English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Cosmopolitan

Cosmopolitan traducir turco

118 traducción paralela
Marco Cosmopolitan 15 Cêntimos
Mart Cosmopolitan 15 Sent
Sabe o que Ii na Cosmopolitan?
- Cosmopolitan'da bir şey okudum. - Ne?
Não tem aí a Cosmopolitan?
Orada şey... orada Cosmopolitan var mı?
O que é essa coisa... "Cosmopolitan"?
Dünya açık görüşlü mü?
Li isso num artigo da Cosmopolitan. Era sobre isso mesmo.
Cosmo'da okumuştum bunu.
O assalto no Hotel Cosmopolitan! O Rubi Azul!
Cosmopolitan Otel hırsızı, mavi yakut.
Sim, o Sr. Ryder. Funcionário do Hotel Cosmopolitan.
Evet Bay Ryder, Otel Cosmopolitan'da üst kat hizmetçisi.
O ponto G de que falam na "Cosmopolitan"...
- G noktasını Cosmo'da konuşurlar.
Leu na Cosmopolitan!
Cosmoplolitan'da okumuş, dostum.
Li na Cosmopolitan.
- Cosmopolitan'da okumuştum.
As mulheres não têm a mesma necessidade de sexo apesar do que vem na Cosmopolitan.
Ne demek, "aynı şey değil"? - Cinsiyet ayırımı yaptığım için beni bağışla ama kadınlar seks konusunda aynı güdülere sahip değillerdir.
- Sabes isso por factos médicos?
"Cosmopolitan" ın editörlerinin ne söyledikleri umurumda bile değil.
Eu leio-as. Cosmopolitan.
Cosmopolitan'ı.
De acordo com a revista Cosmopolitan as mulheres tiram conclusões sobre um homem como amante pelos seus beijos.
Cosmopolitan dergisine göre, kadınlar, sadece erkeğin öpüşme tarzından, bir âşık olarak potansiyel tekniği hakkında, büyük ölçüde sonuç çıkarıyorlarmış.
- Um Cosmopolitan, obrigada.
- Cosmopolitan.
- Mais um cosmopolitan, Sr. Garrison.
- Sadece bir Cosmopolitan daha Bay Garrison.
Vão tratar do cabelo uma à outra, falar de rapazes e fazer o teste da Cosmopolitan.
Saçlarınızı örüp, erkeklerden bahsedeceksiniz Cosmo bulmacası çözeceksiniz.
"Cosmopolitan", "Redbook"...
Cosmo, Redbook.
"Como ter um orgasmo melhor", Cosmopolitan.
"Daha İyi Orgazm Olmanın Yolları" "Cosmopolitan" da çıkmış.
"Cosmo", "Glamour", "Elle"... E exigia que o contratassem.
Cosmopolitan, Glamour, Elle'e derdim ki, beni istiyorsanız Carlo'yla konuşun.
- Um cosmopolitan.
- Cosmopolitan.
cosmopolitans + uísque = a amizade com um ex.
Cosmopolitan artı skotch eşittir eski sevgilinle dostluk.
Três cosmopolitans, uma cola de dieta, e um vodka martini com limão.
Üç Cosmopolitan, bir diet kola ve karıştırılmış votka martini.
Mesmo inebriada pelo cosmopolitan, sabia que tinha exagerado.
Sarhoş halimle bile çok ileri gittiğimin farkındaydım.
- Um cosmopolitan.
- Bana da.
Pode fazer-te vir e servir-te um Cosmopolitan.
Hem sana zevk verip, hem de Cosmopolitan yapabilir. Bütün geleceği bahşişlere bağlı olan bir adamla ciddi bir ilişki nasıl kurulur bilmiyorum. Ciddiyim!
- Outro Cosmopolitan, por favor.
Bir Cosmopolitan, lütfen.
A Samantha, um Cosmopolitan e o Donald Trump.
Samantha, Cosmopolitan ve Donald Trump.
Um cosmopolitan, não é?
Cosmopolitan değil mi?
Uma virgem de 25 anos ia buscar-me um cosmopolitan.
25 yaşındaki bakire bir kız bana Cosmopolitan alıyordu.
- Quer um cosmopolitan?
Sana bir Cosmopolitan almamı ister misin?
Usou o cartão da empresa para 4 vodka Gimlets, 2 Cosmopolitan.
Masraf hesabından dört votka cin ve iki Cosmopolitan almış.
Pronto, não fazem cosmopolitans, isto é um chà gelado de Staten Island.
Cosmopolitan yapmıyorlarmıs, bu Staten Island Buzlu Çayı.
Tiras todas as decisões da tua vida da "Cosmopolitan"?
Hayat direktiflerini lanet Cosmopolitan'lardan alırsın.
Alguém sabe dizer-me quanta granadina leva um Cosmopolitan?
Bir Cosmopolitan kokteylinin içinde ne kadar nar suyu vardır?
Um Cosmopolitan é feito com sumo de uva-do-monte.
Cosmopolitan kokteyli kızılcık suyuyla yapılır.
E queria que soubesses, que segundo a revista Cosmopolitan, tu não és um anormal.
Bilmeni isterim ki, Cosmo Politan Dergisi'ne göre sen manyak değilsin.
É óbvio que não tens lido a Cosmopolitan.
Anlaşılan sen hiç Cosmopolitan okumuyorsun.
- Cosmopolitan? - Sim.
Cosmopolitan mı?
Quero um Cosmopolitan.
Bir kozmopolit istiyorum.
Podes beber um Cosmopolitan.
Kendine bir Cosmopolitan söyleyebilirsin.
Estou a beber um Cosmopolitan com quem escreveu sobre eles!
Kozmopolit olmakla ilgili yazan birinin yanında Cosmopolitan içerim.
A Cosmopolitan.
Cosmo!
Tenho andado a ler a Cosmopolitan.
Cosmo okuduğumdan beri.
- Dois "cosmopolitans", Tommy.
- İki Cosmopolitan, Tommy.
Depois, encontrei este recibo de cartão de crédito, assinado por Rina Sanderson... de dois "cosmopolitans", à uma da manhã, na sala VIP, nessa noite.
Sonra Rina Sanderson tarafından saat birde VIP odasına iki cosmopolitan için imzalanmış bu kredi kartı belgesini buldum.
Pode-me arranjar um cosmopolitan?
Bir cosmopolitan alabilir miyim?
- Já sabes, como no Cosmopolitan quando eles tiverem aqueles testes que perguntam o que gostaria de mudar no seu homem.
bilirsin işte, Cosmo'da olduğu gibi, hani o testlerde sorarlar ya erkeğiniz hakkında neleri değiştirmek istersiniz gibi...
- Um artigo para o Cosmopolitan.
- Cosmo hikayesi yaratıyorsun ha?
A grande corte é a revista Cosmopolitan!
Cosmopolitan Dergisinin merkezine!
- Posso oferecer-vos uma bebida?
- Cosmopolitan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]