Translate.vc / portugués → turco / Copacabana
Copacabana traducir turco
64 traducción paralela
aquela linha de areia é a praia de Copacabana.
Uzun kumsal Copacabana plajıdır.
Copacabana.
Copacabana.
Formada na Escola de Artes Dramáticas de Copacabana.
Copacabana Tiyatro Okulu mezunu.
De volta a Copacabana.
Copacabana'ya döndü.
Isto näo é exactamente o Copacabana, pois näo?
Pek Copacabana gibi degil.
Ao Copa Cabana?
Copacabana'ya mı?
Senhoras e senhores, o Copacabana apresenta a srta. Haynes.
Bayanlar Baylar Copacabana, gururla takdim eder, Bayan Kitty Haynes.
Vou esperar pela taça de champanhe no Copacabana.
Teşekkür ederim. Ben Copacabana'daki şampanyayı bekleyeceğim.
O show do Copacabana começa em 10 minutos.
Copacabana'nın eğlence programı on dakikaya başlıyor.
Vou esperar pela taça de champanhe no Copacabana.
Teşekkür ederim. Ben, Copacabana'daki şampanyayı bekleyeceğim.
Deixei o filme antes da cena no Copacabana.
Filmi Copacabana sahnesinden önce terk ettim.
- Não íamos nos encontrar? - Tom foi embora.
- Copacabana'da buluşmayacak mıydık?
- Finalmente, vamos ao Copacabana!
Sonunda Copacabana'ya gidebileceğiz.
Não comemos há séculos!
Hepimiz açlıktan ölüyoruz. - Copacabana!
Sabemos que fica em Copacabana, só precisamos da morada exacta.
( Çavuş Dedektif Ricardo "Rico" Tubbs ) Copacabana'da olduğunu biliyoruz, canım.
"E quem estava fabulosa ontem à noite era Rita Hayworth"... "no Copacabana?"
Rita Hayworth, dün gece Copacabana'da ne kadar fevkaladeydi, değil mi?
Porque é que nunca me levaste ao Copacabana ou ao El Morocco?
Oh, Abe, neden beni hiç Copacabana'ya ya da El Morocco'ya götürmüyorsun?
Senhoras e Senhores, o Copacabana tem o prazer de apresentar o rei das piadas,
Şimdi beyler bayanlar Copacabana sizlere mizahlı sözlerin efendisini gururla sunar.
Lá estamos todos no Copa.
İşte Copacabana kulübündeyiz.
A única coisa pior foi no 8º ano... ... quando tive de cantar o "Copacabana" para a escola toda.
Bundan daha kötüsü sanırım sadece sekizinci sınıftayken bütün okulun önünde "Copacabana" şarkısını söylediğimde olmuştu.
Copa Copacabana
Copa Copacabana
Copacabana
Copacabana
Não sei se vá com mangas largueironas à Peter Allen ou com o preto básico do meu fato de Catwoman.
Bana Allen Copacabana kolluğu mu, Yoksa Julie Newmar siyahı mı daha iyi gider bilmiyorum.
-'Copacabana'?
- "Copacabana" mı?
" A câmara retrocede e mostra o Copacabana.
" Tekrar geniş plan Copacabana.
Dancei ao som desta bateria no Copacabana, em 1969.
- 1969'da Copacabana'da bu davulların üzerinde dans etmiştim.
Olha, a praia da Copacabana, o coração e a alma do Rio.
Bak. Burası Copacbana plajı! Rio'nun ruhu ve kalbi!
Ouçam isto : "Foi em memória do famoso Copacabana Algiers, que fechou em 1993, que um grupo de cantores argelinos exilados em Paris, abriram um Cabaret..."
Şunu dinle. "1993 yılında kapatılan, ünlü Cezayir Copacabana'sı anısına, Paris'te sürgün bulunan bir grup sanatçı bir kabare açtı..."
O Copacabana, uma mesquita!
Copacabana, bir cami!
Estivemos à procura de artigos sobre o Copacabana.
Copacabana hakkında makaleler arıyoruz.
Decidi reabrir o Copacabana.
Copacabana'yı tekrar açmaya karar verdim.
Vou vender Sidi-Moussa e comprar o Copacabana.
Sidi-Moussa'yı satıyorum ve Copacabana'yı geri alıyorum.
O Copacabana.
Copacabana.
Eu li o artigo sobre o Copacabana.
Copacabana makalesini okudum.
O que quero, Nounou... é reabrir o nosso...
İstediğim.. Copacabana'yı açmaktır.
Preciso de umas informações sobre um estabelecimento chamado Copacabana.
Copacabana adında bir yer.. hakkında bilgi edinmek istiyorum.
Então vá ao Copacabana.
O zaman Copacabana'ya gideceksiniz.
Sra. Sandjak, é herdeira do Copacabana?
Bayan Sandjak, Copacabana'nın mirascısı mısınız?
Costumava vê-la dançar no Copacabana quase todas as noites.
Eskiden Copacabana'da neredeyse her gece dans ettiğini görürdüm.
O Copacabana é o nightclub mais importante no Mundo, todos os famoso cantam aqui.
Copacabana, dünyanın en önemli gece kulübüdür. Tüm ünlüler burada sahneye çıkmıştır.
Obrigado e benvindos ao Copacabana.
Teşekkürler. Copacabana'ya hoşgeldiniz.
Sinto-me muito honrado por estar aqui esta noite no Copacabana.
Bu gece Copacabana'da olmak, benim için büyük bir onur.
eu gostaria de... dedicar... a duas mulheres na minha vida. A minha... mãe Polly... sempre sonhou e acreditou que um dia eu iria cantar no Copacabana.
Annem Polly, her zaman, bir gün Copacabana'da çalıp şarkı söyleyeceğime inanmış ve hayalini kurmuştu.
Bananas à Copacabana, tomate recheado de ovos mexidos, frango à Sparafucile!
"Bananas Copacabana", yağda pişmiş yumurtalarla dolu domatesler, "Sparafucile" tavuğu!
A Sho deu-me este endereço em Copacabana.
Sho, Copacabana'nın adresini verdi bana.
E acho, que a "Copacabana" também é boa.
Ve sanırım "Copacabana" dan nefret edilemez.
França...
Copacabana...
Copacabana... Psychedelic Trance! Cara!
Dostum * Psychedelic Trance!
Quando procura alguma coisa, tudo o que encontra são as coisas óbvias, como quando morreu a mãe, ou coisas que não precisa. Coisas que não procura tipo... palavras como "Copacabana".
Dolabı açıp bir şey aramak istediğinizde gördüğünüz şeyler hep büyük şeylerdir, annenizin ölümü ihtiyacınız olmayan şeyler ya da Copacabana gibi aramadığınız şeylerdir.
Ainda enjoo todas as vezes que ouço "Copacabana".
Hala daha Copacabana'yı her duyduğumda midem kalkar.
Não é propriamente o Copacabana.
Pekala pek fiyakalı sayılmaz.