kaçıranların aynı fidyeciler olduğuna iddiaya girmek ister?
Chamava-se Colin Haymer.
Adı, Colin Haymer.
A SFPD enviou as transcrições das entrevistas do caso Colin Haymer.
San Francisco polisi, Colin Haymer davasındaki görüşmelerin tutanaklarını gönderdi.
Estou a investigar a casa em que encontrámos o corpo do Haymer.
Colin Haymer'ın cesedini bulduğumuz evi araştırıyordum.
- Encontraram o pobre Colin Haymer.
- Demek zavallı Colin Haymer'ı buldunuz.
Sempre desconfiei da namorada do Colin.
Hep Colin'in kız arkadaşının olduğu hissine kapılıyordum.
Vá lá, Colin!
Hadi, Colin.