English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Coupe

Coupe traducir turco

83 traducción paralela
ESTADO DE CALIFÓRNIA Harry Jones - Plymouth 6 Coupé
CALlFORNlA EYALETİ Harry Jones Plymouth 6 Coupe
Acabámos de avistar um Ford coupé, 1946.
1946 model gri Ford Coupe'yi az önce bulduk.
Entretanto... relaxem comigo, enquanto eu passo esta canção... dos Coupe DeVilles, dedicada só a vocês.
Bu arada sizi rahatlatmak için Coupe DeVilles'den size ithaf edilen bir parça çalıyorum.
Um dos cartões do Polson alugou aquele carro verde.
Kartlardan biriyle şu yeşil Coupe kiralanmış.
O fIã de maçã e o Coupe Jacques devem combinar bem.
Elmalı tartla birlikte Coupe Jacques iyi gidebilir.
Little deuce coupe?
- "Küçük Tatlı Meleğim" mi?
Se os nossos pais não nos separaram, nenhum coupe estúpido...
Eğer babalarımız bizi ayıramasaydı, bu aptalca darbe...
- Cadillac coupe.
- Cadillac Coupe.
Um coupé conversível DeSoto 1937 no estado que tiver.
Bir 1937 DeSoto coupe üstü açılabilir...
Um coupe de elegance.
Coupe de elegance.
Quando cheguei a Hollyhock Lane a conduzir o coupe... dei de caras com tanta natureza que até parecia irreal.
Spor arabayı Hollyhock Sokağına doğru sürerken normalliklerle dolu bir yerin nasıl bu kadar anormal görünebildiğini merak ettim.
Então, pedimos a Coupe Jacques ou os péches à la Melba?
Hangisi olsun?
O meu pai tem um Coupe de Ville, portanto, somos praticamente primos.
Gerçekten mi? Babam, Coup De Ville kullanıyor. Bir nevi ilişkili sayılırız.
Modelo Coup de Ville.
Evet, Coupe de Ville.
Isto é um Karmann Ghia Coupé, de 1966.
Bu bir 1966 model Karmann Ghia Coupe.
Um Metro, o LDl coupe, ou o de cinco portas?
LDI kupe mi yoksa steyşın mı?
Está um tipo com farda da Pan Am num Coupé DeVille diante do Terminal J.
J terminalinin önünde, bir Coupe DeVille'in içinde Pan Am üniformalı bir adam var.
É um Cadillac Coupe De Ville.
O bir Cadillac Coupe DeVille
- Solistice Coupé.
Solstice Coupe.
Ele está na 8ª Este com a Maple Crest. Vou avisá-lo já.
220 Seb Coupe Mercedesi satma niyetini biliyorlar.
Um Coupe DeVille, azul polar com tejadilho branco.
- Buz mavisi, beyaz tavanlı.
Coupe DeVille de 1962.
1962 model Coupe de Ville.
Está bem, mas devo avisá-lo,... o último carro que não pude identificar a marca e o ano eu tinha 15 anos, era um Coupe personalizado de 1940.
Tamam, ama sen biraz alışmalısın, son aracın modelini ve yılını veremedin 15 ti, ve 1914 modifiyeydi'14 modifiye Asco Bufera.
Finalmente posso conseguir aquele Audi coupe que tenho estado a pensar.
Duydum seni adamım. Sonunda istediğim o Audi kupeyi alabileceğim.
É uma marca de pneus que normalmente é usada em sports coupe.
Bu tip lastikler genelde iki kapılı spor arabalarda kullanılıyor.
E um sports coupe não tem cavalos suficientes para rebentar aquele portão.
Ve iki kapılı spor arabalar zinciri kırıp geçecek kadar güçlü değiller.
Temos provas de um veículo grande e de um pequeno sports coupe.
Büyük bir araca ve iki kapılı spor bir araca ait deliller var.
Nunca tinha visto um polícia com um coupé de $ 6.000.
6000 dolarlık arabası olan bir taşra polisi görmemiştim zaten.
Num Plymouth coupé cinzento?
Çift kapılı gri bir Plymouth ile?
Era um coupé conversível... com o teto de lona brilhante.
Üstü açık bir spor arabaydı. Üstü bez kaplıydı. Parlak bir rengi vardı.
Vocês levam as malas e eu vou buscar o coupé.
Siz çantaları getirin, ben öbür arabayı alayım.
Quando fui para a minha cabana, pela hora do jantar, estava um'Coupé'estacionado no bosque além em cima.
Yemek saatinde kabinime gittiğimde ağaçların arasında spor bir araba park ediliydi.
Não, mas depois dela saír do meu consultório, sentou-se durante muito tempo, a falar com um homem num'Coupé'
Hayır, ama kız ofisimden ayrıldıktan sonra spor bir arabanın içinde bir adamla konuşmaya daldı.
É um Hupmobile 25, verde, coupé...
Bu bir'25 model Hupmobile, yeşil, kupe... efendim.
É um Ford Coupé de 4 cilindros.
Bu dört silindirli bir Ford Coupé.
É um Ford Coupé de 4 cilindros, roubado.
Bu dört silindirli, çalinti bir Ford Coupé.
Cinco minutos depois estava num coupé a voar pela noite de Londres, a caminho de casa das senhoras.
Beş dakika sonra bir arabadaydım ve bayanların evine doğru gitmek üzere Londra karanlıklarında uçuyorduk.
É um coupé. Adoro o carro!
Bayıldım arabaya.
O coupé azul que está á frente do A.T.M.... está registrado num Todd Mullen, que vais encontrar no meu monitor.
- ATM'nin önündeki mavi spor araba,... Todd Mullen ismine kayıtlı, monitörümde gördüğünüz adam.
Um guarda do parque identificou que conduziam um Mercury coupé de 1948-1950... de cor castanho-avermelhada.
Park bekçisi 1948-1950 model Mercury kahverengi araba kullandıklarını görmüş.
Um deles tem um Mercury coupé castanho-avermelhado.
Birinin kahverengi Mercury'si var.
Tem um coupé castanho-avermelhado de 1949.
49 model kahve Mercury'si var.
Os primeiros gajos a chegarem ao Mercury coupé foram o Breuning e o Carlisle.
Mercury'ye ilk ulaşan Breuning ve Carlisle idi.
Que se lixe ele e o Coupe Deville em que chegou.
Onun ve altındaki Coupe DeVille'in canı cehenneme.
Os outros sabem da sua intenção de vender o 220 SEB Mercedes Coupé com a faixa branca.
Gelecek aya kadar senden haber alacağımı sanmıyordum oğlum. Daha çok tamirata mı ihtiyacın var?
Se temos um sports coupé, não vamos conseguir despistar um veículo todo o terreno fora da estrada.
Eğer üstü açık spor bir araba kullanıyorsanız, yolu olmayan bir yerde, arazi aracından kaçamazsınız.
Glissade, jeté, glissade, jeté, tombé, coupé, pas de bourrée, brisé.
Glissade, jeté, glissade, jeté, tombé, coupé, pas de bourrée, brisé.
Amorim Tuga
KÜÇÜK HAYVANAT BAHÇESİ COUPE'Sİ
Sim, é um Renault Mégane Coupé!
Evet. Renault Mégane coupé!
- Era um coupé vermelho.
Arama kırmızı ve iki kapılı.
A mulher, Cupt...
Bir kadın vardı, adı neydi, Coupe de ville?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]