Translate.vc / portugués → turco / Cortes
Cortes traducir turco
2,060 traducción paralela
Quando puxaste destes cortes foi incrível.
- Bu kesimleri çıkardığında inanılmazdı.
Vou precisar que cortes todos os dedos do Bradley.
Bredley'in parmaklarını kesmeni isteyeceğim.
Por favor, não cortes os meus dedos.
Lütfen parmaklarımı kesme.
Não cortes os meus dedos.
Parmaklarımı kesme.
Por favor, não cortes os meus dedos! Não cortes os meus dedos!
Lütfen, parmaklarımı kesme!
Por favor, não os cortes, não os cortes!
Lütfen kesme onları. Kesme, kesme, kesme!
É uma honra! e todas as cortes da Europa nos abririam as portas.
Bu bir onur. Tek bir sözleriyle Avrupa'nın bütün yolları bize açılır.
Quero que o cortes em pedacinhos.
Onu küçük parçalara ayırmanızı istiyorum.
Sem cortes ou inchaços ou qualquer coisa assim.
Sıyrıklar ya da çıkıntılar olmamalı.
Cortes de financiamento significam outros cortes, percebe?
Bağışçılar kesinti yaparsa, biz de yaparız.
Cobre a vítima com vários cortes... como se fosse atingida por uma garoa.
Kurbanına su kesintileri yağdırdığı için yağmur tarafından kesilmiş gibi gözükürler.
Achei que... os cortes que fizeste foram fantásticos.
Yaptığın şeyler gerçekten harika oldu.
Cortes, reduções no orçamento, eventos acima da sua categoria salarial.
Kesintiler, bütçe sorunları, seni aşan sorunlar.
Cortes no orçamento.
Bütçe kesintileri.
O que é que encontraste "Cortés"?
Ne buldun "Cortes"?
Temos de os analisar e procurar pistas, tatuagens, piercings, cortes...
Üzerlerinde herhangi bir ipucu var mı diye incelesin. Dövmeler, piercingler, deri kesikleri...
Convencemos as cortes a manterem elas funcionando dirigidas por um administrador apontado por eles.
Yasal yetkiye sahip bir vekilin yönlendirmesiyle mahkemeyi, çalışmaya devam etmesine izin vermeye ikna ettik.
Sr. e Sra. Ward, os cortes no pulso são, sem dúvida, feridas pre-mortem, o que significa que a Lauryn ainda estava viva quando a mão foi cortada.
Bay Ward, Bayan Ward bilekteki kesikler kesinlikle ölüm öncesi yaralar yani eli kesildiğinde Lauryn hâlâ hayattaymış.
Precisamos de cortes pequenos.
Daha ince kesiciler lazım.
- Não cortes, por favor.
- Kesmeyin.
Mas, percebeu, nós precisamos de uma caixa inteira de Emulex para derrubar essa coisa, e isso se você tiver cortes no aço. E tudo que nós temos é uma bazuca.
Böyle bir binayı indirebilmek için bir kutu Emulex lazım o da ancak çeliği tahrip edebilirsen işe yarar ama bizim elimizde sadece roketatar var.
Cortes no braço esquerdo.
Sol kolundan yaralıymış.
Muito pequena para estes cortes.
Bu yaraları açmak için oldukça ufak.
Também existem algumas contusões feitas antes da morte e vários cortes na cara.
Ayrıca, yüzünde, ölüm sonrası oluşmuş bazı bereler ve kesikler var.
DEP Pennsylvania cortes de orçamento severos, demitiu 700 funcionários'ou a tempo parcial é alterado e seu orçamento total'reduzida em 25 %.
350 kişi işten çıkarıldı ve bütçesi % 25 oranında azaldı.
Mais cortes no orçamento. Acredita nisto?
Kimse buna inanamaz.
Não os cortes como fósforos.
Düzgün hale getirmek için, küçük dalları kesin.
Falaste em cortes na educação.
Eğitim kesintilerinden bahsetmiştin.
No primeiro ano dela na escola, eu tinha perdido o meu emprego devido a alguns cortes, fiz tudo que podia para que ela continuasse a receber a sua educação.
