English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Deal

Deal traducir turco

113 traducción paralela
Encontre os sargentos Merry, Deal e Barrett.
Çavuş Merry, Deal ve Barrett bul.
Diga ao dono do bar Antler para apresentar a conta dos prejuizos ao pagador, que fará as deduções... nos ordenados dos sargentos Merry, Deal e Barrett.
Antler Bar'ın sahibine söyle mutemede taleplerini iletsin, o da, Çavuş Merry, Deal ve Barret'ın maaş hesaplarından ilgili, kesintileri yapsın.
Farei com que os sargentos Deal e Barrett o façam, agora mesmo.
Çavuş Deal ve Çavuş Barrett'in konuyla derhal ilgilenmelerini sağlayacağım.
Onde está o Sargento Deal?
Çavuş Deal nerede?
Esta vitória só foi possível... pelo extraordinário heroísmo e devoção ao serviço... dos sargentos Michael Merry, Charles Deal e Lawrence Barrett deste comando, e de um civil de nome Jonah Williams, agora recruta,
Bu zaferi mümkün kılanlar, gösterdikleri olağanüstü kahramanlık ve göreve adanmışlıklarıyla Bu birlikten Çavuşlar Michael Merry, Charles Deal ve Lawrence Barrett ile Jonah Williams adındaki sivildir.
Sam Beauregarde, Negócios Leais Sam, para si... com grandes pechinchas.
Sam Beauregarde, Square Deal Sam size en iyi anlaşmaları sunar.
Avançamos pela Canterbury Road.
Hepimiz Deal'a ilerledik. Ve daha sonra Canterbury Road'a doğru.
Recebi hoje uma proposta da Smart Deal Toy Company.
Smart Deal Oyuncak Şirketi'yle anlaşma yaptım.
- Já ouviu falar de uma Smart Deal Toy?
- Smart Deal Oyuncaklarını duydun mu?
Há os que argumentam que o "New Deal" salvou o sistema capitalista.
Kimi Yeni Düzenin kapitalizmi koruduğu fikrinde.
As for Ricky Ho, after I deal with the warden, I'll take care of him.
Riki'yi de ; başgardiyanla bi görüşeyim, sonra ilgilencem kendileriyle.
If an old lady sees you, am I to deal with her, too?
Geçen sefer sen yaptın, kızı önce ben soycam!
Motivo suficiente para o fazermos agora quando ainda podemos negociar.
All the more reason to turn ourselves in now while we can still cut a deal.
Era a aula sobre o New Deal.
Yeniden Yapılaşma dersimdi.
Prometeu me dar uma aula sobre o New Deal...
Gelip bana Yeniden Yapılaşma dersi vereceğine söz vermiştin...
De repente, vi que cada vez que me beijasse, a beijava a ela.
Ve yine aynı yıl çektiği "Raw Deal". Beş ya da on dakikaya yola çıkmış olacağız.
A única vez que eu imaginei que podia sentir-me mal, ou que tinha medo de algum perigo, foi o inverno que passei eu só em Deal, quando o almirante, então capitão Croft, estava no Mar do Norte.
Kendimi iyi hissetmediğim veya tehlikede hissettiğim tek bir zaman oldu, o da bir kış günü kendi başıma Deal'dan geçerkendi. Amiral, o zamanlar Yüzbaşı Croft'tu tabi, uzakta, Kuzey Denizlerindeydi.
Mas na minha profissão, vejo tipos como você o tempo todo.
But in my business, l deal with your type every other week.
- Deal.
- Anlaştık.
O do Let's Make a Deal.
Hadi bir anlaşma yapalım.
O do Let's Make a Deal.
Bir anlaşma yapalım!
O que se passa com a comida dos aviões?
And what's the deal with airline food?
Copenhagen William e o seu cavalo Same Deal.
Kopenhag'lı William ve atı Same Deal.
Qual é o problema?
What is the big deal?
Não me está a dizer que não sabia... que a Kim Deal fez parte dos Pixies antes antes dos Breeders! Recuso-me a aceitar isso.
Kim Deal'in Breeders'tan önce Pixies'te olduğunu bilmiyor muydunuz?
Os pratos que a minha mãe ganhou no Let's Make a Deal têm-se aguentado bem.
Annemin yemek takımları çok iyi durumda ve o kendisi servis yapar.
E o estado ficava com a indemnização.
If you didn't take the plea deal, the Government would have seized the settlement.
Não gosto de parecer um cavalo.
Klayte Deal'a benzemekten, hiç hoşlanmiyorum.
Vocês os dois tratam dela.
Pekala, siz ikiniz deal with heronunla ilgilenin 870 00 : 33 : 56,517 - - 00 : 33 : 57,651 Gidelim, gidelim, gidelim.
Fiz um grande tratado com uma rapariga que não sangra
"That I made a big deal with a girl that can't bleed"
Eu quero dizer, esta negociação também pode ser uma armadilha.
I mean, this deal could also be a setup.
... entre o teu dinheiro e os portfolios com os seguros e investimentos, o teu plano de reforma e bolsa de capital da Essany Scaffolding, apartamento em Deal Beach no valor de 450,
... değeri beş milyon dolar. İşin detaylarına gelince 401 bin dolar, kereste şirketinden Maserati ve Ginny'nin Yukon'daki sahil işleri ve mülklerinden 450 bin dolar ve ev ile içindekileri değeriyle, 1.2 milyon.
E que toque baixo como a Kim Deal dos "Pixies".
Ve Pixies'den Kim Deal gibi basgitar çalabilecek.
"Deal or No Deal".
Anlaştık mı yoksa olmadı mı?
Sabe aquele programa "Let's Make a Deal"?
"Anlaşmaya Varalım" yarışmasını bilirsin.
Na verdade, eu pensava que era o Deal or No Deal.
Aslında ben programın "deal or no deal" olduğunu sanmıştım.
Será que têm o Deal or No Deal.
Anlaşıp anlaşamadıklarını merak ediyorum.
A maior parte do New Deal vai para as crianças, de qualquer maneira, para os incapacitados e idosos...
Ekonominin bu yeni düzeninde, çocuklara, engellilere ve yaşlılara ayrılan önemli paylar var.
Cara, você fez um trato...
- Dude, you did make a deal.
Você say "deal", né?
Pazarlık mı istiyorsun?
Marcus Hooks The Real Deal, take 6.
Marcus Hooks ve Real Deal. Çekim 6.
Esta noite, empreenderemos uma viagem musical até ao Sul, onde a lendária banda soul Marcus Hooks the Real Deal desenvolveu o seu estilo único.
Evet, işte başlıyoruz. Bu gece efsanevi bir Soul grubu olan Marcus Hooks ve Real Deal'la güneye doğru bir müzik yolculuğuna çıkıyoruz.
Em 1972, o grupo já era uma das maiores bandas RB do mundo.
1972 geldiğinde Marcus Hooks ve Real Deal dünyanın en büyük RB gruplarından biri olmuştu.
O que é feito do dueto esquecido Henderson e Hinds. os The Real Deal?
Real Deal'ın unutulan ikilisine ne oldu?
The Real Deal, reunidos.
The Real Deal yeniden birleşebilir.
Os The Real Deal?
The Real Deal.
Os The Real Deal voltaram!
The Real Deal dönüyor.
The Real Deal! Mas que merda é aquela?
Bu da ne demek böyle?
Está bem.
Deal.
Tal como a Segunda Guerra Mundial arruinou o New Deal.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI YENİ OLAYI MI ÖLDÜRDÜ?
O fim do socialismo do New Deal.
Yeni Düzen sosyalizminin sonu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]