Translate.vc / portugués → turco / Con
Con traducir turco
848 traducción paralela
Não há leopardos no estado do Con...
Bu eyalette hiç leopar...
Con - nec - ti - cut.
Connecticut.
Encontraremos alguém que fez a universidade con... contigo, e essa pessoa identifica-te!
Üniversiteden bir arkadaşını bularak o olmadığını ispatlarız. - Doğru söylüyorsan güvendeyim demektir.Konuştun mu? .
Que se passa, Con?
Sorun mu var, Con?
Terei algum dinheiro quando casar, Con.
Evlendiğimde elime biraz para geçecek, Con.
Ali está Con.
Bu Con.
Onde estás, Con?
Neredesin, Con?
Oh, Con!
Oh, Con!
Acho preferivel que Moyzisch seja o nosso único contacto con Cícero.
Çiçero'yla tek bağlantımızın Moyzich olması bence daha iyi.
Eu vim para Ankara para exonerá-lo de toda a responsabilidade nas nossas relações con Cícero.
Ankara'ya, sizi Çiçero'yla aramızdaki münasebetlerin tüm sorumluluğundan azad etmeye geldim.
- Con sua permissão...
- İzninizle!
Porém, os rapazes, John e Michael acreditavam que o Peter Pan era uma pessoa a sério e tornaram-no no herói de todas as suas brincadeiras.
Ancak çocuklar, Con ve Maykıl Peter Pan'ın gerçek bir insan olduğuna inanıyor ve onu tüm oyunlarının kahramanı yapıyorlardı.
Não, John, era a mão esquerda.
Ah, Hayır, Con. Sol eldi.
Nunca sairás deste navio com vida.
- Özür dilerim, Con. Bu gemiden sağ çıkamayacaksın!
E o John é o Capitão Gancho.
- Con da Kaptan Huk.
Ele não queria dizer isso, John. O pai estava apenas aborrecido.
Eminim öyle demek istemedi, Con. Baba sadece öfkelendi.
John! John! Acorda... ele está aqui!
Con, Con, uyan!
- Como estás? - Olá.
Ben de Con. Tanıştığıma sevindim.
Claro, eu não poderia ir sem o Michael e o John.
- "Bizi" mi? Tabii ki. Maykıl ve Con olmadan gelemem.
Olha, John, ali está a Lagoa das Sereias!
Ah, bak Con, Deniz kızı Koyu.
Índios!
Con! Kızılderililer!
Que está a fazer o chefe, John?
Şef ne yapıyor, Con?
John!
Con!
- A Lily Tigre?
- Kaplan Lili? - Con!
- Sê corajoso, John.
- Cesur ol, Con.
Michael, John...
Maykıl! Con!
Quando me encetei com o Ely Jacobson e lhe parti a mandíbula por dois sítios e tiveram que sujeitar-lhe con alambres, comprendiste. com arames, compreendeu.
Yine tıpkı Ely Jacobson ile birbirimize girip de çenesini iki yerinden kırdığımda tellerle tutturdukları seferki gibi, anladın değil mi.
Cuidado con o que dizes.
Mike, konuşmana dikkat et.
Vais ficar por aqui, a viver con - nosco até que as coisas arrefeçam.
Buralarda takılacaksın, ve ortalık sakinleşinceye kadar bizden geçineceksin.
Para já, George, antes de con - tinuarmos com a nossa atuação, quero fazer-te uma pergunta.
Şimdi, George, oyunumuza başlamadan önce, sana bir soru sormak istiyorum.
"Por isso, perdoe-me exigir certas con - dições para o nosso primeiro encontro."
" Bu nedenle, bu ilk buluşmamız için bazı koşullar öne sürmemden ötürü bağışlayın,
Trezentas cabeças de gado longhorn con - gelaram e ficaram mais duras que madeira, e não descongelaram antes da primavera.
300 kadar boğa soğuktan donmuştu,... bahara kadar çözünemediler.
- Bom gosto, acertou.
Con gusto... - Johnny!
- Mais uma vez, força com isso!
- Bir kez daha, con amore!
"Con permiso", cavalheiros.
Tuvalete gidebilir miyim?
As prostitutas que não estão nos con - formes são enviadas para hospitais, onde ficarão enquanto durarem os complexos exames e análises.
Yönetmeliklere aykırı davrandığı tespit edilenler tıbbi testlere yollanır.
Con permiso.
İzninizle.
Vaya con Dios.
Vaya con Dios.
Acabaste con elas esta noite. Sim.
- Bu gece onları vurdun.
Jan, Jan...
Con...
E, com a energia do candeeiro, que transforma a noite em dia, poderemos cozinhar o dobro da comida e, como nos ensinaste, con...
Lambaların gücüyle, gece gündüze dönüşecek, iki kat fazla yemek pişirebilir, öğrettiğin gibi, muhafaza... - Muhafaza.
Eu faço um bolo con um revolver lá dentro.
Sana içinde silah olan bir pasta yapacağım.
Com Ty Gudrun e Nik Con como JENNY e ROBIN ÁTILA, OS HUNOS
Ty Gudrun ve Nik Con İle JENNY ve ROBIN HUN ATTİLA
Não ouço outra vez. A "Con Edison" vai pagar por isto. Diz qualquer coisa.
Yine duyamıyorum, Con Edison bunun hesabını verecek.
O polícia...
- Bay O'Con... Hayır!
Nem a ti nem a ninguém, excepto talvez, em relação ao polícia alemão.
Seninle ön suçlu hissetmiyorum, sessiz conºtiinşa Alman polişistului dışında kimsenin Cephesi.
Os três representantes do Con 9 recentemente eleitos demitiram-se... -... e regressaram aos seus sectores.
Yeni seçilen Con 9 temsilcileri yine istifa edip bölümlerine döndüler.
Transferir todos os contactos não autorizados do recinto 688 Con-G para este centro, modo 7.
688 Con-G mıntıkasındaki tüm olayları bu merkeze aktarın.
John, tu és o líder.
Gidip birkaç Kızılderili yakalayın. - Con, sen lider ol.
Jane, quero falar con...
Jane, seninle konuşmak...
- ¿ Qué pasa con las que tenemos?
- Bizimkilerin nesi var?