Translate.vc / portugués → turco / Denise
Denise traducir turco
1,756 traducción paralela
Onde estava quando a Denise morria?
Bakalım Denise kan kaybından ölürken o nerelerdeymiş.
Sim. Risquei o carro da Denise.
Evet, Denise'in arabasını çizdim.
- A Denise mentiu na idade de Dakota. Tenho a certeza.
- Denise, Dakota'nın yaşı hakkında yalan söyledi.
A Denise nunca me deu a certidão de nascimento da Dakota.
Denise hiçbir zaman Dakota'nın orijinal nüfus cüzdanını vermedi.
Acha que a Denise fez adulteração para a Dakota competir com as mais novas?
Denise, sırf Dakota kendinden küçük kızlara karşı yarışabilsin diye kızının yaşıyla mı oynadı?
- Matou a Denise Ryan?
Denise Ryan'ı siz mi öldürdünüz? Hayır.
Quem queria a Denise Ryan morta?
Denise Ryan'ı kim öldürmek isteyebilir?
Procurei na vida da Denise para ver se não vimos alguém.
Gözden kaçırdığımız biri var mı diye Denise'in hayatını kurcaladım.
A Denise Ryan não tinha cartões de crédito.
Denise'in tek bir kredi kartı bile yokmuş.
Estou a começar a achar que a Denise Ryan não era apenas uma mãe suburbana.
Denise Ryan'ın, banliyöde yaşayan sıradan bir anne olmadığını düşünmeye başlıyorum.
A Denise fracturou os dois pulsos, três vezes.
Denise, iki el bileğini de üç kez kırmış.
Denise Burke Ryan.
Denise Burke Ryan.
A Denise fez várias cirurgias plásticas.
Denise çok sayıda estetik ameliyat geçirmiş.
Era assim que a Denise se parecia antes das cirurgias?
Estetik ameliyatlardan önce böyle mi gözüküyormuş?
O verdadeiro nome da Denise é Debbie Brown.
Denise'in gerçek adı Debbie Brown'mış.
Táctica federal : acusaram a Denise de associação por tráfico, para ela depor contra o marido.
Uyuşturucu kanunlarını ihlalden Denise'i suçladılar ve kendi kocasının aleyhine tanıklık etmesini istediler.
Por isso é que a Denise não deu a certidão da Dakota à mãe da dança, Kim.
Denise bu yüzden Dakota'nın nüfuz cüzdanını Kim'e vermedi.
Pobre Denise.
Zavallı Denise.
Fui designado a supervisionar a ida da Denise Ryan da Flórida para Boston.
Denise Ryan'ın Florida'dan Boston'a taşınmasını denetlemek üzere görevlendirilmiştim.
Pensamos que o Roberto Gusano mandou matá-la a partir da prisão.
Gusano'un Denise'i öldürmeleri için hapisten emir vermiş olabileceğini düşünüyoruz.
- São fotos da Denise?
- Bu fotoğraftakiler Denise mi?
- Sim, ela cresceu na Flórida.
- Evet. Denise Florida'da büyümüş.
- Inseparáveis, segundo a Denise.
- Denise için etle tırnak gibilerdi.
A Denise e a Gabrielle dançavam.
Denise ve Gabrielle dansçıymış.
Está aqui o e-mail da Denise.
Denise'in e-posta adresi bu.
A Denise não queria ser expulsa da protecção de testemunhas.
Denise, Tanık Koruma'dan atılmak istemiyordu, değil mi?
A Denise tem muitos e-mails por enviar.
Aynen, al işte. Denise'in gönderilmemiş e-postaları var.
A Gabrielle e a Denise estavam em contacto.
Gabrielle ve Denise iletişimdeymiş.
Já sabemos como é que o Gusano encontrou a Denise.
Sanırım Gusano, Denise'i nasıl buldu ortaya çıktı.
Traí a Denise.
Denise'i aldattım.
Denise nuncamais me quererá ver.
Denise artık beni görmek istemiyor.
É altura de saíres da piscina, Denise.
Hadi artık havuzdan çıkma vakti geldi Denise.
Olá, Denise.
- Selam Denise.
Eu sou a Denise, mãe da Samantha.
Ben Denise, Samantha'nın annesiyim.
- George, é a Denise.
- George, ben Denise.
Voltamos a si, Denise.
Sana dönüyoruz Denise.
Olá, Denise.
Merhaba Denise.
Denise, nossa correspondente na ONU.
BM muhabirimiz Denise'e dönelim.
O que achas disso, Denise?
Bundan ne anlam çıkarıyorsun Denise?
Denise?
Denise?
Esta foi Denise com a câmera digital.
Bu Denise Button'ın kamerasıydı.
Eu sou a Denise.
Ben Denise.
Olha, Denise.
Hey Denise.
É incrível quando aparece, o que tu pedes. Na verdade, é que a minha vizinha Denise, teve esta ideia. Eu só...
gerçeği söylemek gerekirse komşum Denise sayesinde oldu hepsi ben sadece üstüme düşeni yapıyorum.
"Eu sabia que a Denise não podia fazer isto sozinha, e tu chegaste."
Denisein tek başına yapamayacağını biliyordum ama sonra sen çıkıp geldin.
É Marie, a filha de Denise e Jacques Bontant.
Benim Marie, Denise ve Jacques Bontant'ın kızı.
A Denise é recepcionista numa clínica veterinária.
Yeğenim bir veteriner kliniğinde çalışıyor.
Denise "A Besta" Price.
Denise "canavar" Price
E os nossos altos. Fat Amy, Denise, Ashley e Beca.
Altolarımız da Şişko Amy, Denise, Ashley ve Beca.
Boa Denise.
Ne güzel, Denise.
Vou comprar um saco de cookies para ti, Denise.
Sana bir kasa kurabiye alırım, Denise!