Translate.vc / portugués → turco / Conheçê
Conheçê traducir turco
10,244 traducción paralela
Esta judia afirma conhecê-lo.
Bu Yahudi sizi tanıdığını söylüyor.
Fico feliz em conhecê-lo.
Nihayet tanışabildik.
Prazer em conhecê-la!
Ne kadar da sevimlisin! Selam, seninle tanıştığıma memnun oldum.
É muito bom conhecê-la.
- Selam. Memnun oldum.
Foi muito bom conhecê-la.
Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Prazer em conhecê-lo.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Ray Donovan, o Sr. Finney quer conhecê-lo.
Ray Donovan, Bay Finney sizinle görüşmek istiyor.
Este é o meu bom amigo Ray Donovan. Prazer em conhecê-lo.
- Bu benim yakın arkadaşım Ray Donovan.
- Prazer em conhecê-lo.
- Memnun oldum.
Prazer em conhecê-lo.
Memnun oldum.
É um prazer conhecê-la.
- Memnun oldum.
- Com licença. - Que bom conhecê-lo, finalmente.
- Sonunda sizinle tanışmak güzel.
Prazer em conhecê-la, Helen Miller.
Ben de öyle Helen Miller.
Prazer em conhecê-lo, Sr. Donovan.
Memnun oldum Bay Donovan.
Gosto em conhecê-lo, Noah.
Tanıştığımıza sevindim, Noah.
Ela parecia conhecê-lo?
Adamı tanıyor gibi miydi?
Mas agora ele é adulto e eu quero conhecê-lo, mas não posso.
Ama şimdi oğlumuz büyüdü, ben onu görmek istesem de göremiyorum.
Prazer em conhecê-los.
Tanıştığımıza sevindim.
Foi bom conhecê-lo.
Seninle tanışmak güzeldi.
Deixa-me conhecê-la e então podemos ver por nós mesmos.
İzin ver onunla tanışayım, sonrasına kendimiz karar veririz.
- É um prazer finalmente conhecê-la.
- Seninle tanışabilmek çok güzel. - Hadi.
Foi um prazer conhecê-los.
Sizinle tanışmak bir zevkti.
É um prazer conhecê-la.
- Ajan Bellamy buradaki misafirlerimize biraz rahatlık ve güvence verebileceğinizi düşünüyor. -... bayan Forrester
Pensei que pudesses conhecê-lo.
Onu tanırsın demiştim.
Prazer em conhecê-la, Mrs. Hendrix.
Tanıştığıma memnun oldum Bayan Hendrix.
É um prazer conhecê-lo, Sua Majestade.
Sizinle tanışmak çok hoş, Majesteleri.
É um prazer conhecê-lo... Mr. Logan.
Sizinle tanıştığıma memnun oldum, Bay Logan.
É um prazer conhecê-lo.
Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum.
Deves conhecê-las das tuas histórias.
Elbette hikayelerinden onları tanıman gerekir.
Prazer em conhecê-la também, senhora.
Tanıştığımıza memnum oldum, hanımefendi.
Talvez esteja prestes a mudar. Ex. Sr. Isaac Heller. Queremos conhecê-lo imediatamente.
Belki de bu durum değişmek üzere.
- Foi um prazer conhecê-la.
- Seninle tanışmak güzeldi.
Gostaria de conhecê-lo.
Tanışmak isterim.
É um prazer conhecê-lo.
Sizinle tanışmak güzel.
É um prazer conhecê-lo.
Sizinle tanışmak bir şeref.
Aqui está! Estou muito entusiasmada por mostrar-lhe Portland. A minha mãe vai conhecê-lo e eu vou mostrar-lhe...
Ona Portland'ı gezdireceğim için çok heyecanlıyım ve annem de onunla tanışacağı için çok heyecanlı.
É um prazer conhecê-la.
Memnun oldum.
Quero garantir que chegue a conhecê-lo.
Onunla tanışmamı sağlamalısın.
É uma enorme honra conhecê-lo.
Sizinle tanışmak benim için bir onurdur, efendim.
Anseio conhecê-lo.
Tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Prazer em conhecê-los. Foi aqui que cozinhámos os doces durante muitos anos.
Burada senelerdir tatlı pişiririz.
Lixei tudo mesmo antes de conhecê-lo.
Daha onu doğru dürüst tanımadan her şeyin içine sıçtım.
Que um bug no meu sistema fez-me pensar conhecê-la.
Sistemimdeki bir arıza onunla tanışıyormuşum hissi veriyor.
Devias conhecê-los... antes de libertares um vírus que os vai destruir.
Onları yok edecek virüsü salmadan önce ne olduklarını kendi gözlerinle göreceksin.
Prazer em conhecê-la pessoalmente, Mna. Jones.
Sizinle şahsen tanışmak güzel, Bayan Jones.
Acho que deve conhecê-la.
Sanırım onu tanıyorsunuz.
Bem, tenho uma amiga. Gostavas de conhecê-la?
Pekâlâ bir arkadaşım var, onunla tanışmak ister misin?
Um lugar para ficar? Vou arranjar uma maneira. Foi um prazer conhecê-lo, Robert.
Bakacağım... tanıştığımıza memnun oldum Robert.
Mal posso esperar por conhecê-lo.
- Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Onde é que iria conhecê-los?
Nerede tanışacağım o zaman?
Prazer em conhecê-lo, também.
Seninle tanıdığıma sevindim.