English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Den

Den traducir turco

41,163 traducción paralela
Depois da Apollo 11, os Russos desistiram.
Apollo 11'den sonra, Ruslar havlu atmışlardı.
O Flynn deve estar a usá-los para tirar a chave à Bonnie.
Flynn anahtarı Bonnie'den alabilmek için polisleri kullanıyor olmalı.
E vão investir toda a sua vingança no Rei Aelle.
Bütün intikamlarını Kral Aelle'den alırlar.
Vocês têm mesmo de fazer vingança, mas não contra Aelle. Contra Ecbert.
İntikam almalısınız zaten ama sadece Aelle'den değil Ecbert'ten de.
Dividindo as nossas forças, mandamos 10 legiões até Alexandria.
Güçlerimizi bölersek Akdeniz'den İskenderiye'ye 10 bölük yollayabiliriz.
Todas as remessas de Alexandria chegaram, ninguém sabe o que houve.
İskenderiye'den tüm sevkiyatlar durdu ama kimse nedenini bilmiyor.
De Louis Pasteur a Lewis Carroll, de Dickens a Darwin, ele conhecia todos. Ele era Bibliotecário.
Louis Pasteur'den Lewis Carroll'a Dickens'tan Darwin'e herkesi tanırdı.
O Tibbar, saiu de Southampton, Inglaterra, em direcção à Nova Iorque a 20 de Maio de 1886.
İşte burada! Tibbar, en son Southampton, İngiltere'den New York'a doğru 20 Mayıs 1886'da yola çıktı.
- Meu e da Christy.
Benden ve Christy'den.
Sou Ray Huizenga, de Groveland, Mass.
Ben Ray Huizenga, Groveland, Mass'den.
Esta jovem é a Denise Link, de Haverhill, cidade vizinha.
Buradaki genç hanım da Haverhill'den Denise Link, komşu şehirlerdeniz.
- A Fel deve realmente aterrorizá-lo.
Fel'den ölesiye korkuyor olmalı.
Vais sair de Fairville ‎. ‎. ‎. ‎. ‎. ‎. e vais tirar umas férias ‎.
Sen Fairville'den ayrilacaksin... ve bir tatile çikacaksin.
ESTÁ A SAIR DE FAIRVILLE POPULAÇÃO 987
FAIRVILLE'DEN AYRILIYORSUNUZ NÜFUS 987
De Nenhuresville ‎.
Hiç-ville'den geldin.
Sim ‎, do latim ‎, solaris ‎, que significa : "Obtém a energia do sol ‎."
Evet, Latince solaris'ten geliyor. "Gücünü günesten yani sol'den alan" anlaminda.
Belos movimentos, Péle.
- Pele'den şık hareketler
A Suécia foi mudando a sua pirâmide 5-3-2 para 3-2-2-3.
İseç piramit düzen içinde sürekli değişim sergiliyor, 5-3-2'den 3-2-2-3'e.
Uma enorme choque com Parling.
Parling'den tehlikeli bir darbe geliyor..
Auto-confiança, o nosso ponto fraco claro desde 1950.
Aşırı özgüven, 1950'den bu yana en büyük problemimiz..
Hamlin empurra-o para a frente Simonsson.
Hamlin'den ileride Simonsson'a doğru.
Major e Batou, vão buscar o relatório da Dahlin.
Binbaşı ve Batou, Dahlin'den raporu alın.
Ainda não sabemos nada do Kuze.
Kuze'den hiç iz yok efendim.
Primeiro, achei que eras das forças especiais.
Başta Özel Birim'den olduğunu düşündüm.
DARIUS STONE xXx DESDE 2005 Ex-Oficial dos Navy Seals
2005'DEN BERİ xXx ESKİ SAT KOMANDOSU
Alguma novidade do Andy?
Andy'den haber var mı?
Porque te importarias com a Nikki se estás aqui pela minha irmã?
Sadece kardeşim için buradaysan Nikki'den sana ne?
- Não, da AMP.
- Hayır, AMP'den.
Conseguiste informações sobre a Leeds?
Leeds'den bilgi koparabildin mi?
O Huntley não compra o peixe à Flynn's?
Huntley, balıkları Flynn'den almıyor muydu?
- Do Chen's?
- Chen'den mi?
- Porque odiamos a Juliet, afinal?
- Juliet'den neden nefret ediyoruz?
É um judeu a esconder-se na nossa casa.
Evimizde saklanacak bir Yahudi'den bahsediyoruz.
Ouviste alguma coisa sobre o Maurycy?
Maurycy'den bir haber var mı?
Como tiraste dinheiro de um Viking?
- Bir Viking'den nasıl para aldın?
- É do Dave?
- Dave'den mi?
Sim, é do Dave.
- Evet, Dave'den.
Se nos aproximarmos mais de 80 km do perímetro da tempestade provavelmente excederia os limites de permissão.
Fırtına bölgesine 80 km'den fazla yaklaşmak güvenlik toleransını aşma ihtimali doğuracaktır.
De sol a si bemol.
Sol bemol'den si bemole.
Nós não temos mais praziquantel por isso vamos ter de extraí-lo de ti manualmente.
Praziquantel'den çıkmışız. Bu yüzden Manuel olarak elden çıkarmak için.
- Quero especialistas do Cairo...
- Kahire'den uzman gelmesi lazim...
- Cairo?
- Kahire'den mi?
Agora, estão a falar de mapas, de Smurfs misteriosos e do covil do Gargamel.
Şimdi de kalkmış bana harita, gizemli şirinler ve Gargamel'den bahsediyorsunuz.
Óculos, mais do que ninguém, detesto o Gargamel, mas somos os Smurfs.
Gözlüklü, Gargamel'den herkesten çok nefret ediyorum, ama biz Şirinleriz.
Suponho que não podia ser evitado mas assegura-te de que ficam bem longe do Destino, para não enlouquecerem, a menos que queiras super-heróis loucos a destruir a cidade.
Bu konuda bize yardım edemeyebilirler. Sen onları Kader'den uzak tut. Tabii büyünün etkisi altına girmiş bir avuç süper kahraman görmek istemiyorsan!
O Merlin manda cumprimentos.
Merlin'den sevgilerle.
Jesus Garcia. Queens.
Jesus Garcia, Queens'den.
Por falar na Interpol, isso chegou a confirmar-se?
İnterpol'den bahsetmişken,
Melhor do que em Colónia, mas ligeiramente mais humilhante do que em Bombaim.
Köln'deki o araba fabrikasından daha iyi, Ama, uh, biraz Daha aşağılayıcı Mumbai'den daha çok. Hm.
Dois jovens... Comprámos a nossa primeira dose a meias ao Swanney.
İki genç adam, beraber kulübe gitmiştik ve Swanney'den ilk kez mal almıştık.
Sob a Lei de Defesa Nacional e Autorização,
Ulusal savunma uyarınca Ve izin başvurusu Bölüm 1021'den 1022'ye.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]