Translate.vc / portugués → turco / Comecar
Comecar traducir turco
43,759 traducción paralela
- olha estamos a começar a mexer
Bak. Hareket ediyoruz.
a jaula esta a começar a mover-se...
Göstergesi hareket etmeye başlıyor. Kate bak.
Estão prontos para começar com os poemas?
Tamam, biraz şiir tadı almaya hazır mısınız?
- Vou começar a ir às reuniões e a fazer mudanças e quero o trabalho. - Está bem.
- Toplantılara gideceğim, değişeceğim.
Tenho dinheiro suficiente para começar...
Bir başlangıç için yeterince param var.
Para o bar mais próximo, para começar.
İlk iş, en yakındaki bara.
Bem, eu estou a começar a ficar preocupado.
Ama ben endişelenmeye başladım.
Quem quer começar?
Kim başlamış buna?
Vou começar pelo princípio.
Pekâlâ, en baştan alacağım.
Devia começar às 14 : 15.
2.15'te toplantımız yok muydu?
Vão começar as férias grandes, pessoal.
Okul yaz tatili için dağılabilir millet.
Ammi vou começar o meu próprio negócio.
Anne... Kendi işimin patronu olacağım.
A petição vai começar no escritório do partido e ir até Gotri.
Yürüyüş, parti ofisinden başlayıp Gotri'ye kadar devam edecek.
E àqueles de vocês que pensaram que eu estava louco ao despedir-me da Merryll Lynch e começar a produzir cerveja na minha própria garagem, bem... estavam enganados.
Merrill Lynch'ten istifa edip garajımda bira mayalamaya başladığımda çıldırdığımı düşünenler yanıldınız.
Assim pensei que começar um negócio de "Mamã e Eu" pareceu-me a melhor maneira de unir as duas coisas.
Bende bu ikisini birlikte idare edebilmek için en iyi yolun annelik kursu açmak olduğunu düşündüm.
Vou começar com isto e já saberemos.
Çalışmaya başlayayım. Yakında zamanda öğreniriz.
Vais começar já, e se vires algo, ouvires algo um pouco estranho, ou esquisito,
Seni şu an başlatacaksın ve bir şey görürsen, Biraz tuhaf, garip şeyler duymak
Tu podes fazer o teu próprio caminho e começar de novo...
Baştan başlayabilirsin, kendi yolunu seçebilirsin, kendi patronun olursun...
Seja lá qual for o plano dele, eu vou perceber quando começar.
Bak, gelen her neyse, neyi sıraya koymuşsa ne zaman başlayacağını bileceğim.
Poderíamos começar as nossas vidas.
Hayatlarımıza yeniden başlayabiliriz.
Ok, deixa-me só começar do principio, ok?
Tamam, başından anlatmama izin ver, tamam mı?
Estou a começar a preocupar-me.
Endişelenmeye başladım.
Tem de começar a comunicar. - June...
Artık insanlarla iletişime geçmesi lazım.
Ao alvorecer, vai começar a destruição de Angel Grove.
Angel Grove'u yerle bir edecek.
Vamos começar então.
İşte geliyor.
Pronto. Vai começar a contagem decrescente.
Pekâlâ, geri sayım başlıyor.
Vamos lá começar, idiotas!
Şov zamanı a.ına k.yduklarım!
Eu não queria começar uma revolta.
Ayaklanma başlatmak istememiştim.
Tu eras insuportável para começar.
Göt kalkıklığın arşa çıkmış.
Para começar teríamos de colocar tubos de carbono para aumentar a densidade pulmonar dele.
Öncelikle kemik yoğunluğunu artırmak için karbon nanotüpler enjekte etmeliyiz.
Estou a começar a habituar-me à gravidade.
Bu yer çekiminde çok ağırım.
Estás a olhar para mim há 4 horas e estás a começar a assustar-me.
Son dört saattir bana bakıyorsun ve bu kesinlikle beni korkutmaya başladı.
Vamos começar a considerar essa parede atrás de mim.
Bu duvarı göz önüne alarak başlayalım.
O Dougie teve um acidente de carro, se bem me lembro, pouco antes de começar a trabalhar para mim.
Animsadigim kadariyla Dougie bir trafik kazasi geçirmis. Benimle çalismaya baslamadan kisa bir süre önce.
Vamos começar do princípio.
En baştan başlayalım.
Muito bem, podem todos começar a trabalhar nisto.
Tamamdır, hepiniz bunun üzerinde çalışabilirsiniz.
Muito bem, vamos começar.
Pekâlâ, başlayalım hadi.
Vão começar a procurar-nos em breve.
- İlla yakında bizi aramaya başlarlar.
Segundo me lembro, o Dougie teve um acidente de carro, pouco antes de começar a trabalhar para mim.
Anımsadığım kadarıyla Dougie bir trafik kazası geçirmis. Benimle çalışmaya başlamadan kısa bir süre önce.
Agora, vamos lá começar o filme.
Artık filme başlayalım hadi.
Vou começar a pilhar.
Ben gidip yağmaya başlayayım.
Depois, há dez mil anos, foram idiotas e decidiram começar a cultivar e a construir cidades.
Ama 10.000 yıl önce, kafalarına saksı düşmüş gibi çiftçilik yapmaya, şehirler kurmaya karar verdiler.
Nem sei por onde começar.
Nereden başlayacağımı bile bilmiyorum.
Vamos começar por esta...
Bununla başlayalım...
Se quer sair daqui, tem de começar a ser sincero comigo.
Buradan çıkmak istiyorsan bana karşı dürüst olmaya başlamalısın.
Podemos começar a agir como tal?
Öyle davranamaz mıyız?
Muito bem. Vamos começar, sim?
Peki, başlayalım mı?
Calem o vosso ego e vamos começar.
Egonu bastır ve başlayalım.
- Para começar, o meu quarto?
- Odamı anlatmakla başlayayım mı?
Só que... Não sei por onde começar.
Ben nereden başlayacağımı bilmiyorum.
Está na altura de começar o trabalho a sério.
Artık çalışmaya başlamanın zamanı geldi.