Okula başladığı ilk yıl, toplu işten çıkarma nedeniyle işsiz kaldım. Ama eğitimine devam edebilmesi için elimden gelen her şeyi yaptım.
E estes cortes, são cirurgicamente precisos.
Bu kesikler de, cerrahi anlamda kusursuz!
Senhor, receio que os cortes de donuts, ainda que razoáveis, foram entendidos como draconianos.
Efendim, korkarım çörek masrafı kısıntılarınız makul olmakla beraber, bir hayli acımasız bulundu.
Fez uns cortes graves e despediu-se.
Önce kendini kesti sonra da istifa etti.
Era um pouco difícil acompanhá-lo. Mas ele não tinha cortes, nem estava a sangrar, só tinha um aspecto horrível.
Yüzünü göremedim ama ne yarası ne de kanaması vardı çok kötü görünüyordu.
Entrou aqui, não tem cortes de faca, mas acontece que essa tal mulher tinha.
Buraya geldiğin zaman, bıçakla falan yaralanmamıştın ama görünüşe göre o kadın yaralanmış.
Há uma desconhecida na morgue, com cortes no braço.
Morgda kimliği belirsiz bir kadın var ve kollarında kesikler var.
Tem cortes e marcas nos nós dos dedos.
- Ellerinde yara ve çürük izleri var.
Os cortes no orçamento estão mesmo a afectá-la.
Bütçe kesintileri onu çok etkiliyor.
Que é exactamente o porquê de precisarmos de cortes nos custos.
İşte bu yüzden, kısıtlamaya gitmeliyiz.
A dada altura terão de haver cortes, mas vocês merecem uma oportunidade.
Maaşınızda azalma olacak, ama...
Somos vítimas de cortes no orçamento como toda a gente, mas temos certeza que há uma célula aqui.
Bütçe kesintileri herkes gibi bizi de etkiledi. Ama burada bir hücre olduğundan eminiz.
E devido a cortes orçamentais, até a Edna voltar, não tenho outra escolha a não ser fundir as duas turmas do quarto ano da escola.
Ayrıca maaş kesintilerine göre, Edna geri dönene kadar, iki tane olan dördüncü sınıfları birleştirmekten başka çarem yok.
Estes cortes superficiais e sulcos profundos, em conjunção com o local da recuperação podem ser indicações da causa da morte.
Buradaki sığ kesik ve derin oymalar, iyileşen yerde birleşiyor bu da COD olduğu anlamına geliyor.
É muito dispendioso ter um bebé. Teríamos de fazer cortes em coisas que gostamos.
grip aşıları, kabakulak, sürücü ehliyeti, üniversite masrafı...
Qualquer que tenha sido a lâmina usada, os cortes foram perfeitos e precisos.
Bıçağı kullanan her kimse, kesme tarzı oldukça temiz ve kusursuz.
A avaliar pela perda de osso nos cortes, uma lâmina de dois milímetros.
Kemikteki kesik göz önüne alınırsa testere ya da bıçağımız yaklaşık olarak iki milimetre kalınlığında.
A lâmina que fez estes cortes é grossa, uniformemente cónica e afiada nas duas bordas, como um punhal.
Bu yaraları açan bıçak daha kalındı ve her yeri eşit bir şekilde sivrileştirilmişti bütün kenarları keskindi, hançer gibi.
- Descobri no primeiro mês, mas estive quase um ano com ele porque os cortes de cabelo eram fantásticos!
İlk ay sonunda farkına vardım ama bir yıl kadar onunla kaldım. Çünkü saç kesimi inanılmazdı.
Recordo-lhe que não estamos a falar de cortes ou arranhões, mas da perda da vida de um homem e da desgraça da família dele.
Kesik ya da sıyrıktan bahsetmediğimizi hatırlatırım. Bir adam hayatını kaybediyor ve ailesi mahvoluyor. Tabii ki.
Reestruturação da dívida, cortes nas despesas, lay-offs.
Borçların yeniden yapılandırılması, masrafları kısma, işten çıkarmalar.
Fica sabendo que fiz muitos cortes para te pagar mais depressa.
Bilesin diye söylüyorum, bir çok kesintiye gidiyorum böylelikle borcunu daha çabuk ödeyeceğim.
Por favor, não me cortes.
Lütfen beni kesme.