Translate.vc / portugués → turco / Cyril
Cyril traducir turco
827 traducción paralela
- Boa noite, Cyril.
- İyi geceler, Cyril.
Cyril Matveich.
Kiril Matveiç.
Cyril T. Jones.
Cyrill T. Jones.
Cyril T. Jones.
Cyril T. Jones.
Cyril P. Jones.
Cyril P. Jones.
Olha Cyril.
Baksana, Cyril.
Oh, vamos Cyril.
Haydi, Cyril.
Cyril!
Cyril!
- O Cyril também não gostou.
- Cyril da hoşlanmadı.
Cyril Kinnear.
Cyril Kinnear.
O Cyril não quer tiroteio!
Cyril, silah yok dedi!
Querias alguma coisa?
Bir şey mi istedin Cyril?
Cómo chegaste a ser tão estúpido, Cyril?
Nasıl bu kadar aptal olabiliyorsun Cyril?
Va ao diabo, Cyril.
Hey siktir Cyril.
Até logo, Cyril.
Sonra görüşürüz Cyril.
"Está bem, Cyril, eu compreendo" ".
"Önemli değil Cyril anlıyorum.."
Isso é.
İşte bu Cyril işte bu.
- Cyril, isso é.
Tanıdım onu.
Toca, Cyril!
Çal Cyril!
O pae de Mike, o de Moocher, o de Cyril... todos nós.
Mike'ın babası, Moocherinki Cyril hepimiz.
Bom, o papá de Cyril... esqueça-lo.
Cyril'ın babası... neyse.
O pai de Cyril diz que tomou aquele exame de ingresso.
Babası Cyril'in üniversite sınavına girdiğini söyledi.
Desce-te, Cyril.
İn Cyril.
Cirilo, o Arcebispo de Alexandria desprezava-a, por causa da sua estreita relação com o governador romano, mas também por ela ser um símbolo da sabedoria e da ciência, que a Igreja primitiva identificava largamente com o paganismo.
Cyril, İskenderiye Başrahibi kısmen bir Roma valisi ile olan ilişkisi nedeniyle ama özellikle ilk Kilise tarafından Paganizmle birlikte büyük tehlike olarak görülen öğrenmenin ve bilimin sembolü olduğu için
Hipátia continuou a ensinar e a publicar, até que no ano de 415 d. C. a caminho do seu trabalho, foi atacada por um grupo, de fanáticos partidários do Arcebispo Cirilo.
Hypatia, öğretmeye ve yayımlamaya devam etti ta ki, M.S. 415 yılında işe giderken Cyril'in ayaktakımı tarafından tuzağa düşürülene kadar..
Cirilo foi santificado.
Cyril bir azize olarak gösterildi...
Cyril Morton.
Cyril Morton.
Por certo desconhece a existência de Cyril.
Elbette ki Cyril hakkında birşey bilmiyordur.
Recebemos um presente. Bolo do casamento do Sr. E da Sra. Cyril Morton, juntamente com uma carta que revela que a Sra. Morton herdou uma fortuna do seu tio Ralph Smith, que residia na Âfrica do Sul.
Aynı zamanda, bir hediye aldık, Bay ve Bayan Cyril Morton'dan bir parça düğün pastası, beraberinde de bir zamanlar Güney Afrika'da olan amcası Ralph Smith'den Bayan Morton'a çok büyük bir mirasın kaldığını söyleyen bir mektup.
Conheces o Cyril, não é?
Cyril'i tanıyorsun, değil mi?
Agora Cyril, diz-lhe... o ocorrido no grande casino com aqueles desgraçados.
Cyril, anlat bakalım. Büyük kumarhanede ne oldu? Şu aşağılık heriflere.
Toma conta do Cyril enquanto eu danço com esta linda senhora.
Ben bu hoş bayanla dans ederken, Cyril'e göz kulak oluver.
É o jake, o filho do meu irmão cyril.
Bu Jake, Abim Cyril'ın oğlu.
O seu sócio é Cyril Cleeve.
Bilinen ortagi, Cyril Cleeve.
Não! - Vai-te embora, Cyril.
- Cyril, git.
Cyril, é demasiado curto.
Cyril, bu çok kısa.
O activista Cyril Johns falou com os pais dos adolescentes mortos e pede um bloqueio humano para amanhã, na ponte.
Eylemci Cyril Johns öldürülen çocukların aileleri ile buluştu. Yarın köprüde etten bir set yapmak için çağrıda bulundu.
- Cyril deu notícias?
- Cyril geldi mi?
- Temos tudo no hotel!
- Cyril, bize otelde yer ayırt.
Entendi que não foi o médico que matou o Cyril.
Cyrill'ı öldürenin doktor olmadığını anladım.
Dará-nos um desconto de família ao Cyril e a mim?
Cyril ve bana aile indirimi mi yapacaksın?
É Cyril Ou'R eily, não é assim?
Sen Cyril O'Reily'sin, değil mi?
Bom, Cyril, aqui em Oz as coisas funcionam da seguinte maneira : antes de te levar a ver seu irmão, tem que me fazer um favor.
Evet Cyril, Oz'da işlerin yürüyüş biçimi şöyledir, ben seni ağabeyine götürmeden önce, benim için bir şeyler yapman lazım.
Cyril.
Cyril.
Olá, Cyril.
Cyril. Selam.
Não quero que te aproxime desse asqueroso nazista. Entende-me, Cyril?
Bu Nazi pisliğinden uzak durmanı istiyorum, beni anladın mı Cyril?
Se deixar ao Cyril onde está,
Eğer Cyril'i olduğu yerde bırakırsan
O é atrasado, Cyril teve um acidente o ano passado e agora é atrasado.
Donuktur. Cyril geçen sene bir kaza geçirdi ve donuklaştı.
Confessa haver pedido ao Cyril que assassinasse ao Preston Nathan.
Cyril'a Preston Nathan'ı öldürmesini söylediğini itiraf et.
Ves de que eu te salvei, Cyril?
Seni neyden kurtardığımı görüyor musun?
Vamos, Cyril!
Hadi Cyril.