English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Dex

Dex traducir turco

836 traducción paralela
- O velho Satchelmouth.
- Dex'e Satchel Mouth de.
- Nunca pensei que vivesses numa casa assim.
Tamam. Hiç böyle büyük bir evde oturduğunu bilmiyordum Dex.
- Obrigado. lmprovisem umas coisas.
Bir şeyler tıngırdatın beyler. - Tamam Dex.
Oh, Dex...
- Dexter!
Olhe, aquele parece o Decks.
Şu da Dex'e benziyor.
- Olá, Dex.
- Selam, Dex.
Até logo, Dex.
Sonra görüşürüz, Dex.
Parece que temos um banco muito fraco hoje, Dex.
Hey, bugün yedek kulübesinde çok kısa kalacağız gibi görünüyor, Dex.
Vá lá, Dex, prometeste-me. Por favor?
Hadi ama, Dex, bana söz verdin.
Obrigado, Dex.
Teşekkürler, Dex.
- Dex.
- Dex.
Obrigado, Dex.
A, evet, teşekkürler, Dex.
Barney trabalha comigo agora, Dex.
Barney artık benimle çalışıyor, Dex.
Parece que comeste demasiados cachorros com chilli, Dex.
Sesler çok fazla sandviç sever, Dex.
Eu ando de bicicleta para relaxar, Dex.
Ben rahatlamak için bisiklete binerim, Dex.
- Vês, Dex, não é muito dificil.
- Görüyorsun, Dex, çok zor değil, değilmi?
- Quem é essa, Dex?
- Bu kim, Dex?
- É melhor deixares rasto, Dex.
- Daha iyisini yapmalıydın, Dex.
Brad, Dex, desculpem, mas nao posso almoçar.
Brad, Dex, öğle yemeğine kalamayacağım için kusura bakmayın.
- sempre se metendo nos assuntos de todo mundo eu ia falar sobre ti se tivesse algo para dizer ola, Heywood.ola, Dex, como estas, Maxine?
Milletin dedikodusunu yapıyorsun. Anlatacak bir şeyin olsa seninkini de yaparım. Selam Heywood.
Eu era um jogador de futebol na High Dorsey, e vou chutar o seu rabo e não é da maneira que tu quer, Sexy Dex
Dorsey Lisesi'ndeyken şehrin en iyi savunma oyuncusuydum. Fena yaparım. Hem de istemediğin şekilde Seksi Dex.
Dex para Pazlar.
Dax'ten Pazlar'a.
Sabe que está um tipo lá fora a dar creme para as borbulhas?
Dışarıda bedava Stri-dex pedleri dağıtan biri olduğunu biliyor muydun?
Benson, o Dex quer o dinheiro dele.
Benson, Dex parasını istiyor.
- É isso que tou a dizer! Tás certo, Dex, meu.
- Haklısın Dex.
Phen-Fen, Phen-Fen, Dex, Prozac, Meridia, Phen-Fen...
Phen-Fen, Phen-Fen Dex Prozac, Meridia, Phen-Fen.
Dex, o meu homem.
Dostum Dex.
Depois disso, o combustível para derreter o gelo e, finalmente, usamos seringas de dexametasona.
Sonra, yakıt ünitesiyle buz eritiriz, en son olarak da dex iğnelerini kullanırız.
Ele precisa de dexametasona.
Dex alması gerekiyor.
A Annie quer dar-te dexametasona.
Şimdi, Annie sana dex vermek istiyor.
Ela precisa de dexametasona.
Ona dex gerekiyor.
Se ao menos ela tivesse dexametasona.
Dex'i olsa belki kurtulurdu.
Desde a entrevista : ele disse que a dexametasona tinha desaparecido.
Röportaj yapılırken, dex'in sürüklenip kaybolduğunu söyledi.
- Não deveríamos estar a fazer isto Dex.
- Bunu yapmamalıyız Dex.
Dex lembras-te do Bill?
- Dex, Bill'i hatırladın mı?
Dex!
- Dex.
Importas-te?
İzin verir misin Dex?
Ninguém deu conta que engordei.
Kimse kilo aldığımı fark etmedi. Yapma Dex.
Então Dex. Tu costumavas ser o rei aqui.
Buraların kralıydın sen.
- Obrigado. Dex, conheces o Syd?
Dex, Syd'i tanıyor musun?
Syd, este é o Dex.
Syd, bu Dex.
Maggie, Rick, Dex.
Maggie, Rick, Dex.
- Este é o Dex.
- Bu Dex.
- Dex?
- Dex?
- Bem, o Dex está a cozinhar-nos o jantar.
- Dex bize yemek yapıyor.
Dex é simplesmente amargo porque nunca esteve apaixonado.
Dex hiç aşık olmadığı için böyle konuşuyor.
O Dex não te quer ofender.
Dex kalbini kırmak istemedi.
Olá, Dex.
Merhaba Dex.
Boa noite, Dex.
İyi geceler Dex.
Não, Dex.
Hayır, Dex.
Dex.
Dex.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]